Yapılacak çok iş var tradutor Inglês
245 parallel translation
Dışarıda yapılacak çok iş var.
There's a lot of work to do out there.
Yapılacak çok iş var.
There will be a lot to do.
Burada yapılacak çok iş var.
there is a lot of work to do.
Tamam, yapılacak çok iş var.
All right, there's work to be done.
Yapılacak çok iş var.
I would've come sooner. There was much to do.
Gece bitmeden daha yapılacak çok iş var.
I want to kick up more before the night's over.
Yapılacak çok iş var.
We have a lot of work to do.
Yapılacak çok iş var.
He's got a lot of work to do.
Yapılacak çok iş var.
Ah, there is much to be done.
Saat kaç oldu ama daha yapılacak çok iş var.
Time goes by and there's so much to do.
Yapılacak çok iş var.
I've got lots to do.
Yapılacak çok iş var.
There is a lot to be done.
Bayan Wagner, soruşturmayla ilgili yapılacak çok iş var.
Mrs. Wagner, um, there's still a lot of investigating we have to do.
Hayvanlar gülmezler, sen de bana nasıl yiyecek bulabileceğimi gösterdin yapılacak çok iş var.
Y eah, the animals don't laugh, and you showed me how to get that food and there's a lot of work to be done.
Bir kenara oturmak iyi olurdu ama yapılacak çok iş var.
Easy to put them away, but gotta keep them busy.
Yapılacak çok iş var.
There's a lot to be done.
Burada yapılacak çok iş var.
There is much to do.
Yapılacak çok iş var.
There's a lot of work to do.
Yapılacak çok iş var.
That's going to take a lot of work.
Yapılacak çok iş var ama zaman yok.
So much to do, so little time to do it.
Daha yapılacak çok iş var.
Well, there's a lot more work to be done. We got to clear all these trees.
Yapılacak çok iş var.
It's gonna take a lot of work- -
Tanrım, yapılacak çok iş var.
Boy, have we got some work to do.
Daha yapılacak çok iş var.
There's more work to do.
Haydi, annemle babam gelmeden yapılacak çok iş var.
Come on, there's a lot to do before Mom and Dad get here.
Yapılacak çok iş var, ev satmak gibi.
There are so many things to do, selling a house.
Görünüşe göre yapılacak çok iş var.
Looks like we got us a job to do.
Yapılacak çok iş var.
It's a lot of work.
Eğer söylediklerin doğruysa, yapılacak çok iş var, dostum.
If what you say is true, there is much work to be done.
Yapılacak çok iş var.
There's a lot of work.
Yapılacak çok iş var.
There's work right up the corridor.
Yapılacak çok iş var, hepsi bu.
I just got a lot of work to do, that's all.
Yapılacak çok iş var.
The place could use some work.
Daha yapılacak çok iş var.
There's more to follow.
Yapılacak çok iş var. Ama her tür aletimiz var. Yine de teklifiniz için teşekkür ederim.
I'm afraid that our liability insurance forbids anyone but us handling the tools and equipment, but thanks for the offer.
- Yapılacak çok iş var.
- It's a lot of work.
Daha yapılacak çok iş var!
Tote that barge! Lift that bale!
Çünkü tarlada yapılacak çok iş var.
There's work to be done in the fields.
Yapılacak o kadar çok şey var ki.
There is so much to be done.
Yapılacak daha çok iş var.
There's work to be done.
Yapılacak çok şey var.
What time is it?
Yapılacak çok şey var.
There is much to be done.
Yapılacak çok şey var.
There is so much to do.
Yapılacak çok iş var, elbette.
Needs a lot done to it, of course.
Yapılacak çok şey var ve biz gerçekten bütün bu harika reklamı, sönüp gitmeden, paraya çevirmeliyiz.
There is so much to do and we really should capitalize on all this wonderful publicity before it dies out.
Savaş yakında bitecek ve yapılacak çok şey var.
The war is going to be over soon, and we're going to have a lot of building to do.
Ama çiftlikte yapılacak o kadar çok iş var ki, ben olmadan...
But there's so much work to do on the farm, and without me...
Yapılacak çok şey var ve ben bunun bir parçası olmak istiyorum.
There is so much to be done and I want to be a part of it.
Hayır Pablo, burada yapılacak daha çok iş var.Kasabanın sana ihtiyacı var.
No, Pablo, there's still much to be done here. Your village needs you.
Bu toplantıyı istememin nedeni şu : pek çok kişi, çalışmaları gerekirken dalga geçiyor. Oysa, yapılacak pek çok iş var.
The reason I'm calling this assembly is, too many people are screwing around and not working.
Yapılacak çok şey var.
There is much to do.