Zor bir gündü tradutor Inglês
263 parallel translation
Bugün zor bir gündü.
It's been a tough day.
- Yoruldun mu? - Zor bir gündü.
A tough day.
Zaten zor bir gündü.
I've had a hard day.
Yorgunum. Zor bir gündü...
It's been a rough day...
Benim gibi yaşlı bir adam için çok zor bir gündü.
It's been a hard afternoon for an old man.
Zor bir gündü biliyorum.
I know you've had a hard day.
- Zor bir gündü, yorgunum.
- It's been a rough day, I'm tired.
Benim için oldukça zor bir gündü.
It was an awful day. Everything was so overwhelming.
Evet, zor bir gündü ve çok önemli şeyler oldu.
Yes, I had a very hard day and something important came up.
- Kızmıyorum, zor bir gündü.
- I'm not, I just had a rough day.
Zor bir gündü.
I had a hard day
- Alay için zor bir gündü.
- It was a hard day for the regiment.
Zor bir gündü.
It's been quite a day.
Uzun ve zor bir gündü, üstelik...
It's been a long, hard day, and -
- Zor bir gündü galiba.
- Rough day?
Zor bir gündü zaten.
It's been a heavy day already.
İkimiz için de zor bir gündü.
It's been a hard day for both of us.
Zor bir gündü.
You've had a rough day.
- Zor bir gündü değil mi?
- Rough day, huh?
Benim için de zor bir gündü.
I had a hard day, too.
Zor bir gündü.
It has been a difficult day.
Bilmem ki, herhalde onun için zor bir gündü.
I don't know. I think it's been a hard day for her.
Bak Zack, zor bir gündü.
Look, Zack, it's been a rough day.
Zor bir gündü.
Rough day.
Zor bir gündü.
It's been a pretty rough day.
Zor bir gündü.
It was a hard day.
Zor bir gündü, değil mi?
Tough day? well....
Zor bir gündü. Siz dinlenin.
You`ve had a tough day.
Zor bir gündü.
He`s had such a day.
Bazıları için çok zor bir gündü.
For some, it was a difficult day.
Dün çok zor bir gündü.
I know yesterday was a rough day. Things'll get better.
İkimiz için de zor bir gündü...
It was a really tough day for both of us...
Zor bir gündü.
It's been a rough day.
Zor bir gündü, ha Jerry?
Hard day, huh, Jer?
Hepimiz için zor bir gündü.
Yeah, we all had a hard day today.
Onun için çok zor bir gündü.
- Was very bad day for her?
Zor bir gündü.
It was a rough day.
Zor bir gündü efendim.
It's been a rough day, sir.
Üzgünüm efendim, zor bir gündü.
It's been a rough day.
Kürkçü dükkanında zor bir gündü ha Red?
Tough day at the salt mines, Red?
Zor bir gündü.
- So...
Çok yorgundum çünkü zor bir gündü.
Mmari : I was just very tired because the day was tough.
Biraz zor bir gündü Cate.
It was a very challenging day, Cate. I must say, I rose to the challenge.
Biliyor musun, Victor, bugün zor bir gündü sağlıklı düşünmemi bekleme.
You know, Victor, this has been quite a day. So don't expect me to think clearly.
Zor bir gündü.
It's been a tough day.
Zor bir gündü sanırım?
What was it a rough call?
Zor bir gündü.
Tough day today.
Kötü bir gündü zor zamanlar.
It was a bad day today, times are hard.
- Zor bir ilk gündü, değil mi?
- Tough first day back, huh?
Zor bir gündü, değil mi?
Wild day, huh?
Bizim için zor ve uzun bir gündü.
It's been a difficult and long day for us.