Wordy tradutor Inglês
314 parallel translation
" Resmi aşıkların yaptığı gibi dudaklarından itirazlar dökülmeden yaptı.
" There came from his lips no wordy protestations such as formal lovers use.
Biraz karışık. Genç sanatcılara ödenek sağlayan bir komistonda raportör.
It's a bit wordy : he's a rapporteur for a commission that allocates grants to young artists.
Çok mu kelime olduğunu düşünüyorsun?
You think it's too wordy?
Bana göre gereksiz uzun ve yeterince üzerine düşünülmemiş.
I consider it wordy and poorly thought out.
O zaman daha ayrıntılı bir tanımlama yapsak iyi olacak. Durun.
Well, perhaps we should go back to the wordy version.
Bence yazdığın metinler çok uzun.
I think the scripts are still too wordy
- Çok çenebazsın.
- You're very wordy.
- Bir kere, çok uzun.
Well, for one, it's a little wordy.
Esprili, ama anlamlı.
Witty, but wordy.
- Yani uzun bir mesaj.
- "is closed for business." - So it's a wordy message.
Gerçekten, fazla uzatma simdi.
Honestly, don't get wordy with me right now.
Ortalar laf salatasıydı, ama sanırm sonu güzeldi.
I thought it was wordy in the middle, but I think the end was nice.
Kelime oyunu ve yanlış.
Wordy and wrong.
Sözü ne kadar uzattığını görüyor musun?
See how wordy he is? He overwrites.
Kararımı verdim, kelimeli bir resim çizeceğim
I've decided, I'll make a wordy painting.
Dosyaları pek sevmem.
Too wordy.
Wordy 1, Spike 2, Lou 3.
Wordy 1, Spike 2, Lou 3.
Spike, Wordy, siz Parker'ı koruyun.
Spike, wordy, you cover Parker.
Onlarda Rolie, Lewis, Wordy, Spike, Jules ve Ed Lane takım liderimiz.
We've got Rolie, Lewis, Wordy, Spike, Jules and Ed Lane as our team leader.
Wordy, Lew, patron için bir sicil alın. Günaydın beyler.
Wordy, lew, get a reccy for the boss.
Lew, Wordy ben gidiyorum.
Lew, wordy, I'm comin'out.
Wordy git sen.
Wordy, go.
Wordy?
Wordy?
Wordy.
Wordy?
Wordy geri çekil.
Wordy, I'm pulling you back.
Wordy. Spike'da yanına geliyor.
Wordy, you take over here for spike.
Wordy onların bir kopyasını al.
Wordy, get those transcripts printed.
Wordy, öncelikle
Wordy, first priority- - let's find Dan Cheznik.
Şüpheliyi burada sıkıştırır ve yatıştırırız.
We'll get the subject contained, we'll settle him down. Wordy, you're team leader.
Wordy, ekip liderisin. Hadi taktik belirleyelim ve oda boşaltıldığında da haber verin tamam mı?
Let's come up with tactical options, and just let me know when the room's clear, okay?
Sam, Wordy, B planında nerdeyiz?
Sam, Wordy, where's Plan B?
- Wordy, Lewis, nöbettesiniz.
- Wordy, lewis, on sentry.
Wordy, uzak dur.
Wordy, hold off.
Kişisel algılama, Wordy.
Don't let it get personal, wordy.
Wordy, Geddes nasıl?
Wordy, how's geddes?
Wordy, burası SRU ; Lady in Waiting * izliyor olamazsın.
Wordy, this is the sru ; you can't be watching "lady in waiting".
Biliyor musun Wordy, senin üç tane kızın var.
You know what, wordy, you got three girls, okay?
Wordy, Parliament caddesini alalım, tamam mı?
Wordy, at least let's take parliament street, all right?
Gidip saç örüp, duygularını falan açsana sen. Tamam Wordy, neyse.
Just go, go braid some hair, express your emotions, all right, wordy, whatever.
Hayır Wordy, eşin sana ne öğretti?
No, wordy, what'd your wife teach ya?
Wordy, Sadie Fitzhaven'a burada ihtiyacımız var.
Wordy. We need to get sadie fitzhaven down here.
Henüz bir şey yok ama Wordy onunla beraber.
Not yet, but wordy's with her right now.
Wordy, emin misin?
Wordy, you sure?
Tamam Wordy, onu çıkarıyoruz.
It's okay, wordy, we're gettin'her out.
- Onu götürün Wardy.
- get him outta here, wordy.
- Spike, Wordy, görgü tanıklarıyla ilgilenin.
Got it. Sir. - Spike, Wordy, witnesses.
Worty ve Spike, güneye.
Wordy and Spike, South.
Wordy, Sen nerdesin?
Wordy, where are you?
Wordy, tebrikler.
Wordy, good job.
Wordyle birliktemi gidiyorsun?
Are you riding with Wordy?
Selam Çavuş, Wordy bana senin benimle görüşmek istediğini söyledi.
Hey, Sarge, Wordy said you wanted to see me?