Zihnî tradutor Inglês
784 parallel translation
Farklı zamanlara ölü veya hissiz bedenler gönderen araştırmacılar şimdi, çok güçlü zihnî izlenimler edinmiş insanlar üzerine yoğunlaşıyordu.
Having only sent lifeless or insentient bodies through different zones of Time, the inventors where now concentrating on men given to very strong mental images.
Görünüşe göre bu deneyimin yarattığı korku uzun süredir deha ile delilik... arasındaki ince çizgide... ilerleyen bu olağanüstü zihni tam anlamıyla alt üst etti.
Apparently it was the horror of that experience that overpowered this phenomenal mind, which for so long had straddled the fine line between genius and madness, and literally deranged it.
Zihni huzur bulsun. Vicdanı onun hapishanesi olsun.
Let his mind be addressed, let this conscience be his prison.
Hobiler, zihni olduğu kadar bedeni de geliştirmelidir.
The perfect hobby should improve the body as well as the mind.
Zihni anormal.
Mental abnormality.
Zihni berraklaştırmak için ormanda bir yürüyüşten daha iyisi yoktur.
There's nothing like a good walk through the woods for clearing one's mind.
Cömert bir zihni vardı.
He had a generous mind.
Zihni acïk yeni çïkmïs yumurta kadar taze.
Mentally alert fresh as a new-laid egg.
Hesaplamaya dayalı bir oyun gibi zihni açan şey yoktur.
Nothing clears the mind like a game of precision.
Bu sabah zihni tamamen açıldı. Diğer sürücüyü sordu.
His mind cleared completely this morning.
Zihni gayet iyi, ama aşırı yüklenmiş durumda.
The boy has a fine mind but it's taxed.
Bilinçli zihni tüm bu olanları tamamen unutmuş ama...
His conscious mind had forgotton all about it but...
Ama insan zihni sık sık böyle garip saplantılara tutulabilir.
But the human mind is often inflamed with strange complexes.
Delege burada ve zihni bulanırsa
The Commissioner is here and if he gets confused
Zihni meşgul eder, insanı kötü arkadaşlardan uzak tutar ve küçük ama düzenli bir gelir sağlar.
Occupies the mind, keeps you away from bad company, and yields a small but steady income.
Zihni ve bedeni bir işkence hücresine dönüşmüştü.
His mind and body became his own torture chamber.
Böyle şeyler zihni dağıtmaya yardımcı olur.
It helps take your mind off things.
Belki sonunda zihni huzura kavuşur.
Maybe then she'll find peace of mind.
Örselenen zihni, seslerin geçmiş zaferlerini mi andığını, yoksa gelecek felaketleri mi düşündüğünü... ya da çöl rüzgarının mı kendisini delirttiğini merak etti durdu.
His tortured mind wondering if they call the memory of past triumphs or wail foreboding of disasters yet to come or whether the desert's hot breath has melted his reason into madness.
Onun zihni...
His mind is...
Zihni ve bedeni tüketen iğne batırılmış bez bebeğe mi?
The pin stuck in the image that wastes away the mind and body?
Orada zihni acıdan ve şoktan dağılmış yatıyordu.
There he was... his mind destroyed by shock and pain.
O an zihni bulanıklaştı, ve kendi kendine sordu :
Then his head started to become unclear, and he asked himself :
Zihni açık gibiydi.
Seemed clear-headed.
İnsan zihni hakkında bir uzman.
An expert on the subject of the human mind.
Bay Bevis sakar, zihni biraz dağınık ve beceriksiz zar oyunu kadar güvenli bir hayata sahip.
WITHOUT HIM, WITHOUT HIS WARMTH, WITHOUT HIS KINDNESS, THE WORLD WOULD BE A CONSIDERABLY POORER PLACE,
- Tanrım, sen... Sağlıklı bir vücudu ve temiz bir zihni olan yargıcın karar vermesi uzun sürmez.
