English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ö ] / Ölene kadar

Ölene kadar tradutor Inglês

2,734 parallel translation
Claudia'nın ölene kadar dövülmesi seni neden mi şaşırtsın?
Why would it surprise you that Claudia got beaten to death?
Onu ölene kadar dövdün, ve cesedi de David Hollister'ın evinin yakınındaki bir çöplüğe attın ki, onun yaptığı sanılsın.
You beat her to death, and you throw her body in a dumpster near David Hollister's place, so it looks like he did it.
Ölene kadar da oku bastırdım.
And I didn't stop pushing until he was dead.
Yarın ölene kadar annenize dikkat edin.
Take care of Mommy until she dies tomorrow.
Ben ölene kadar çalışabilirim.
I can work till I die.
Ben-ben ölene kadar Holt'un yanında duracağım şey yapabilirim, bilirsiniz ya, yiyebilirim.
I'm-I'm going to sit with Holt until he dies so I can, you know, eat him.
Bana, onu ölene kadar dövmemi ya da kendimi öldürmemi söylediler.
They told me to beat him to death or be killed myself.
Ölene kadar boğulmuş.
She was strangled to death.
Sekiz ay sonra ölene kadar.
Until she died eight months later.
Pekala sen ölene kadar böyle şeyler hiç yaşamadım.
Well, none of that ever would have happened, until you died.
Başımız eğik toplum hizmetini bitireceğiz ve ölene kadar mutlu yaşayacağız.
Keep our heads down, finish community service and live happily ever after.
O aptallar kanamadan ölene kadar bu kızı becerirler.
The fools fuckin'her can dea with her bleeding to death.
Ben ölene kadar sanatımın beş para etmeyeceğinin farkında mısın?
You realize my art won't be worth anything till I'm dead?
Canını dişine taktı ve bayrağı aldı ta ki ölene kadar.
Fought tooth and nail at the foot of that flag until he died.
Bu kostümü yarın akşamki Cadılar Bayramı partisinde giyersen ölene kadar ağzımı açmayacağım.
You wear this costume to the Halloween party tomorrow night, I'll drop it forever.
Katil ona tecavüz etmişti ve ölene kadar kafasını yere vurmuştu.
The killer raped her and banged her head on the ground to death.
"Doğal sebeplerden ötürü" ölene kadar.
Until he died of "natural causes."
Annem ölene kadar bir köpeğim ve iki kedim vardı.
I had a dog and two cats... until my mom died.
Bir taraf nakavt olana ya da ölene kadar dövüşülür.
Fight until one party is knocked out, or dead.
- Yalnızca biz ölene kadar...
Just until we die.
♂ Ölene kadar sonsuz heyecan! ♂
I will be exhausted till death!
Ölene kadar her gün izleyeceğim.
I'm gonna watch it every day for the rest of my life.
- Sen ölene kadar Leanardo'sun...
- You are leonardo till death...
- Arty Party ölene kadar.
- Arty Party till you die.
Hatta ölene kadar seviyormuş gibi yapabilirim
♪ and act just like I love it till the day I die ♪
Şükran Günü'nden sonra da Lily'le evde kalmayı düşünüyoruz biraz. Yani ölene kadar.
And then after Thanksgiving, Lily and I were thinking that we would just stay at the house until, you know... we die.
Ölene kadar, eski dostum.
To the death, then, old friend.
10 suçlamanın hepsinden suçlu bulunursa Michael ölene kadar hapiste kalacak.
If found guilty of all 10 charges Michael faced spending the rest of his life in prison.
Şunlardan birine sahip olsaydım ölene kadar kadınları düdükler dururdum.
If I was even one of those things I would have screwed myself to death years ago.
Peki, "ölene kadar bip bip söyleme" diyen sen miydin?
Was it also you who told me to not do something with my feelings?
Beni ölene kadar sevmen ve benim de seni deliler gibi sevmem.
You have to love me to death and I have to love you like crazy.
Ölünceye kadar! Ölene kadar evlenmenize izin vermeyeceğim.
You'll never marry her for as long as I'm alive.
O yüzden ölene kadar hala fikrini değiştirebilir.
So his last decision can be reversed at any time until he passes away.
Ölene kadar saklayın validem.
Until I am dead.
Anladın mı? Ölene kadar da kapatacaksın çeneni.
You will take your silence to the grave.
Ölene kadar bu sızı kalbimde kalacak.
This ache will remain in my heart until I die.
Ona ölene kadar tecavüz ettiler.
They raped him to death.
Ölene kadar tecavüz mü ettiler?
They raped him to death?
Ölene kadar bu saraydan çıkamayacağımı mı söylüyorsunuz?
Are you saying that I can't leave this place unless I die?
Ölene kadar hep öyle derler, değil mi?
That's what they all say until they drop dead.
B.ktan da olsa basit bir emri yerine getiremediğim için... karıma ölene kadar kupon kesmek zorunda kalacağını söyleyemem ben.
I'm not telling my wife she's gotta clip coupons till we're dead...'cause I couldn't follow a simple order, shitty as that order is.
Seni dinlediler, sana inandılar ve ölene kadar da yanında oldular.
And they listen to you and they believe you, and then they wind up down here fucking dead.
Sen ölünceye veya o ölene kadar durmayacaktır.
She won't stop until you're dead, or she is. Understand? I won't be there to hold your hand.
Ya da seni ölene kadar tüm bıçak olacaktır.
Or I will stab you all to death.
Onun cılız boynunu ölene kadar sıkacağım.
I'm being forced to squeeze his scrawny neck till he dies.
Abe bir Avcı'yı öldürürsen ölene kadar senin peşini bırakmaz.
As long as Abe has got one Gat man's down, he gonna be hunting you'till his dying day.
Ölene kadar ne kadar değerli olduklarını fark etmezsin.
You just don't realize how much until they're gone.
Bu vadide güneş batana kadar gitmezsen doğanın tüm güçleri üzerine çökecek ve sen ölene kadar seni lanetleyecek!
If you're not gone by the time the sun sets on this valley, all the forces of nature will be unleashed upon you and curse you until the end of your days!
- Ölene kadar bekleyecek miyim? Ölene kadar bekleyecek miyim?
Should I wait till he dies?
Kiz olene kadar durmayacak.
He won't stop till she's dead.
Ölene kadar böyle devam etti.
And that's the way he was to the moment he died.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]