Yıka tradutor Inglês
1,672 parallel translation
Kirli ellerini yıka!
Wash your filthy hands!
Anne, anne, yemekten önce ellerini yıka. Her şey hazır sayılır.
Mom, Mom, how about you go wash up for dinner, because everything is under control here.
Tek söyleyebileceğim, yıka, durula ve tekrarla.
All I can tell you is rinse, lather and repeat.
Yıka, durula ve tekrarla!
Rinse, lather and repeat!
Güzel, o zaman git ve yıka.
Good, then go wash up.
Hadi Beyonce, arka tarafı da yıka.
Come on, Beyonce, let's get that back end done.
Git elini yüzünü yıka.
- Hey, Paulette. - All right? Go and get cleaned up, baby.
Darnelle, sen saçlarını yıka. Bizim saç kreminden bir şişe kullan.
Darnelle, get her shampooed and use a bottle of my conditioner.
Hadi ellerini yıka.
Come on. Let's wash up.
Pantolonunu yıka!
Wash your pants. No!
Hep "Yıka, doyur giydir." derler.
"Bathe him, feed him... " clothe him, " they say.
Manyak, yıka şu yüzünü!
You're crazy!
Bu kader savaşında da, "Kürkümü yıka, ama beni ıslatma" şeklindeki sivil çıtkırıldımcılıkların hemen şimdi durdurulması şarttır.
Let us say farewell to fear and bourgouis squeamishness, who, in this fight with fate... still live by the rule Clean my back, but don't get me wet!
O pis kıçını yıka.
Washing that dirty ass.
Muhtemelen dişler için iyi bir şey değil... dişlerini yıka ve ağzını çalkala.
It's probably not good for teeth... here wash your mouth and drink some water.
Saçını her gün yıka.
Wash your hair daily.
Bulaşığı da yıka, tamam mı?
Do the dishes, okay?
Elini yüzünü yıka ve birşeyler yiyelim.
Wash up and eat.
Saçlarını yıka!
Wash your hair
Yüzünü yıka ve yeniden dene, eğer hayatta kalırsan
Wash your face and try again, if you survive
Ve o pis ellerini de yıka.
And wash those filthy hands.
Dizliğini yıka, yıkayacak mısın?
Wash your pads, will ya?
Ellerini yıka..
Wash your hands, Dick.
Gel de yüzünü çabuk yıka.
Come wash your face quickly.
Acele et ve git bu elleri yıka, sonra yemeğe gel ve ders çalış
Hurry go wash those hands and come eat and study now.
Git ve yüzünü yıka.
Go and wash your face.
Evet, yıka ve çık.
Just in and out.
- Elini yüzünü yıka da git.
- Wash up and go.
- Donunu yıka, tamam mı?
- Wash them, okay?
faturaları öde, çamaşır yıka, ve, oh, "Dale'e $ 7.95. ver"
pay bills, do laundry, and, oh, "Give Dale $ 7.95."
- Onu yıka ki mikrop kapmasın.
- Wash him so he won't fester.
İyi bir mahallede yaşayabilmek, çocukları her yaz tatile çıkarmak için "yıka giy" kıyafetler giydim.
I wore wash-and-wear so we live in a nice neighbourhood, so we could take the kids on vacation every summer.
- Yıka şu sağını solunu.
- We don't got no daggone brushes.
Tonya, bulaşıkları yıka.
Tonya, wash the dishes.
# Yıka beni yıka beni, Yıka buramı. #
Scrub scrub here, scrub scrub there
Sormana bile gerek yok. Geri gelmeden önce ellerini yıka yeter.
Well, you don't have to ask, just wash your hands before you come back.
"beni yıka!" yazalım mı?
"wash me" on dirty cars?
Ağzını mor sabunla yıka.
Wash your mouth out with purple soap.
Ellerini yıka Kevin.
Wash your hands, Kevin.
Sana çamaşırlarını yıka demiştim.
I told you, you should have done your laundry.
- Şimdi git kamyonu yıka, iki kez.
Now get out there and wash and polish the rig twice.
Sana gömleğimi yıka demiştim anne.
Told you to wash my shirt, Mama.
Yıka onları, doyur.
Bathe them, feed them.
Evi temizle, arabaları yıka, bahçeyi süpür o zaman burada kalabilirsin makul mü?
Whom are you trying to scare? I have a lot of friends We'll go and live somewhere.
Benim adım Brandon Vandecamp, Beechwood Akademisi'nin son sınıf mızıka şefi... ve Uzun Meşeler Meclisi'nin başkanıyım.
I'm Brandon Vandecamp, senior drum major, Beechwood Academy... and the president of the Tall Oaks Council.
Kaç defa sana söylemeliyim? Dokunmadan önce ellerini yıka diye.
Wash your hands before touching it.
Hemen git ve saçını yıka.
Wash it out.
Telefon kaıyıtlarından ne haber?
How's it going with the phone records?
- Elini yüzünü yıka!
Washing up.
Bunun bir kez olduğunu varsayarak beş yıl sonra bayan Gilmore sabıka kaydının silinmesi için dilekçe verebilir.
Charlie! Now, assuming this is a one-time occurrence, at the end of five year's time, Miss Gilmore can petition the court to have this expunged from her record.
Bu kızın beş yıl sabıka kaydıyla gezmesine göz yummam.
I will not restrain myself! I will not stand by and let this girl walk around with a record for five years!