Zipper tradutor Inglês

Genç ve neşeli kalırdım Onu fermuarla kapatırdım

I could stay young and chipper And Id lock it with a zipper

Erkekler için, fermuarlı valiziniz var mı?

Have you any traveling bags for men with a zipper?

Fermuar çekebileniniz var mı?

Any of you can jerk a zipper?

Fermuar mı?

A zipper?

Bakın çocuklar, nihayetinde bu bir fermuar.

Look, kids, after all, you know, this is only a zipper.

- Arkası için yardım istersen bağır.

- Yell if you need help with the zipper.

Fermuar kapatmayı beceremem.

I can never get a zipper to close.

Sırf bir fermuarı bile çekemiyorsun diye!

Just because you can't even work a zipper!

- Fermuarın sesinden

- The zipper makes the noise.

Senin fil bu fermuarın üzerine oturdu mu?

Did your elephant sit on this zipper?

Tek ihtiyaçları olan bir fermuar.

Everything but a zipper, huh?

Mesela işe fermuarımı çekmekle başlayabilirsin.

Be so dear. You / they need only at the zipper, to move.

Fermuarı çekmeme yardım et.

Help me with my zipper, it's stuck.

Fermuarım.

My zipper.

Fermuar sıkıştı.

The zipper's stuck.

Sanırım fermuar sıkıştı.Tamam bir bakalım.

I think the zipper's jammed. All right. Let's see.

Benim hatam değil, fermuar sıkışık.

It's not my fault that the zipper is stuck.

Onun fermuarı sıkıştı...

His zipper got stuck...

Ve, uh, Senin fermuarına yardım ediyordu?

And, uh, she was helping you with your zipper?

Yani fermuar sıkıştı ve tek istediği uyku hapıydı öyle mi?

You mean that zipper was really stuck, and all she wanted was a sleeping pill?

Ve sen onun fermuarını kravatınla yakaladın.

And you just got your tie caught in her zipper.

Yapmam.Fermuarı kapatmaya çalışıyorum.

I will not. I'm trying to get this zipper shut.

Ağzına bir fermuar lazım.

He needs a zipper in his face.

Fermuarı var, hatırladın mı?

It has a zipper, remember?

-... yardım eder misin? - Ne?

Would you help me with my zipper?

Fermuar mı sıkıştı?

Did the zipper get stuck?

Ben hayatında bir fermuarla hiç sorun yaşamamış bir kızım,... bu geceye kadar.

I'm a girl who never had trouble with a zipper in her life... until tonight.

Elbisemin fermuarına yardım eder misin lütfen?

Help me with the zipper of my robe, please.

Fermuar sıkışmış.

The zipper's jammed.

Fermuarımı aç.

Get my zipper.

Fermuarı.

My zipper.

Fermuarım sıkışmış yine.

My zipper's stuck again.

- Fermuar çeker misiniz? Peter!

[Beth] Could you get the zipper?

Bu uzun fermuarı çekmek çok zor oluyor.

You see, I have this long zipper and it's hard to do up alone.

Bir fermuar daha.

Just another zipper.

Bakın buraya

George! Look! Raise me the zipper!

- Fermuar sıkıştı.

- The zipper's stuck.

Saçımı fermuarına sıkıştırdığı zaman mı?

When he gets my hair in his zipper?

Gerçekten biraz yakından baksan fermuarımın arkasında saklı beni göreceksin.

Well, if you look real close, you'll see me hiding behind my zipper.

- Yoksa senin taşaklarını sıkarım.

If it don't, - you got your thing caught in the zipper.

Seni küçük fermuar boyun.

You little zipper-neck.

Fermuar çıktığına göre düğmeler için başka amaçlar bulunmalı değil mi?

Since the introduction of the zipper, we have to think up something for the buttons.

Onların tüm istedikleri fermuar çekmek kadar hızlı bi şekilde boşalmak.

They all want to cream as quick as a flash of zipper.

Şişko kız, şortunun fermuarını açtı.

The chubby one pulled down the zipper of her shorts.

Bu fermuarın onarılması gerek.

I'll bet he knows all about this zipper.

" Zipper için kazansınlar.

" and win just one for the Zipper.

- Fermuar sıkıştırdı!

The zipper, you moron. It's caught in my rump!

Ya fermuar sistemime ne demeli?

How about my zipper system?

Fermuarım sıkıştı.

My zipper's stuck.

Ama baba, fermuarım sıkıştı.

- But, Daddy, my zipper's stuck.

- Fermuarım.

- My zipper!