Witch tradutor Inglês
8,542 parallel translation
Öldürmek için cadı hançeri görmek için ay taşı... ve görünmemek için tılsım torbası.
A witch dagger to kill, a moonstone to see, and a medicine bag to be unseen.
Cadı avcıları değildi, o.
Not witch hunters, but her.
Ve orman cadısı sularımızı geçerek... sen fark etmeden gemiye geldi.
And yet you allowed a woodland witch to cross our waters and slip past you on our ship.
Hayır sıradan bir orman cadısı değil.
No ordinary woodland witch.
Mary Sibley bir keresinde bir cadı olarak hizmetkarımın beni bulacağını söylemişti.
Mary Sibley told me, as a witch, my familiar would find me.
Büyük bir cadı avcısı olduğu... namı bizim zamanlardaki başarılara dayanıyor değilk mi?
His reputation as the greatest witch killer of our time rests upon his past success, does it not?
Petrus'un gözleri bana her şeyi gösterdi cadı katili.
Petrus'eyes showed me all, witch killer.
Bir keresinde bir köydeki bütün herkesi kızıldan kurtarmıştım. Yaptıklarımdan dolayı cadı muamelesi görüp boğuluyordum az kalsın.
I cured an entire village of scarlet fever once, almost got drowned as a witch for my troubles
Dikkat et. Hemen cadı avına başlama, tamam mı?
Careful, don't start the witch hunt just yet, okay?
Benim gibi büyücü bir doktorla dönüş terapisi çalışmayı kabul ederek çok umutsuzluğa kapıldı.
He got so desperate that he agreed To try regression therapy with a witch doctor like me.
Evinde bir Bayan Büyücü Doktor var mı?
What about you? Is there a mrs. Witch doctor back home?
Öldürmen gereken cadılar hala hayatta.
The witch you supposedly killed still lives.
Ne istiyorsun cadı?
What do you want, witch?
Avladığın şeye dönüşüyorsun cadı avcısı.
You are becoming what you hunt, witch hunter.
Bir cadı salgını yaratarak bedenlerini felakete çevirip cehennemin kapılarını açtınız.
Unleashing a witch pox which turns their very bodies into hell-blood and opens a new gate of Hell at their feet.
Bu gece Kontes'in yıllar önce dövüştüğü cadıyla aynı kişi olduğunu öğrenme şansı olacak.
You will have your chance tonight to find out if the Countess is the same witch you fought all those years ago.
Cadı işaretini taşıdığın için gurur duymalısın.
You should be proud to bear your witch mark.
Ama her cadının bildiği gibi nefret, salgın ve zehirin kullanım zamanı vardır.
But as every witch knows, piss, pox, and poison all have their use.
Şayet bu doğru olsaydı cadı avcısı...
If that were true, witch hunter,
Cadı savaşlarında silahım olacaksın.
You shall be my weapon in this witch war.
Blair Cadısı'ndan sonra Düştüm peşine
♪ I had to come for that fool after Blair Witch ♪
Bir lanetin içinde sonsuza kadar kapana kısılmışım gibi hissediyorum.
Really? It feels as if we're trapped in some witch's curse for all eternity.
O cadıyı eritmenin vakti geldi.
It's time to melt a witch.
Sana bağlı, cadı avcısı çıkarlarımızın ortak olduğunu görsen de görmesen de.
Depends on you, witch hunter, whether or not you can see how well our interests are aligned.
Bütün bildiğime göre... belli ki bir cadınm'kontrolünde
For all we know, he is under some witch's control!
Cadı katili o.
He's the witch killer.
Bu bir cadının yapabileceği en büyük kötülüktür..... istekleri dışında birini öldürmek.
This is the truest malice a witch may perform... To kill at a distance with nothing but their will.
Hayır, çok güçlü. Gördüğüm her cadıdan daha güçlü.
No, she is far too powerful, stronger than any witch I've seen.
- Bekle, büyücü bir akraban mı var?
Wait, you-you're related to a witch doctor?
Nalet olasıca garı...
Bloody witch...
Eğer öldürülen cadı Salem sokaklarında yürüyor.
The witch you killed walks the streets of Salem.
Cadı katil, hiçbir cadılara gece öldürecektir.
Witch killer, you will kill no witches tonight.
Boğulmaktan, yanma, kafa kesme... cadı cehennemi alev gidermek Can.
Drowning, burning, beheading... Can quench the infernal flame of the witch.
Ben yapmalısınız kurban ise , cadı seni öldürmek, öyle olsun.
If that is the sacrifice I must make to kill you, witch, so be it.
Her şey seninle, cadı avcısı bağlıdır görebilirsiniz olsun veya olmasın çıkarlarımız aynı hizada ne kadar iyi.
It all depends on you, witch hunter, whether or not you can see how well our interests are aligned.
Bir cadı ve ben?
A witch and me?
Cadı kendiniz yakalama Sana zafer istediğinizi varsayalım?
I suppose you want the glory of catching the witch yourself?
Biz hepsini yok, püriten ve cadı hem.
We destroy them all, puritan and witch alike.
Bu cadıyı benim gibi tanımıyorsun.
You do not know this witch as I do.
- Dostum, bak, bir cadı.
- Mate, look, a witch.
- Seni cadı!
- You witch!
Ding dong, cadı öldü.
Ding dong the witch is dead.
Cadı zihnimin içindeydi.
The witch was inside my mind.
Sen bir Essex cadısısın.
You are an Essex witch.
Burada olma sebebimin senin ruhsuz bir katil olman değil de annemin bir cadı olması olduğunu sana düşündüren ne, baba?
What makes you think I'm here because my mother was a witch and not because you, Father, are a soulless killer?
O'nun bir cadı olduğu?
That she is... or was... A witch?
Adil olacağımı söylemiştim, ama sevgili Mary'imizden, öğrenmiş olman gereken tek bir şey varsa... Bir cadıya asla güvenilemeyeceği.
I said I was fair, but if there is one thing you should have learned from our beloved Mary, it's never trust a witch.
O cadı, kötüden de öte.
That witch is more than wicked.
Cadı gördüğümde tanırım.
I know one when I see one, witch.
Hayır, ben cadı değilim.
No, I'm not a witch.
Ama bir cadı çiçeği görmedim.
But you've never seen a witch pox.