Yamağı tradutor Inglês
192 parallel translation
Emirleri evin hanımından alırım, at yamağından değil.
I take orders from Mistress Catherine, not stable boys.
Bir yamağı dinlemekten daha eğlenceli olduğu kesin.
It's more entertaining that listening to a stable boy.
Pis at yamağına seni bırakmasını söyle.
Tell the dirty stable boy to let go of you.
Korkarım onun için büyük bir sürpriz olacak, kumar borçlarının ve içki faturalarının eski at yamağı tarafından ödendiğini fark ettiğinde.
I'm afraid it'll be somewhat of a surprise when he finds... his gambling debts and liquor bills paid off by his former stable boy.
Beni at yamağın olarak aşağıladığın ve kırbaçladığın zamanları?
The times you shamed and flogged me as your stable boy?
Kalan zamanda seyis yamağıydı.
The rest of the time he was just a stable boy.
- Seyis yamağı mı?
- A stable boy?
En fazla seyis yamağı oluruz.
We can become stableboys.
Lapérouse'un garson yamağı.
" Apprentice waiter at Laperouse.
Sen benim yamağım olamazsın.
You can't be my disciple.
Sanki seyis yamağıymışım gibi.
As though I were a stable boy.
Fırıncı yamağıyım.
Baker's helper. I'm a baker's helper.
Bay Petersen, fırıncı yamağı olarak çalıştığınızı söylemiştiniz, değil mi?
Mr Petersen, you say you work as a baker's helper? Is that correct?
Kay gibi birinin yamağı.
A stooge for that big lunk, Kay.
Sen ve şu yağcı yamağı!
You and the grease jockey here.
Papaz yamağısın. Papazlık rütbesi alabilirsin. Ve sonraki gün de piskopos olarak takdir edilebilirsin.
You're a deacon, you can be ordained priest and consecrated Archbishop the next day.
Ücretsiz bir samuray yamağı.
He's a squire without a stipend.
Bu aşağıIık gemi yamağı böyle bir bıçağı nerden bulmuş?
Now where would such a scurvy ship's boy steal a blade like that?
Bir haftada, her karavana aşçısının bir Çinli yamağı oldu.
In a week, every mess cook had a Chinese helper to do all the work.
Sende adi bir yamağın kafası var.
You've got a measly shop-assistant's mind.
Tesadüfen personelinin parçası oldum, Majesteleri, öfke anlarının birinde Volk adlı bir yamağı dışarı attığında.
I entered the King's household very suddenly, when His Majesty in one of his moments of anger, chased his footman Volk away
Burada 6 seyis yamağına yetecek iş var.
There's enough work around here for six lads.
# Geçen Pazartesi, Leyden'da aşçı yamağı olan, "Çocuk" lakaplı... #... Adriaen Adriaenszoon hırsızlık suçundan asıldı.
Last Monday, the Leiden kitchen help Adriaen Adriaenszoon, or'het Kint'was hanged for theft.
"... seyis yamağının... kovalarca...
Ah, poor girl, tied to her desk, day and night.
"... seyis yamağının... kovalarca...
".. over a gallon... a gallon...
Yamağım için bir alkış.
An applause for my underling.
Ne olarak? Snop bir barda garson yamağı mı?
And be what, a busboy in a snob joint?
Papaz yamağı olduğu döneme kadar inceledik. Ve o bir Papaz yamağıymış.
We checked back till he was an altar boy, and he was an altar boy.
Büyük Archie Long garson yamağı olmuş.
The great Archie Long working as a busboy.
Bir ahçı yamağından daha az kazanan kaç erkek 100.000 dolar borçlanabilir ki?
How many men who earn less than a fry cook can say they lost $ 100,000?
Ahçı yamağı mı?
Fry cook?
Aşçı yamağı çocuk nerede?
Where's the kitchen lad?
Ama dış kapının anahtarı yamağımda.
But the lad has the key to the outer door.
Seyis yamağı olarak onlara hizmet ettim.
I served under them as a lad.
Mufasa'nın küçük yamağısın.
You're Mufasa's little stooge.
Denizci, oduncu ve aşçı yamağı olarak.
Sailor, lumberjack, short-order cook.
Hepsi failin bu masaya atladığını görmüş... sonra bu demire atlıyor ve parende atıyor, ve yamağın üstünden atlıyor, sokağın aşağısına koşuyor ve aşağıdaki yoldan sola dönüyor.
They all saw the perp jump to this table... and then leaped up to this bar and did a somersault, and then over the valet, runs down the street and makes a left turn down the alley.
- Karşımızda ya bu sahteliği açığa çıkarmak isteyen psikopat bir dini fanatik,... ya da Kiliseye karşı cinayetle tövbe eden bir başka psikopat var. Veya belki sadece çok ezik bir rahip yamağıdır.
Either we're dealing with a psychotic religious fanatic who's hell-bent on exposing these kind of frauds or a less programmatic psycho who harbors a murderous resentment towards the church, or maybe it's just a very disgruntled altar boy.
Bu doğru, sen işine bak, "garson yamağı".
Yeah, mind your own business, "busboy".
Kardeşim onu hapse tıktığında garson yamağıydı.
My brother was a bus boy when you sent him up.
Bütün arkadaşlarına mutfakta aşçı yamağı olarak çalışıp sizinle kira masraflarını ödediğini anlatıyor Bayan Klein!
She tells her friends she works as a kitchen help, to earn her board and lodgings with you, Ms. Klein!
Ross Halpo, aşçı yamağı.
Ross Halpo... sous chef.
Aşçı yamağı Ross'tu.
( sighs ) It was Ross.
Ben aşçı yamağıyım.
I'm a sous chef.
Bu, aşçı yamağının bıçağı.
Well, this is the sous chef's knife.
"Aşçı yamağı, alabalığın filetosunu çıkarırken etin % 89'unu kurtarıyor. Piyasadaki aşçılardan % 6 daha iyi."
"The sous chef gets 89 % of the meat off of trout filet... six percent better than any chef on the line."
Ted Martinez. Havacılık Makinist Yamağı, Astsubay.
Ted Martinez, Aviation Machinist's Mate, second class.
Havacılık Makinist Yamağı. Yani uçuş güvertesinde çalışıyormuş.
That means he was working the flight deck.
Eski bir aktör arkadaşım ve iyi dostum, aşçı yamağınız.
A former fellow actor is your undercook and has long been dear a friend to me.
birkaç marifeti olan bir çiftçi yamağı bizi alt edemez.
- We will not be undone my a farm boy with a few tricks.
Yapmamız gereken tek şey fidye vermek onlar da garson yamağını bize geri verecekler. Sorun yok.
It's fine.