Üsüdüm tradutor Inglês
373 parallel translation
Çok üşüdüm.
Brrr! I'm frozen with cold.
Rusya'da açIık çektim, üşüdüm, zulme uğradım!
In Russia, I starved! I was cold! I was persecuted!
Biraz üşüdüm.
I am a little cold.
İtiraf etmeliyim ki mösyö, çok üşüdüm.
- I must confess, monsieur, I was cold. - Ha-ha-ha.
- Sadece biraz üşüdüm.
- I've a bit of a chill.
- Yok bir şey. Biraz üşüdüm.
- Nothing, just a little cold.
Daha çok üşüdüm.
Mostly I'm cold.
- Çok... çok üşüdüm.
I... I'm so cold.
- Hayır, üşüdüm.
- No, I'm cold.
- Sanki üşüdüm, Baba.
- I reckon, Pa.
Çok üşüdüm, sonra birden ter bastı... ve halsizleştim.
I'm right here. I felt so cold and suddenly so hot... and dizzy.
Ama üşüdüm.
But I'm cold.
Bak, nasıl da üşüdüm.
Look, how cold I am.
- Birden üşüdüm.
- I suddenly feel cold.
Böyle bir gecede üşüdüm. Garip değil mi?
Funny, isn't it, on a night like this?
Ayakkabılarım çok ıslandı, üşüdüm, hastalanıp öleceğim.
My shoes are soaking wet. I shall die of cold.
- Muhteşem, biraz üşüdüm ama.
- Excellent, just a slight cold.
Çekil, üşüdüm.
Move over, I'm getting cold.
O kadar üşüdüm ki boynuma kadar buzlu suyun içindeymişim gibi hissettim.
It made me feel so cold, I thought I was standing in ice water up to my neck.
Bacağım ağrıyor, üşüdüm ve açım.
I've hurt my leg, I'm cold, and I'm hungry.
Hayır, üşüdüm.
No, I'm cold.
Biraz üşüdüm.
I'm a little chilly.
Çok üşüdüm.
I'm very cold.
Çok tuhaf, ama birden çok üşüdüm.
It's very strange, my love, but suddenly I'm freezing cold.
Tam ısınıyordum, tekrar üşüdüm.
Just as I was warming up, it's cold again.
Evet üşüdüm.
Aren't you cold?
Çok üşüdüm.
And I'm so cold.
Ve sonra tekrar giyindim çünkü biraz üşüdüm.
I got dressed again cos I was feeling... chilly.
Takside çok üşüdüm.
It's getting awfully cold in that taxi.
Acele et üşüdüm.
Hurry up. I'm cold.
- Çok üşüdüm gerçekten.
- I'm really very cold.
Evet ama biraz üşüdüm.
Yes, but I'm a bit cold.
Biraz üşüdüm.
I'm a little cold.
Kapıda dikilip durmayın, üşüdüm.
Don't stand there in the doorway. I'm cold.
Umarım çok fazla beklemeyiz, çok üşüdüm.
I do hope we won't have to wait too long. I'm so cold.
Battaniyeyle örtünüyorum, üşüdüm.
- It's me, me moving around. - Why, what are you doing?
Oh, Sibirya'da gibi sanki, üşüdüm.
Oh, I am cold, like in Siberia.
- Gerçekten çok üşüdüm.
It sure is cold.
Çok fena üşüdüm.
I feel terribly cold.
Çünkü bu paltonun astarı yok, ve biraz üşüdüm.
Because there's no lining in this coat, and I'm a bit chilly.
Hayır, üşüdüm.
No. I'm cold.
O kadar üşüdüm ki kusacağım neredeyse
I'm so cold I threw up
Bak. Çok üşüdüm.
Listen. I'm really cold.
Krug gelene kadar. Gerçekten üşüdüm..
Just till Krug comes back. I'm really cold.
Hayatım boyunca üşüdüm.
All my life, I've been cold.
Onunla birlikte üşüdüm.
And i've froze with him.
Çok uykum var ve çok üşüdüm.
I'm sleepy and my back is cold.
Ben üşüdüm.
I'm cold now.
Bu danstan sıkıldım ve üşüdüm.
I'm fed up with that dance and I'm cold.
Biraz üşüdüm.
I'm a bit cold.
- Çok üşüdüm.
- I'm cold.