Ölemezsin tradutor Inglês
385 parallel translation
Ölemezsin.
You can't die.
Daha iyi bir şekilde ölemezsin.
Couldn't want a better death. Lots of pretty girls, and we're gonna use that new floor tonight, too.
Fan ölemezsin. Fan, ölmemelisin!
Fan you-you-you can't die.
Timmy, şimdi ölemezsin!
Timmy, you can't die now!
Şimdi ölemezsin.
You can't die now.
Ölemezsin.
You can't.
Bir kelime yüzünden ölemezsin.
You can't die over a word.
Bu şekilde ölemezsin.
You can't go like this.
Hayır, sen ölemezsin!
No, you can't die!
Sen ölemezsin.
Thou canst not die.
- Burada ölemezsin!
He's not dying here.
Burada ölemezsin!
Can't die here!
Orada ölemezsin!
Can't die there!
Hayır, ölemezsin.
No, you won't die, honest.
Burada, çölde ölemezsin.
You can't die here in the desert.
Ben öldürmemişsem, ölemezsin
You couldn't have died if I didn't kill you
Ama sen 3 kuşaktır gelen tek oğulsun burada ölemezsin.
But you're the only son for 3 generations You can't die here.
Ben yaşadıkça ölemezsin sen
You can't die as long as I'm alive.
Bubba, ölemezsin seni pislik!
Bubba, you can't die, you fucker!
Sen ölemezsin.
You're not supposed to die.
Ben ölebilirsin diyene kadar ölemezsin.
You don't die until I tell you you can die.
Olması gerektiği şekilde ölemezsin bile, anlıyor musun?
You can't even die right, you know?
bu kadar erken ölemezsin, değil mi?
You're not dying so soon, are you?
Sen ölemezsin.
You can't.
Ölemezsin - sen ailedeki son adamsın!
Old man : You can not die - you're the last man in the family!
Hayır, ölemezsin!
No, you can't die!
Ölemezsin, küçük kardeşim.
You can't die, little sister.
Sen ölemezsin Usta Yoda.
Master Yoda, you can't die.
Esmer Tom... Ölemezsin.
Brown Tom, you can't be dead.
Ölemezsin.
You can't die
Bu olamaz, sizler ve ben yaşıyoruz ama Saburo Saburo Saburo sen ölemezsin!
You and I live, but Saburo... You can't die.
Sen ölemezsin MacLeod.
You cannot die, MacLeod.
Ama sen ölemezsin.
But you can't die.
Prime, ölemezsin!
Prime, you can't die!
Patron, sen ölemezsin.
Boss, you can't die.
Ölme. Ölemezsin.
Please, come alive!
Sen ölemezsin!
You can't die!
Ölemezsin!
You can't die!
Ben demeden ölemezsin.
You're not dead until I tell you.
Ben demeden ölemezsin.
You're not dead until I tell you.
Gözlerin örtülmüş olarak ölemezsin.
You cannot die with your eyes closed.
Nasılsın, ölemezsin sen
How are you, you should not die
Ölemezsin
You cannot die
Eğer bize ödeme yapmazsan, ölemezsin!
If you don't pay we, you'd not die!
Sen ölemezsin!
You can't!
Hem ölemezsin. Billy Joel'un konserine gideceğiz.
And besides, you can't die, because we have to go to the Billy Joel concert.
Hasılatlar inişe geçmeden ölemezsin.
You can't die till the grosses go down. That guy Vivaldi,
Sen ölemezsin.
You can't die.
Şimdi ölemezsin Evlat.
- [Coughing] - Can't die on me now, kid.
Hadi Johnny, beni bırakıp ölemezsin.
Come on, don't die on me now.
Ölemezsin... Ölemezsin....
Don't die!