Ölmelisin tradutor Inglês
132 parallel translation
Bunun için de önce ölmelisin tabii.
But for that to happen, it would mean that you'd have to die first.
Beni burada yalnız ve çaresiz bıraktığın için utançtan ölmelisin!
You should die of shame to leave me alone and helpless! You?
Bu yüzden ölmelisin.
You must die.
Bir gül çaldın, bu yüzden ölmelisin.
You stole a rose, so you must die.
Ama bunun için önce ölmelisin.
But you gotta die first.
Sen benim Bernard'ın yanındaki yerimi almaya çalıştın ve şimdi ölmelisin!
You tried to take my place next to Bernard, and now you must die!
Ölmelisin.
You must not live
Ama önce ölmelisin.
But you have to die first.
Bence sen burada ölmelisin.
I think you should die here.
Sana bu işten uzak durmanı söylemiştim ama artık ölmelisin!
I told you to keep off my affairs, but you don't listen now I must kill you
Artık herşeyi biliyorsun! ve kesinlikle ölmelisin!
Now you understand it all and should die with no more regrets
Angelique Collins, cadılıktan suçlu bulundun ve bir cadı olarak ölmelisin.
Angelique Collins, you have been condemned as a witch and you must die as a witch.
Hatta tutunmaya bak... bulunduğun yer için gerekirse ölmelisin!
So hold your ground even... even if you have to die on the spot!
Sen de ölmelisin.
You must die too.
Ölmelisin!
I cannot show any mercy
Şimdi sen de Gemellus gibi ölmelisin.
Now you must die like Gemellus.
David ölmelisin.
Take your life, David.
Seni öldürmeliyim Ding He, ölmelisin
I must kill you today, Ding He, I have to kill you
Bu yüzden sen de ölmelisin.
For that you must die.
Benim için ölmelisin.
You must die for me.
San Feng! Sen ölmelisin!
San Feng!
Ölmelisin!
Oh, boy!
Hayır, sen ölmelisin.
No, you're the one that should die.
Ölmelisin!
You have to die!
Ölmelisin, Chung Yuan kişisi!
You're from Chung Yuan. I must kill you.
Sen bize ihanet ettin. Ölmelisin.
you're betrayed us. you should die, too.
Unutma, Billy Mack ölmelisin, ölmek güzeldir.
You just remember, Billy Mack you gotta die, die good.
İşte bu yüzden bir hayvan gibi ölmelisin, seni orospu çocuğu!
Which is why you should die like an animal, you son of a bitch!
Ölmelisin, Kevin. Herkesin iyiliğine.
You have to die, Kevin... for everyone.
Şimdi ölmelisin.
Now you gotta die.
- Ölmelisin.
- You have to die.
- Yaşam için ölmelisin.
You have to die to live.
Ölmelisin.
You must die.
Böyle gidip ölmelisin.
You must go ahead and die.
Ölmelisin!
You should die!
Ve şimdi... ölmelisin.
And now... you must die.
Acınacak durumdayım. Ölmelisin Lavinia. Utancınla birlikte gömülmelisin.
Die, die, Lavinia, and thy shame with thee.
- Ölmelisin.
- You've got to die.
Daha sık ölmelisin,
You should die more often.
Evet öyle, ilk önce donarak ölmelisin.
Yeah, right. You'll freeze to death first.
Ölmelisin!
- You must die! - [Shouting Continues]
Bedensel eylemlerince ölmelisin Ve yeniden doğmalısın Sevginin yoluna.
You must die to the things of the flesh and be reborn to the way of love.
Sen... korkunç bir şekilde ölmelisin.
You... need to die horribly.
O nedenle ölmelisin.
That is why you must die.
- Belki de ölmelisin.
- Maybe you should.
Ölmelisin çünkü aşkın tadını aldın. İronik olansa Darkstrike'a olmaması.
You have to die... because you've tasted the beginnings of love, and the irony is that it's not with Darkstrike.
Ama sen dövüşerek ölmelisin.
But you should go out fighting.
Üzgünüm kardeşim ölmelisin.
Sorry, bro', you gotta die.
Ölmelisin.
Have you forgotten the gentleman who stabbed you 200 years ago?
Ölmelisin!
You must die!
Sen de ölmelisin.
Die.