English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ö ] / Ölmekten korkmuyorum

Ölmekten korkmuyorum tradutor Inglês

174 parallel translation
- Ölmekten korkmuyorum.
- I'm not afraid to die.
- Ölmekten korkmuyorum.
- l'm not afraid to die.
Ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid to die.
Ölmekten korkmuyorum.
I'm not scared of dying.
Ben ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid of death.
Yarın ölmekten korkmuyorum, sadece öldürülmekten korkuyorum.
I'm not afraid of dying tomorrow, only of getting killed.
Ölmekten korkmuyorum ve dayanmam için bir sebep de yoktu.
I'm not afraid to die and there was no reason for me to hang on.
Ölmekten korkmuyorum!
I am not beholden to you
Ölmekten korkmuyorum.
I am not afraid to die.
Ölmekten korkmuyorum!
I'd rather die here
Ölmekten korkmuyorum
I'm not afraid to die
Ölmekten korkmuyorum... çünkü bu tekrar kocamla olacağım demek.
I'm not afraid to die,'cause it means I'll be with my husband again.
Uzun zamandır ölmekten korkmuyorum.
Martin's voice : for a long time, I didn't care if they'd kill me.
Hayatımı dövüş sanatlarına adadım, ve ölmekten korkmuyorum.
I've dedicated my life to martial arts, and I am not scared of death.
Ben ülkem için ölmekten korkmuyorum Frank.
Well, I'm not scared to die for my country, Frank.
Hayır, ölmekten korkmuyorum.
No, I'm not afraid to die.
- Ölmekten korkmuyorum.
- I don't. I'm not afraid of it.
Ölmekten korkmuyorum.
I told you I wasn't afraid to die.
Halkımın son temsilcisiyim ve ölürsem, ki ölmekten korkmuyorum, sıçan surat kutsal bir bağı koparmış olurum.
If I die, and I'm not afraid of dying, the sacred hoop is broken.
Johnny ölmekten korkmuyorum.
Johnny, I die, that's fine.
Ölmekten korkmuyorum ama bunu o adam yapmasın.
But not by the hands of that bunch of rotten goat shit!
Ölmekten korkmuyorum, hiç düşünmedim bile.
I'm not afraid to die, and I never think about it.
Ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid of dying.
- Ölmekten korkmuyorum.
I am not afraid of dying.
- Şey, ben ölmekten korkmuyorum, eğer endişelendiğin şey buysa.
Well, I'm not afraid to die, if that's what you're worried about.
Hayır, ölmekten korkmuyorum.
No, no I do not have fear of dying.
Ama ben ölmekten korkmuyorum.
But I'm not afraid of death.
Ölmekten korkmuyorum, yani onu öldürmekten de korkmam.
I'm not afraid to die, so I'm not afraid to kill her.
Ölmekten korkmuyorum!
I'm not afraid to die!
Ethel Waters demiş ki, " Ölmekten korkmuyorum tatlım.
Ethel Waters said, " l'm not afraid to die, honey.
Ölmekten korkmuyorum ki.
I'm not afraid of dying.
Faheen : "Ölmekten korkmuyorum."
Faheen : "I'm not afraid to die."
Ben ölmekten korkmuyorum, ancak korkarım ki insanlarım bundan bir şeyler öğrenmeyeceklerdir.
I am not afraid to die, but I am afraid that... my people will not have learned from this.
Ölmekten korkmuyorum.
We're better off dying.
Ölmekten korkmuyorum Çünkü gitmen gerektiğinde gidersin.
I ain't frightened of dying at all,'cause when you gotta go - you gotta go
Bu taraftan. Ben ölmekten korkmuyorum.
That way.
Ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid of death.
Ben ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid of dying.
Ölmekten korkmuyorum Bay Mears.
I'm not afraid to die, Mr. Mears.
Ondan korkmuyordum... ve ölmekten korkmuyorum.
I wasn't afraid of him... and I am not afraid to die.
Ölmekten korkmuyorum.
I ain't scared of dying.
Ben ölmekten korkmuyorum.
I ain't scared to die.
Fakat şehit olarak ölmekten korkmuyorum.
But, as a martyr, I do not fear death.
- Ülkem için ölmekten korkmuyorum.
I'm not afraid to die for my country.
Buna bu kadar kapılmasaydın bir şehit olmazdın ölmekten korkmuyorum.
You wouldn't be a martyr if you didn't have to overcome fear... I'm not afraid to die.
Ben ölmekten hiç korkmuyorum. Belki yarın, bugün ya da bir kaç ay sonra.
I'm not worried about when I die, tomorrow, today, in a couple of months.
Bu imkansız, Hala korkuyorken olmaz. - Korkmuyorum, Rayden, ölmekten.
- l'm not afraid, Rayden, not of dying.
Ölmekten korkmuyorum... bu can yalnızca bana ait değil.
I'm not afraid of dying.
Ölmekten korkmuyorum Nathan.
I'm not afraid of dying, Nathan.
Onun hışmından korkuyordum Ölmekten korkuyordum. Artık korkmuyorum!
I feared it's wrath, my death.
Ölmekten pek de korkmuyorum.
Not of dying, really.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]