Wilder tradutor Inglês
779 parallel translation
Senaryo : Billie Wilder
Screenplay by Billie Wilder from a reportage by Kurt Siodmak
Trotsky her yıI daha çok vahşileşiyor.
Trotsky's getting wilder every year.
Gerçekten mi? Pekâlâ, onu da getiririz. Judy ile Billy Wilder'ın partisinde tanışmıştım.
I'm sure my husband, Mr. O'Bannon, is looking forward to it as much as I am.
Ormanın derinlikleri daha ürkütücüydü
It got wilder as I got deeper into the woods.
Bu bakir doğada, savaşlardan ve şehirlerden olabildiğince uzakta herşeyin başladığı yere ; "insanlığın köklerine" daha çok yakınlaştım.
Even wilder here, as I got back closer to the sources to the beginning of things, further away from towns and wars.
Daha büyüleyici griliklere doğru uçmalıyız!
And it's getting wilder and grayer by the minute!
Bayan Elston, Bayan Gage, Bayan Wilder, Bay Henderson, provanız yarın 10.00'da.
10 : 00 tomorrow for Miss Elston, Miss Gage, Miss Wilder, Mr. Henderson.
David, Wilder...
Davis, Wilder...
Daha acımaz bir oyun arıyordun.
You were looking for wilder game.
Aramızdaki ilişkiyi sadece yayıncın David Wilder biliyor, değil mi?
The only person who would know about us is your publisher, David Wilder.
Şu an telefonda Bay Wilder'la konuşuyor.
She's talking to Mr. Wilder on the telephone now.
Wilder'a ne söyledin?
What did you say to Wilder?
Wilder 4 dolar verdi.
Wilder paid four dollars.
1917'de bundan daha berbat bir şeyle uçuyordum.
In 1917 I was flying in something wilder than this.
Şuradaki elmaların kokusunu alınca tazı gibi koşuyorlar.
They smell the apples over there and get wilder than a guinea.
Evet, her zamankinden daha da vahşileşmiş.
Yes, she was wilder than ever before.
Düşündüğüm tek şey, senin etrafında ki vahşi zevklere... meyilli olup olmadığın.
The only thing I think about is whether life has wilder pleasures to offer than those I already know.
Onu sevdiğini biliyorum ama açıkçası asi çocukları kontrol edemiyor.
I know you like her, hon, But it's obvious she can't control the wilder kids.
Öfkeli konuşmalar, hatta öfkeli terör eylemleri yapıyoruz.
We only make wild speeches or perform even wilder acts of terrorism.
Fakat o zamanlar daha deli doluyduk tabii.
But things were sure a lot wilder then.
Dük'ün sekreteri Bay Wilder ile birkaç gizli görüşme yaptım.
I've had some confidential talks with Mr. Wilder, the Duke's secretary.
Efendim,
Your Grace. Mr. Wilder.
Bay Wilder. Dün aradım, Doktor Huxtable, fakat Londra'ya gidişinizi durdurmak için çok geçti.
I called yesterday, Doctor Huxtable, but I was too late to prevent your starting for London.
Üzgünüm, Bay Wilder.
I'm sorry, Mr. Wilder.
Bay Wilder veya ben istediğiniz herhangi bir şeyde yardım etmek için hazırız.
Mr. Wilder or myself will be available to provide you with any assistance that you might require.
Birisi çocuk için geldi.
Someone came for the boy. The Duke's secretary, Mr. Wilder?
Üzgünüm, fakat James, Bay wilder'ın bu işe bulaştığını gösteren herhangi bir kanıtınız olduğunu göremiyorum.
I am sorry, but I do not see how James, Mr. Wilder could possibly be implicated in this business and you average not proof of it.
Bay Wilder, ne zamandır hizmetinizde?
How long has Mr. Wilder been in your service?
Bay James Wilder sizi oğlunuz.
Mr. James Wilder is your son.
Bay Wilder için elinizden geleni yapmışsınız.
Awe your Grace you have done all you can for Mr. Wilder.
Eğer Bay Wilder'i bulursanuz, lütfen oyalanmadan bana getirin.
If you find Mr. Wilder, please see that he is detained and brought to me.
Wilder mektubunuzu durdurdu ve bir not ekledi, annesini göreceği konusunda kandırdı
Wilder intercepted your letter and substituted a note which deceived your son into believing that he was to see his mother.
Hey.Orası Bayan Wilder'ın dairesi.
Hey. That's Miss Wilder's apartment.
Bayan Wilder!
Miss Wilder!
Ben Joan Wilder.
I'm Joan Wilder.
Peki, Joan Wilder, bunun dışında bizi de yaz.
OK, Joan Wilder, write us out of this one.
The Joan Wilder?
The Joan Wilder?
Sen romancı Joan Wilder'sın, öyle mi?
You are Joan Wilder, the novelist?
Bu Juanita Wilder!
This is Juanita Wilder!
Joan Wilder.
Joan Wilder. Ha!
Şimdi, özel bir şoföre sahip olma zamanı, Bayan Wilder.
It's time I had a chauffeur, Miss Wilder.
Joan Wilder!
Joan Wilder!
Joan Wilder, sen... ve kız kardeşin... gidebilirsiniz!
Joan Wilder, you... and your sister... can go!
Nasıl ölürsün, Joan Wilder?
How will you die, Joan Wilder?
İyi olacaksın, Joan Wilder.
You're gonna be all right, Joan Wilder.
- Siz Bay Wilder mısınız?
- You are Mr Wilder?
Evet, ama kesinlikle, Bay Wilder...
Yes, but surely, Mr. Wilder...
Bay Wilder.
Awe, Mr. Wilder.
Joan Wilder mı?
Joan Wilder?
Joan Wilder?
Joan Wilder?
Joan Wilder.
Joan Wilder.