Wildfire tradutor Inglês
246 parallel translation
Kocaman ateş olacak.
It'll go up like wildfire, huh!
Tüm nehir boyunca hızla yayılıyor, şu sarı humma.
Spreading like wildfire all along the river, yellow jack is.
Halk sizi çok seviyor. Siz çok bono satarsınız.
People love you, and you'll sell bonds like wildfire.
Majestelerinin yokluğu Viyanalılar arasında şimşek hızıyla yayıldı.
Her Majesty's departure has spread like a wildfire among the citizens of Vienna.
Bir kez daha deneyelim. Anıt açılışı yapma işleri bir tutarsa bir köyden diğerine yayılacak.
If my patent invention for unveiling monuments works it'll spread like wildfire from village to village.
Hastalık köye hızla yayıldı.
It swept the village like wildfire.
Haber Alman Yüksek Komutanlığı'nca orman yangını gibi yayıldı.
NARRATOR : The news spread through the German high command like wildfire.
İnternetten... Yangın çıkacak.
The Internet... it's wildfire.
Gökte ve kandaki ateş gibi.
Wildfire in the air and in the blood.
- Bu tür şeyler yangın gibi yayılır.
These things spread like wildfire.
Wildfire alarmı öneriyorum.
I recommend calling a Wildfire Alert.
Sana gönderdiğim alarm raporunu okumadın mı?
Didn't you read the Wildfire material I've been sending you? Very little.
Aslında, Wildfire laboratuvarında, uzay dışından gelen virüsleri inceliyor.
In fact, he made us all think his Wildfire Lab could handle contamination from outer space.
Bundan kesinlikle eminim ki, Wildfire timi toplanmadan önce...
I'm reasonably certain that before the night the Wildfire Team was mobilized,
Wildfire ile direkt temasa geç ve sonra...
Proceed directly to Wildfire and then...
Wildfire'a ulaşamazsak, helikopterden haber alacaklar... ya da onu da düşürecekler.
If we don't make it to Wildfire, he'll see the helicopter does... or shoot it down.
Kimin kararıyla Wildfire kasabası seçildi, General?
By whose decision, General, was the site for Wildfire chosen?
Wildfire'ın 112 mil etrafında hiçbir yerleşim alanı yok.
There was no inhabited area near Wildfire for a radius of 112 miles.
Wildfire güvenilirdi, çünkü kendini imha edebilecek bir atom silahı vardı.
Wildfire was foolproof because of its device for atomic self-destruct.
Bu Wildfire'a giriş için son aşama.
It gives you final clearance to enter Wildfire.
Bu size Wildfire Ekibi'nden mesaj geldi demektir.
That means a message coming in is for the Wildfire Team.
Bu diğer anahtar, Wildfire'ın üstünde olacak. Senin anahtarın yine de lazım.
This other key, and Wildfire itself, depend on your key.
Wildfire kendini yok etmesi için atom bombası ile donatılmıştır.
Wildfire's equipped with a nuclear device for self-destruct.
Basitçe, her seviyedeki elektronik diyagramları kullanarak ve Wildfire'daki tüm monitörlerden bunu öğrenebiliriz.
Simply by calling up projections from the electronic diagram on any video monitor anywhere in Wildfire.
- Wildfire her zaman acil durumda değil.
Wildfire isn't always on crash status.
Wildfire her şeye hazırlıklıdır.
No. Wildfire's gone a step further.
Wildfire'daki tüm aletler ve aygıtlar tüm zaman ve veri bankası kullanımında, ana bilgisayara bağlıdır.
Every console and instrument in Wildfire is plugged into the main computer on a time-sharing basis.
Şu ana kadar, Wildfire bir oyun gibiydi.
Until now, Wildfire's been like a game.
Anlamadığım şey, Wildfire ekibinin neden 7-12'yi askıya almamız için vıdı vıdı yaptığı.
I just don't understand why the Wildfire Team hasn't beefed about the delay in 7-12.
Wildfire Mesaj Merkezini bir ara, Delta 5.
Check with Wildfire Message Center, Delta Five.
Hadi, ayrılalım. - Wildfire hakkında bilgi verildi mi?
Let's get up there.
- Enfeksiyonlu insanları mı diyorsunuz?
Has Wildfire been informed? You mean the germ people?
Wildfire'ı güvenceye aldık.
We're secure at Wildfire.
Wildfire bir toplu savaş aracı olarak düzenlenmiş!
Wildfire was built for germ warfare!
Wildfire ve Scoop.
Wildfire and Scoop.
Scoop projesinin amacı uzayda yeni biyolojik silahlar bulmaktı ve sonra da Wildfire onu geliştirmekte kullanıldı. İğrenç, Stone!
The purpose of Scoop was to find new biological weapons in outer space, and then use Wildfire to develop them.
En azından Wildfire'ın geri kalanı güvende.
At least the rest of Wildfire is secure.
Wildfire'da organizma elimizde ve çalışmalarımız devam ediyor.
We have the organism at Wildfire and we continue to study it.
Çok hızlı yayılıyor da...
Just spreading like wildfire.
Kıvılcım gibi yayılacak.
This will spread like wildfire.
Tıpkı bir yangın gibi yayılıyorlar.
- They're growing up like wildfire.
Janklow! Arroyo! Katılın!
I mean, news like this, it's gonna spread like wildfire.
Bu yangın, orman yangını gibi yayılıyor.
I mean, that fire... That's spreading like wildfire.
Bu gibi haberler orman yangını gibi yayılır.
Word like that spreads like wildfire.
Eğer besin zincirine girerse o zaman çok çabuk yayıIır.
If it ever gets into the food chain, it can spread like wildfire.
Kıvılcım bir düştü, yangına dönüştü.
Crack came on the scene and spread like wildfire.
Onu "Vahşi Ateş" olarak çağırıyordu.
It's called'Wildfire.'
Wildfire, ya diğer ağıla kendin geçersin, ya da seni vurup cesedini sürükleyerek götürürüm.
Wildfire, you either walk into that other corral or I'm going to shoot you and drag your carcass in there.
Hadi Wildfire.
Come on, Wildfire.
- Köyü yakmışlar.
Went through the village like wildfire.
Mösyö Homais'nin işleri çok iyi gidiyor.
Homais'practice grows like wildfire.