English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çite

Çite tradutor Inglês

415 parallel translation
Üstünde oturabiliyorsan asla bir çite tırmanma.
Never climb a fence if you can sit on it.
Senin gibi, sirti çite dönük dururken.
Standing like you, with his back to the fence.
Çite doğru gitti ve sanki diğer tarafta bir cennet var gibiydi.
Had a great value. Jumped a fence as the other side was the kingdom of heaven.
Bir çite doğru gitmişim kapalı bir çit.
It was very dark.
Babamın dediği gibi bacaklarını açıp oturan bir domuzun çite dolanma olasılığı yoktur.
Like my old pappy used to say, a hog that straddles a fence ain't likely to wind up no place.
İyi boğalar ve 100 millik bir çite.
Good bulls, and about a hundred miles of fence.
Tom, silahını çite as.
Tom, hang your gun on the fence.
Şimdi silahlarınızı çite asın, giderken alırsınız.
Now hang your guns on the fence and you can pick them up when you leave.
Yeleğindeki silahı da çite as.
That extra gun in your vest, lay that on the fence, too.
Çite çarpınca bozulmuş olmalı.
Must've gone out when I went through that fence.
Kuş çite çarptığında olmuştur.
It might've happened when the bird crashed through the fence.
Atlarınızı oradaki çite koyabilirsiniz.
Put your horses in the corral yonder.
Çite yaklaştığımda Mayella'nın bağırdığını duydum.
I was comin'from the woods with a load of kindling'... and I heard Mayella screaming as I got to the fence.
Odunları atıp var gücümle koştum, fakat çite takıldım.
I dropped my kindling', and I run as fast as I could, but I run into the fence.
Seni çite yapıştırdı.
She kicked you into the fence.
Çevresinde çite ihtiyacımız yok.
For instance, I don't think we need the hedge.
Bu sabah çite bağlı bulduk.
We found it tied to our fence this morning.
Sağındaki çite doğru gel
Come along the corral fence to your right.
Tekrar yaşanmaması için çite elektrik verin.
I want the fence rewired so this cannot happen again.
Bakalım, iki yıl önce Laguna Seca'da... güzel bir Buick Special'ı harcayıp arka çite astınız.
Let's see, two years ago at Laguna Seca... you spun out and hung a beautiful Buick Special on the back fence.
Kapı bittiğine göre, şimdi sıra çite geldi.
Now that the gate is made, the fence comes next.
Bir çite ihtiyacımız var. 10 mil uzunluk, 20 feet yükseklik.
You know, what we need is a fence about 10 miles long and 20 feet high.
Kraliçe Viktorya'yı geçiyor Kraliçe Viktorya ve Kraliçe Viktorya ilk çite yaklaşıyor.
But making ground now and starting to pass queen victoria With queen victoria Queen victoria and queen victoria still well placed
Yorgun argın çite yaslandım.
I leaned against the fence tired to death.
Kanıt olarak size şunu aktara...
I can cite you- -
Bu kararı kaldırmak için yukarıda sıralanan iddialara ek olarak... Paris Yüksek Mahkemesi'nin 5 Ağustos 1897'de Montenegro Hükümetine karşı... Prenses Marishka'nın davası için... verdiği kararı bildirmek isteriz.
In addition to the arguments above enumerated for lifting this injunction... we wish to cite the decision of the High Court of Paris rendered in the case... of Princess Marishka against the Government of Montenegro... on the fifth day of August, 1897.
Burası, Kent Radyosu.
Herés Radio-Cité speaking.
Mulligan'ın, Mulligan Benson'a karşı olduğu davadan alıntı yapıyorum. 1879 yılında, Fresno şehrindeki, Mulligan-Benson.
I cite the case of Mulligan v. Mulligan-Benson in the city of Fresno, 1 879.
- Tarihten örnekler verebilirim.
- I can cite examples from history.
