English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çıkmıyor

Çıkmıyor tradutor Inglês

3,054 parallel translation
Ama sudan çıkmıyor.
But he's the one doing most of the soaking.
Soyadı Pinget ama birlikte yaşamıyorlar ve hiç sorun çıkmıyor.
Her name's Pinget but they don't live together and there's never any problem.
Aklımdan çıkmıyor bir türlü- -
You know, I can't stop thinking about...
Bul şunu hemen - Çıkmıyor mu? Hayır
key for the damn cuff... i should go for help no.
Bay Fuse onu bizzat davet etti ve o ortaya çıkmıyor demek?
Mr. Fuse personally invites him and he doesn't fucking show up?
Krema direk inekten çıkmıyor. Sonuçta birinin çırpması lazım.
Cream doesn't come from a cow, does it?
Sultanımızsa otağından çıkmıyor.
Our Sultan does not leave his pavilion.
İki gündür dışarı çıkmıyor.
He hasn't gone out for two days.
Keşfe çıkmıyor muydunuz?
Scouting?
Sesi soluğu çıkmıyor.
He's standing quiet.
Neden çıkmıyor ağzından?
Why can't you just say it?
Çıkmıyor.
- It won't come off.
Kimse birbiriyle çıkmıyor.
No one, like, dates.
Bu benim harçlığımdan çıkmıyor, değil mi?
That's not coming out of my allowance, is it?
Bu gece çıkmıyor musun?
You're not going out tonight?
Bugünlerde kütüphaneden çıkmıyor.
Cannae get the fucker out the library these days.
Hiç aklımdan çıkmıyor.
I can't get it out of my head.
Saat 8.45'e kadar çıkmıyor. 15 dakika sonra karı-koca öldürülmüş.
15 minutes later, the parents are dead, and they're out of there.
Önce hiç sesi soluğu çıkmıyor ama sonra peşimden gelmeye karar veriyor hem de hayatımın en önemli gününde.
She's radio silent and then decides to go after me on the most important day of my life?
Dışarı çıkmıyor.
She won't come out.
Üç tutuklama ama mahkumiyet olmamış bu yüzden iş geçmişini kontrolde bir şey çıkmıyor ev hırsızlığından dolayı, ikinci bir iş.
Three arrests, but no convictions, which is why there's nothing on his employee background check- - for breaking and entering, you know, second-story work.
Nasıl oluyor da aramızda en şok edici haberler benden çıkmıyor?
How is it that out of the two of us, I don't have the most shocking news?
Zekice değil mi? Güzel fikirler yalnızca senden çıkmıyor.
You're not the only one with bright ideas.
Bazılarından ses çıkmıyor.
Some tinkley-tinkies don't tinkle.
Sesleri çıkmıyor.
It's gone quiet.
Bu Düşünce Aklımdan Çıkmıyor ki..
The thought is never far from my mind.
Ama neden hâlâ sesi soluğu çıkmıyor?
Why hasn't he made a move?
Çünkü asla canlı biri çıkmıyor.
Because a human never answers.
Karavanından çıkmıyor ve biz de oraya girmeye korkuyoruz.
He won't come out of his trailer, and we're, you know, scared to go in there, so...
Babasının onu bulması hiç aklımdan çıkmıyor şimdi.
All I can think of is his dad finding him.
Benim ise aklımdan çıkmıyor.
I think all the time.
İşlerini evden yürütüyor ve bir şey hariç dışarı çıkmıyor.
Well, he's been working from home the last day and has not left once, except...
Nora seninle çıkmıyor.
Nora is not yours.
Çünkü ben başkalarıyla da çıkıyorum. Ve ben bilirsin sen de başkalarıyla çıkıp çıkmıyor musun öğrenmek istedim.
I'm dating other people, and I just, you know... wanted to see if you were also dating other people.
Duman falan çıkmıyor.
There's no smoke or anything.
- Sen onunla koşuya çıkmıyor musun?
Haven't you been running with her?
Fakat yargıca yaptıklarım hâlâ aklımdan çıkmıyor.
But I can't stop thinking about what I did to the Judge.
Belki de hatırladığı son şeydir, belki de değildir ama o zamandan beri söylediğim şey aklımdan çıkmıyor.
Maybe the last thing he remembered maybe not, but it's haunted me ever since.
Ağzını açıyor, ama sözcükler bir türlü çıkmıyor
♪ He opens his mouth, but the words won't come out ♪
Hiç sesin çıkmıyor.
We ain't heard nothing from you.
Şu an annenin odasında ve dışarı çıkmıyor.
So now she's in her room and she won't come out.
Bu halimden ötürü ona istediğini veremediğim düşüncesi bir türlü aklımdan çıkmıyor.
I cannot get the thought out of my mind that... That I couldn't give him what he wanted because of the way that I am.
Arkadaşın Nikki telefona çıkmıyor.
Can't get your friend Nikki on the phone.
Evet, ama hiçbir şey çıkmıyor.
Sure, but nothing comes out.
-... çok hızlı çıkmıştı hatırlıyor musun?
Good fun.
Sekiz yaşını hatırlıyor musun, hani leprikon avına çıkmıştık?
Hey, remember when you were eight, we went leprechaun hunting?
Holywood'dan çıkmış gibi ama Kızıldereli erkekler için kıvılcım saçıyor.
Features straight out of Hollywood But she lights the spark for those red boys
Etrafta kontrolden çıkmış bir toz bulutu dolanıyor.
You've got an out-of-control dust cloud floating around.
Odasından çıkmıyor hâlâ.
- Won't get out.
- Dylan'a biraz fazla sert çıkmıyor musun?
A little hard on Dylan, don't you think? Actually, I was just thinking
Dışarı çıkmıyor.
She's not coming out, sir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]