- My God, you're - it wouldn't take long for a magistrate to decide who's got the clean mind...
Eğer zihni bölünmüşse travmatik olayın hatırlanması belirtiyi neden hafifletiyor?
If her mind had been divided... why would remembering the traumatic incident relieve a symptom?
Travma bir baltanın bacağı ikiye ayırması gibi zihni bölmez.
Trauma doesn't divide the mind as an axe splits a leg.
Ama insan zihni bu fikre direniyordu.
But the human mind balked at the idea.
Bu oluşumun kafasında bir zihni var.
It's the mind of this being, its brain.
Onun buradan ayrılmasını istemedi, kızcağızın zihni de... onunla mücadele edemeyecek kadar zayıftı.
It didn't want her to leave, and her poor bedeviled mind... wasn't strong enough to fight it.
Paris'te tıp çok ilerledi. İnsan zihni artık sır olmaktan çıktı.
In Paris, they're doing wonderful things to discover the nature of the mind.
Ian'a yoğunlaşması için zihni bomboş olmalı.
He must keep his mind absolutely clear in order to concentrate on Ian.
Bir çocuğun zihni saftır ve lekelenmemiştir.
A child's mind is pure and without blemish.
Zihni bizimkisi gibi faal, ancak hareketsiz bir vücut içerisinde.
His mind is as active as yours and mine, but it's trapped inside a useless body.
Riddler'ın çok karışık bir zihni var.
The Riddler's mind is twisted.
Hafif zonklama zihni açık tutar.
Little throb keeps the mind clear.
İrade gücü insanların anlamadığı bir şeydir. Sahip olmadığı gizemli niteliklerine atfederek yalnızca zihin gücünün meseleyi yenmesiyle olur veya daha fazla sayıdaki olayların zihin gücünün zihni yenmesiyle olur.
The power of the will is something people do not understand, attributing to it mysterious qualities which it does not possess, being merely the power of mind over matter, or in the greater number of cases, the power of mind over mind.
Psikolojik olarak insan zihni veya beyni veya her neyse gerçekle kurgulanmış deneyimler arasındaki farkı ayırt etmeyi beceremez.
Psychologically speaking... The human mind... or brain, or whatever... is almost incapable of distinguishing between the real... and the vividly imagined experience.
Kuzeyden Paris'e gelmişti. Zihni ise Aristo'nunki kadar düzdü. Ve bedeni şehvetle doluydu.
He came down from the north to Paris with a mind like Aristotle's... and a form like mortal sin.
Doktorun zihni artık zevkine aykırı bir bedende. Albayın bedeninde.
The good doctor ´ s mind now inhabits a body perhaps not to his liking - the Colonel ´ s.
Kadının zihni çok meşgul tutulmalı ki, araya girmesine fırsat olmamalı.
If it is at all possible, her mind must be so engaged that no thought of what I am doing shall intrude.
Onun zihni benim bile ulaşamayacağım derinliklere gitti.
His mind has gone down almost too far even for me to reach.
Zihni dağıtıyor.
The mind wanders.
Şu anda tek istemediğim, zihni bazı konularda karışık bir şerif yardımcısı.
If there's anything I want, it's a deputy who's at ease in his mind.
Gençlerin zihni neden disiplinsiz olmak zorunda?
I don't know why a young mind has to be an undisciplined one.
Lütfen Bay Sloan, hastalık ve insan zihni hakkındaki varsayımların ruh biliminin sahalarından biri olduğunu unutmayın.
Please, Mr. Sloan, be aware that conjectures about illness and the human mind... are the province of the psychiatrist.
1138'de sakinleştirici oranı hızla düşüyor. Zihni durdurulmalı.
1138 suffering severe sedation depletion which requires mindlock and arrest.
- Zihni açın.
Cut the mindlock.
Birisi zihni açsın.
Will somebody cut the mindlock?