Yastık tradutor Inglês
1,989 parallel translation
Hey, bekle, şimdi, bana bir yastık yap,
Hey, wait, now, make me a cushion,
Bu tarafa da yastık koyun.
Here, put a pillow over on this side.
Sağımda bir lamba var. Gri bir koltuk üzerinde dört tane yastık var.
There's a standing lamp on my right in front of a gray couch with four cushions...
Eğer Walker uçarım diyorsa, Goss ona bir iskoç viski ve birde yastık ikram eder.
If Walker says he can fly, Goss offers him a Scotch and an extra pillow.
Yastık kısmında büyük bir kan öbeği.
A large blood pool under his head.
Yerel yastık savaşı şampiyonası.
State pillow fighting championships.
Kim yastık savaşı şampiyonasına gelmek ister?
Who wants to come to the pillow fighting championships?
"Yastık-Adam", adam şeklinde yastık.
Man-Pillow, the pillow shaped like a man.
Peki- - Yastık-Adam neye benziyor?
So... What does a man-pillow look like?
Bayanlar, bu akşam yastık savaşı yapmayı planlıyor olma ihtimaliniz yoktur, değil mi?
Now, you ladies, you weren't planning on having a pillow fight, by any chance?
Mesele de bu zaten Merlin. Bu yastık kavgası değil.
That's the point, Merlin, it's not a pillow fight.
Kocaman yatağın ve yumuşacık yastıkların olmadan uyuyamayacaksan başka.
If you really can't cope without your big bed and your soft pillows...
30 dakika önce yastık fabrikası civarında ayrılmışlar.
I brought your order.
Lütfen, kalçalarına yastık koy da zavallı adam kurtulsun ve sutyen tak ki kadınlar seni erkek sanmasın.
And if anyone will ever take pity on you please put some pillows on your hips so the poor fellow survives And put something in your bra, so the ladies wont take you for a boy
Onun dairesine gittik ve yerlerde bir kaç yastık vardı. Adrian da onun düşme provası yapmış olduğunu düşündü.
We went to his apartment, there were some pillows on the floor, and Adrian thinks he was practicing how to fall.
Yastık bile var.
Look, they got pillows.
- Hayatım, o yanlış yastık. - Öyle mi?
Sweetie, that's the wrong pillow.
Trudy'nin başını koyduğu yastık, hala onun kokusunu alabiliyor.
She slept on it and he can still smell her.
Hadi kızlar. Yastık savaşı!
Okay, girls, pillow fight!
Evet, daha anlatacağım çok yastık sohbeti var.
Yes, still a lot of pillow talk to talk about.
Bir yastık getireyim o zaman.
I'll get him a pillow.
Peki, iki yastık olsun.
All right, two pillows.
- Bana bir yastık getiremezsin, değil mi?
You couldn't get me a pillow, could you?
Şunun tüyerini de karılara verin, yastık yorgan doldursunlar.
Give the feathers to the women for stuffing pillows and whatnot.
Gece için battaniyeyle yastık getireyim.
I'll get you a blanket and a pillow for the night.
Bu bir yastık kılıfı.
It's a pillow slip.
Umarım yastık kavgasından, duygularından bahsetmekten ve giysilerini çıkarmadan karşılıklı masaj yapmaktan hoşlanıyorsundur.
I hope you enjoy pillow fights, talking about your feelings and sharing massages with your clothes on.
Göğüslerini öptüğünde, kız yastıkla yüzünü kapamak zorunda kalır. Sonunda dişleriyle yastığı parça parça eder.
When he's with her breasts, she has to cover her face with the pillow and end up ripping it appart with her teeth
Wendy'nin yastık kılıflarını kesip spreyle kurukafa ve kemik resimleri çiziyoruz.
And we cut part of Wendy's pillowcase out... And then we spray-painted a skull and crossbone.
Şimdi etrafa biraz yastık koy
Whoa. Now spread some pillows around.
Ben patlayan yastık gördüm ama bunu. Mary?
Well, sir, I saw the exploding pillows, but this?
O kadar konyak içince patlayan yastık görmek şaşırtıcı değil
But what with that brandy glow, it's no wonder you see exploding pillows.
- Lütfen bana yastık getir.
- Get me some pillows please
Yastık çok kancıktır.
The pillow is a bitch.
Kazanamazsın. Tek galip var o da yastık.
- The only one who wins is the pillow!
Daha ne olduğunu anlayamadan çocuklar okula başlayacak. Tek derdinin yastık olduğu günleri özleyeceksin.
Before you know it, the kids will be in school and you'll long for the days when a pillow was your biggest problem.
Bana o yastık lazım.
I need that pillow, okay?
O yastık olmadan bir daha asla uyuyamam.
I will never sleep again without that pillow.
Bana sadece yastık lazım.
I need my pillow.
- Curtis, üst katta, iki yastık kılıfında.
- Curtis, upstairs, two pillowcases.
Sebat ettiğin gibi öl aynı Amitabha Buda'nın acılarını başına yastık etmesi gibi.
Die as you wait To the point that the Amitabha Buddha... severs its head to use as a pillow
- Bir yastık daha ister misin?
- You want another pillow?
Sana yastık getireyim.
let me get you a pillow.
Bazen o dükkanlarda uzun uzun alış veriş yapabilmek için yastık ve battaniyesinide yanına alır..... ve mağazanın ev bölümünde gecelerdi...
Sometimes she shops for so long.. .. that she takes a blanket and a pillow.. .. and sleeps in the Home Department of the mall..
Biz senin yaşındayken, yastıkları yorganın altına koyardık.
When I was your age, we used to make a building out of pillows and..
Senin doldurulmuş bir yastık olmadığını anlasınlar.
To make sure you're not just a stuffed cushion.
Yastık kavgasını bölmüyorum, değil mi?
Now, I'm not interrupting any pillow fights, am I?
Yastık istermisin, küçük Elly?
Would you like a pillow, Little Elly?
Temel olarak giysilerindeki hava yastığı artığını test ettiğimizde tümünün üzerinde artık bulunduğunu gördük.
Basically, I tested all their clothes for nitrates, and they all came back positive.
Kız kardeşi yerine koyduğum bir vücut yastığım var.
I have a body pillow that I pretend is her sister.
Gerçek şu ki, geçen kış o küçük çocuğa olanlardan sonra içki içmeden yastığa başımı koymadım.
The truth is, since last winter, after what happened to the boy, there is not one night I go to bed without drinking.