Yanılıyorlar tradutor Inglês
355 parallel translation
Bu tanıklar yanılıyorlar.
These witnesses are mistaken.
Hepsi de Phil'in şu cinayet olayına karıştığını düşünerek yanılıyorlar.
And they're all wrong, if they think Phil was mixed up in that thing on the Island.
Majesteleri yanılıyorlar.
Your Grace mistakes.
Ama size göre onlar yanılıyorlar.
But according to you, they're wrong.
Yatağı benim hazırlayacağımı sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
But if they think I'm gonna make it, they got another thing comin
Benim bütün ışıkları tamir edeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
If they think I'm gonna fix'em, they got another thing comin
Bütün buraları temizleyeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
If they think I'm gonna clean it up, they got another thing comin
Beni yıldırabileceklerini düşünüyorlarsa, yanılıyorlar.
They're wrong if they think they can wear me down.
Hepsi yanılıyorlar.
They're all wrong.
Ama yanılıyorlar.
Well, you're not.
McNary, onun hakkında yanılıyorlar.
McNary, McNary, they're wrong about her.
On üzerinden dokuz kez yanılıyorlar.
They're wrong nine times out of ten.
Hayır, yanılıyorlar.
No! No, they're mistaken.
Aptallar ve yanılıyorlar
That they are fools and they are wrong
O zaman rahipler İmbra konusunda yanılıyorlar.
But then, priests must be mistaken about Imbra.
Bizi korkutabileceklerini, sanıyorlarsa yanılıyorlar, çünkü herkes... biliyor ki bizi korkutan tek şey gökyüzünün kafamıza geçmesidir.
If they think they can frighten us, they are wrong, because everyone knows... that we fear only one thing frighten us and that is the sky falling on our heads.
Yanılıyorlar ve aptallar.
They're wrong and stupid.
Allie ve Sussman gibileri yanılıyorlar. Çünkü komiteyi yenebilirim ve onları kendi yolumla yeneceğim.
All those people, Allie and Sussman, everything they're wrong, because I can beat that committee and I can beat them my own way.
Onlar yanılıyorlar.
Well, they're both wrong.
Biliyorum yanılıyorlar, Bekleyip göreceğiz
J'I know they're wrong wait and see
Tüm saygımla Bakanım. Siz.. Onlar yanılıyorlar.
With respect Minister, you are... they are wrong.
Yanılıyorlar Tommy.
Well, they're wrong, Tommy.
Elbette ki yanılıyorlar, bu kızartma çatalını kafanızın içine soktuğum zaman sizin de farkedeceğiniz gibi.
They are of course wrong, as you'll soon discover when I stick this toasting fork in your head.
Ama yanılıyorlar.
But they are wrong.
Yanılıyorlar.
They're Wrong.
Ama yanılıyorlar.
But They're Wrong.
Yanılıyorlar!
They're wrong!
Ben de yanılıyorlar diyorum.
They're wrong.
Yanılıyorlar, onlar deli.
They are mistaken, they are crazy.
Yanılıyorlar- -
They got the wrong- -
Ama yanılıyorlar, seni temin ederim.
But they're wrong. I assure you.
Birlikte çok zaman harcıyoruz. Herkes birlikte olduğumuzu sanıyor ama yanılıyorlar.
We're thrown together a lot, so everybody thinks we go steady, but they're wrong.
İnsanlar Omurga Tıkırtısı`nın sadece 5 tane üyesi olduğunu düşünüyorlar ama yanılıyorlar.
People think there are only five members of Spinal Tap... but they're wrong.
Yanılıyorlar.
Well, they're wrong.
Bilim ve mitler, Dünya'nın biz var olmadan milyonlarca yıl evvel ortaya çıktığı konusunda yanılıyorlar.
Science and legends are wrong to say the earth existed for millions of years before we appeared.
Eğer savaşmadan gideceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar.
if they think i'm going down without a fight, they're mistaken.
Hayır, hayır, yanılıyorlar.
No, no, they're wrong!
Onlar sert olduklarını zannediyorlar ama yanılıyorlar.
They think that this is their turf, but they're wrong.
Kanunlara sığınabileceklerini sanıyorlarsa... yanılıyorlar.
If those men think they can hide behind those laws, then they've missed their guess.
Kimileri böyle düşünüyor, ama yanılıyorlar.
Some think that way, but they're wrong.
Kendilerini çok önemli sanıp ağızlarını hiç açmayanlar da görgü konusunda bir hayli yanılıyorlar.
Those persons who fancy themselves very important, and never open their mouths, quite mistake the matter.
Beni bu şekilde baskı altına alacaklarını sanıyorlarsa çok yanılıyorlar.
If they think that they are gonna pressure me like this, they're wrong.
Ama yanılıyorlar. ışin aslı, ben de önemserdim müziğin önemli olduğunu düşünürdüm.
But they'd be wrong. Truth is, I thought it mattered... I thought that music mattered...
Bak, nasıl da yanıyorlar.
Look at them burning.
Nasıl da nefretle yanıyorlar.
How they burn with hate.
Yanılıyorlar.
They're wrong.
Yanılıyorsun kendilerini akıllı sanıyorlar ve akıllı sandıkları için bu kadar kolay kanacaklar.
You're wrong, the smarter one is, the easier one will be deceived because they think they're smart
Yanılıyor olabilirim. Çok ilkel bir lehçe konuşuyorlar. Galiba benim bir tanrı olduğumu sanıyorlar.
they're using a very primitive dialect... but I do believe they think I am some sort of god.
Ama yanılıyorlar. Zaten daha en başında o kadar akıllı olsalardı, burada olmazlardı.
But they never were too smart to begin with, or they wouldn't be here.
İşin en iyi yanı, fıstık karşılığı çalışıyorlar.
The best part is they work for peanuts.
Aletlerini kaldırıp etrafta dolanıyorlar. Yanındaki kıza asılıyorlar.
They put a wire around your dick and lead you around like Dodo the dog.
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyor muyum 134
yanılıyor olabilirim 33