Gözümün önüne aşkın kaçınılmazlığını anlatan bir sürü opera geliyor.
I can cite many examples of love stories from the operas to prove the inevitability of this step.
Pişmanlık ve suçluluk hissetmeyen doğruyu yanlıştan ayıramayan 50.000 bin yıl önceki insan beyni için normal sayılabilecek beyne sahip bir suçlu türü olduğundan bahsettiler.
They cite a type of criminal... born with no capacity for remorse or guilt... no feeling of right or wrong... born with a kind of brain that may have been normal in humans... fifty thousand years ago.
Bayan Pryor'un yaşadığı gibi bir düzine örnek aktarabilirim.
I can cite a dozen other instances such as the one that Mrs. Pryor went through.
3.
- 3 Cite du Midi.
- Mahkemenin bilgilenmesi açısından, sözcüklere dökülmesi edebe aykırı suçlamalar için tüm saygılarımla... tanıklığı gereken bu genç hanımefendiyi tanık olarak çağırırken, mahkemenizin suçlamaları okuduğunu bilmekle birlikte onları hariç tutup, sanığa yüklenen suçlamalarda dikkatinizi çeken Savaş suçları ile ilgili 92.ci maddenin dikkate alınmasını talep ediyorum.
Since the court acknowledges the unspeakable nature of the charges, I would like to suggest that out of deference to the young lady whose presence is necessary as a witness, that the court omit reading of the charges and specifications in detail and simply cite the accused as charged with violation of the 92nd Article of War on both counts.
Şehir Tiyatrosu oyunumuzu kabul etti.
The Théâtre de la Cité has taken the play
Ceza yazdıktan sonra.
After I cite you.
Bahsettiği gibi fazla Haçlı rolüne soyunmadı... ama Othello ve Turiddu oldu sıkça.
He didn't go so far as to mention the Crusades, but he did cite Othello and our countryman Turiddu.
Cité Üniversitesi'nin Alman Yurdu'nda kalıyorum.
I live at the Cit? Universitaire, at the Germany House.
Cité Üniversitesi bana Amerikan liselerini anımsatıyor.
The Cit? Universitaire reminds me of American high schools.
Cité Üniversitesi'ne dönmeden önce Left Bank'ta dolaşmak istiyorum orası antikacılar ve kitapçılarla doludur.
Before returning to the Cit? Universitaire, I like to stroll through the Left Bank, full of antique shops and bookstores.
İzninizle, bir şiirinizden alıntı yapayım :
Let me cite the following lines :
Yasadan dem vuracaksanız önce siz uygulayın.
If you want to cite law, then obey it yourself.
Ile de la Cite'deyiz.
Hello? At Ile de la Cite.
Ama diğer binlerce dolandırıcılık arasında bir davadan bahsedebilirim, tasarruflardan ödenmemiş eski banknotların görünür değerlerinin yüzde üç veya dördüyle yeniden satılıp fonlara yeniden ve tam olarak aktarılması.
But I could cite one case among a thousand other frauds, of old bank notes unpaid from savings then resold at three or four percent of their face value reassigned to good funds and reimbursed in full.
11 Cité Jean de Saumur.
11, cité Jean de Saumur.
Madame Anais. 11 Cité Jean de Saumur.
Madame Ana / is, 17, cite Jean de Saumur.
Ceza yazmak zorundayım.
I'm gonna have to cite you for that.
Size delilleri...
I can cite examples- -
Bir daha çeneni açarsan seni mahkemeye itaatsizlik ile suçlayacak.
He'll cite you for contempt.
Ceza yazmayacağım ama yazılı uyarı vereceğim.
I'm not gonna cite you, sir, but I am gonna give you a written warning'.
Bildirideki özel durumlar çıkardığınız yüksek ses ve üçüncü şahısların evde kalması ki bu sen oluyorsun.
"As specific grounds for serving notice... " we cite noise disturbance... "and the accommodation of third parties"... that means you...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]