English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çıkabilirsiniz

Çıkabilirsiniz tradutor Inglês

675 parallel translation
Sizler çıkabilirsiniz.
You guys are dismissed.
Bay Parker, Montgomery ve iki yelkenliyi alıp sabah Apia'ya yola çıkabilirsiniz.
Mr. Parker, you may take Montgomery and the schooner... And leave for Apia in the morning.
Belki dışarı bodrumdan çıkabilirsiniz.
Maybe you can get out through the basement.
- O zaman arabayla çıkabilirsiniz!
- Well, you can drive right out.
Tatile çıkabilirsiniz.
You can have your vacation.
Tamam, çıkabilirsiniz.
Yes, you're clear now.
Artık çıkabilirsiniz, bayan Froy.
You can come out, Miss Froy.
Çıkabilirsiniz.
You can come up.
Bugün yola çıkabilirsiniz.
- then you must depart for today.
Hemen yukarı çıkabilirsiniz.
You can go right up.
Dışarı çıkabilirsiniz.
All right, come on out.
Bu taraftan çıkabilirsiniz.
You can go out this way.
- Bu kapıdan çıkabilirsiniz.
- You may use this door.
Pekala, çıkabilirsiniz cesur adamlar!
All right, you can come out now, my brave men!
Ciddiyseniz, Mr. Lane, Bundan kırık bir boyunla çıkabilirsiniz.
If you mean that, Mr. Lane, you might just wind up with a broken neck.
Öyleyse orkestramdan çıkabilirsiniz.
Then you can leave my orchestra.
Pekâlâ Bayan Vetto, çıkabilirsiniz.
All right, Miss Vetto, come on out.
Yarın yola çıkabilirsiniz.
You can go in on the stage tomorrow.
- Benimle yemeğe çıkabilirsiniz.
- You can have dinner with me.
Ama dilerseniz siz de tazminatınızı alıp çıkabilirsiniz.
Otherwise, you'll get your pay.
Tabii ki çıkabilirsiniz.
Sure, they can get off.
Siz çıkabilirsiniz.
That'll be all, steward.
Çıkabilirsiniz.
You're excused.
Sen ve Bill sabah ortaya çıkabilirsiniz.
You and Bill can take the stage in the morning.
Bay Gomez, odadan çıkabilirsiniz.
Mr. Gomez, you may leave the room.
Hayır, Bayan Johnson, öğlen yemeği beklemiyoruz ve siz de öğlen tatiline çıkabilirsiniz.
No, Mrs. Johnson, we're not expecting lunch and you can take the afternoon off, too.
İstediğiniz zaman çıkabilirsiniz.
Leave whenever you think you should.
İstediğiniz zaman çıkabilirsiniz.
You can leave anytime, you know.
Beyler, isterseniz çıkabilirsiniz.
Gentlemen, you may retire if you wish.
Çıkabilirsiniz!
You may go!
Çıkabilirsiniz.
You might.
Çıkabilirsiniz.
Take it away.
Ve dışarıda güzel bir güneş var. Riski göze alıp dışarı çıkabilirsiniz.
and there is a beautiful sun outside, you should venture to take a walk.
Sorun yok, çıkabilirsiniz.
It's safe now. Come out.
Dışarıya bensiz çıkabilirsiniz.
You go out without me.
Çıkabilirsiniz!
Get out of here!
Çıkabilirsiniz.
Please leave me.
Nöbetçi öteki uca gittiğinde dışarı çıkabilirsiniz.
When the guard goes to the far end, you might be able to move out.
Çıkabilirsiniz.
All right. You can get out now.
Çıkabilirsiniz.
You are dismissed.
Siz, çıkabilirsiniz.
You can go.
- Sadece şaka yaptım. - Tamam, siz çıkabilirsiniz.
That was just a joke.
Buradan giderseniz 10 km kadar sonra otoyola çıkabilirsiniz.
Look, you can hit the state highway seven miles through there.
Çıkabilirsiniz.
You may go.
Artık ortaya çıkabilirsiniz.
You can show yourself now.
Yukarı çıkabilirsiniz.
You can go upstairs.
Şimdi hepiniz çıkabilirsiniz.
You may all go now.
Şimdi yukarı çıkabilirsiniz.
Yes, sir? You can go up now.
Bayan Lautmann, artık çıkabilirsiniz!
Mrs. Lautmann - you can come out now!
Bayım, bu kadar çok istiyorsanız, Fransız'dan önce çıkabilirsiniz.
Sir, if you feel so strongly about it, sir, you can go before the French.
Sonra çıkabilirsiniz.
Then you can come up.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]