Zeeland tradutor Inglês
148 parallel translation
Zeeland'dan. Annemin küçük bir çiftliği var.
From Zeeland, my mother has a little farm.
Zeeland'da söylenir.
Yes, they sing it at home in Zeeland.
# " Zeeland'dan.
" From Zeeland.
Zeeland'a gidiyorum yarın.
I'm going to ZeeIand region tomorrow.
- İyi, artık Zeeland'ta yaşıyorum.
- Fine. I'm living in Zeeland now. Yes, so I've heard.
Zeeland'dan da mı?
Nowhere in Zeeland?
Zeeland gidiyor...
Zeeland has gone...
Ama bütün Zeeland'da olabilir.
But we can't row around Zeeland forever.
Ama bugünün en önemli başlığı konuya yakın kaynaklara göre Danimarka ekonomisinin amiral gemisi olan petrol ve nakliyat devi Zeeland'in kriz nedeniyle tüm işlerini Asya'ya taşımayı planlıyor olması.
The major topic of the day is that observers claim to know that the oil and shipping giant Zeeland is moving to Asia.
Şimdiye dek ne Zeeland, ne de Başbakan konu hakkında yorumda bulunmadı.
But so far the PM and Zeeland remain silent on the matter...
Endüstriyel liman diğer tarafta. Zeeland'in konteynır terminali ve gemileri var.
Over there is the industrial harbour with the Zeeland container terminal.
... sonra Zeeland'le konuşup Liman İdaresine gidin. Bakalım kaybolan bir denizcileri var mı.
Ask Zeeland and the dock office if they're missing a sailor.
Danimarka'nın tartışmasız en büyük şirketi Zeeland buradan gitme tehdidi savuruyor. İşlerinizi Asya'ya yollayacaklar!
Zeeland, Denmark's largest company, are joining the group of companies who threatens to stick us with the bill and ship their workplaces to Asia.
Zeeland ekonomik politikalarımıza değer veriyor.
Our economic policy is popular with Zeeland.
Ama acaba Başbakan bu tehditlerin Zeeland'e yeni indirimler sağlamayacağına söz verebilir mi?
Can the PM guarantee that the rumors will not result in more discount for Zeeland?
Herkes katkıda bulunmalı.
Including Zeeland.
Zeeland bunu yalanlamalı.
Zeeland will have to deny it.
Zeeland'i kontrol altına alırsan,..
The group will point to you as Prime Minister.
... diğerleri Başbakan olarak seni desteklemeye hazır.
- But are you on top of Zeeland?
Her şey iki hafta önce Zeeland'in konteynır terminallerinden birine girilmesiyle başladı.
It started two weeks ago with a break-in at a Zeeland office.
Neyse, rutin olarak Özel Birime haber verildi çünkü çalınan bilgisayarda Zeeland'in limandaki tüm güvenlik sistemi hakkında bilgiler vardı.
Special Branch is informed as a matter of routine as the computer contained info on Zeeland's security system.
Zeeland Batan Gemiden Kaçıyor
ZEELAND LEAVES THE SINKING SHIP
Zeeland'in neden makaleyi yalanlamadığını merak ediyorlar.
They want to know why Zeeland doesn't refute the article.
Konu Zeeland'se, üstünde çalışıyoruz.
- We're working on the Zeeland thing.
Zeeland olmazsa, aynı plan olmaz.
Without Zeeland, there is no plan.
Zeeland'i kaybeden merkez sağ parti olursak,.. ... bu durum partiye uzun yıllar zarar verir.
Losing Zeeland will hurt the party.
Evet ama Zeeland'e yüklenmezsek de Merkez Parti'yi muhalefete hediye etmiş oluruz.
Yes, but we're handing the Centre Party to the opposition if Zeeland gets special treatment.
Maliye Bakanına ve seçmenlerine sorarsan,.. ... eminim Zeeland daha gerekli derler.
If you ask the Treasury, we need Zeeland more.
Söylentiler doğru çıkarsa, bizim de acilen onlara imtiyaz sağlayacağımızı açıklamamız lazım.
We'll call a press conference where you offer Zeeland a goodie.
Zeeland ve Liman İdaresinden gelen gemi listesi.
This is the list of ships from Zeeland.
- Zeeland hakkındaki dedikoduların doğru olma ihtimali var.
There's a good chance the rumors about Zeeland are true.
Yani herkes katkıda bulunsun ama Zeeland hariç.
So everyone must contribute except Zeeland?
Zeeland bizi cidden fişi çekmekle tehdit ediyorsa,..
If Zeeland wants to pull the plug there's not a damn thing we can do.
Birçok Zeeland kaynağı Robert Zeuthen'ın kendi yoluna gideceğini doğruluyor.
Sources in Zeeland confirm that Zeuthen is on his way out.
Zeeland'in taleplerini esnetmesi bekleniyor,.. ... ki bu da muhalefeti şaşırtmayacaktır.
He'll most likely reduce his demands on Zeeland.
Bir Zeeland gemisini incelemeye gideceğim ama önce izin almak için vaktim yok.
I want to examine a Zeeland ship. I don't have time to ask permission.
Ayrılıyoruz. "Herkes Katkıda Bulunmalı", sloganımız hâlâ bu. Ama birtakım düzenlemeler yaptık.
'Everyone must contribute'is still the theme, but somewhat adjusted so that you can point to Zeeland as a national flagship.
Böylece Zeeland'i ulusal amiral gemimiz olarak gösterebileceksin. Plana sadık kalıyoruz ama Zeeland'i de göz önünde bulunduruyoruz.
- It's also a signal to Zeeland...
Anladım Karen. Umarım bu yüzden Zeeland kampanya bütçesine fazladan katkıda bulunur.
I hope Zeeland throws an extra cheque in our campaign fund for this.
Peki ya Zeeland ne olacak?
- What about Zeeland?
Biz buraya Zeeland için gelmedik.
- This is not about Zeeland.
Peki ya Zeeland tehditlerinde ciddiyse? Onlar planınızın en önemli parçası.
But Zeeland is a vital part of the government's plan.
Bütün gün Zeeland'e ayrıcalık tanıyacak mısınız diye sordunuz. Böyle bir planı kesinlikle reddediyorum.
So all the speculations about giving Zeeland special privileges are simply not true.
Zeeland'in bunu anlayacağına eminim ve kendilerinden sağduyu göstermelerini rica ediyorum.
I am confident that Zeeland understands that. And I call on them to show consideration.
Zeeland biraz önce makaleyi yalanlamış.
Zeeland just denied the article.
Ben bir açıklama hazırlayayım. Ulusal sorumluluklarını överim. Gerisi çorap söküğü gibi gelir.
I'll draw up a press release praising Zeeland's sense of responsibility.
Zeeland'le sıkıntı yaşıyoruz, ekonomik kriz var,..
We're juggling Zeeland and a crisis, and Special Branch fear an attack.
Zeeland'in tehdit ettiği falan da yok, ne limanda ne de başka yerde.
There's no threat from Zeeland or the dock.
Seçim kampanyasının ortasındayız. Zeeland'le sıkıntı yaşıyoruz, ekonomik kriz var ve sen kalkmış bizi destekleyen partinin liderine âşık oluyorsun.
There's a crisis, and you fall in love with the leader of our support party.
Liman İdaresiyle ve Zeeland'le konuştuk.
- We checked with Zeeland.
Zeeland'in gemisindeki ikinci kaptan ve diğer iki denizci bir şeye şahit olmuşlar.
The mate from the Zeeland ship contacted him recently.