Şeyden tradutor Inglês
24,781 parallel translation
Fakat öncelikle az önce olan şeyden sorumlu herkesi öldürmek istiyorum.
But first, I want to kill everyone who's responsible for what just happened.
Ama onları koruyabilmiştim. Çünkü orada olmayı her şeyden çok istiyorlardı.
But I was able to protect them, because they wanted more than anything to be there.
Kardeşime yaptıkların için seni affetmeyeceğim Bobby kardeşine yapmadığı bir şeyden dolayı kardeşimi affetmediğin gibi.
I am not gonna forgive you, Bobby, for what you did to my brother, any more than you forgave my brother for what he didn't do to your sister.
Her şeyden önce o kadar genç değilim.
Well, first of all... I'm not that young.
Ya da başka bir şeyden.
Or something.
Odamı ve Woofy Dog'u özledim. Yazın sevdiğim her şeyden uzaklaşıp Dollywood'a gitmek istemiyorum.
I miss my room and I miss Woofy Dog and I don't want to go to Dollywood for the summer and be away from everyone I love.
Tamam, her şeyden önce, Woofy Dog nerede?
Okay, first of all, where is Woofy Dog?
Yaptığın şeyden ders çıkarmanla ilgili.
This is about you learning from what you did.
Zührevi hastalıklarını öğrenmekten başka hiçbir şeyden korkmuyorum.
I'm not scared about anything other than finding out what STDs you have.
Bu video ve gözündeki o şeyden...
This clip... and the thing with your eye.
Çocuk sağlıklı da olsa, hasta da olsa her şeyden çok severdim.
Whether it had been healthly or ill I had loved it more than anything else.
Çünkü Cumartesi akşamı üçümüzün takılıp takılmayacağını sordu, ben de bir şeyden şüphelendiğini sandım.
Because she was asking if the three of us wanted to hang on Saturday, so I thought maybe she suspected something.
Sanırım her şeyden önce sana teşekkürlerimi iletmek isterim.
I think more than anything I just wanted to say thank you.
Hiç bir şeyden şüphelenmeyecek.
She won't suspect anything.
Müşterilerimiz her şeyden önce gelir.
Our customers come first.
Yaşadığımız onca şeyden sonra, öylece gitmiş!
After everything we've been through, he just left.
Bir şeyden korktuğum yok.
I'm not scared of anything.
Bir keresinde bir partide o şeyden içip sineklikten dışarı kusmuştum.
I remember one time I was drinking that stuff at a frat party, and I puked through the screen door.
Öyle bir şeyden haberim yok benim.
I don't know anything about the journal.
- Ben hiçbir şeyden korkmam.
I don't cower from anything.
Şeyden, uh...
From the, uh...
Oraya gitmekten hoşlandığım bir kız vardı ve... belki... belki her şeyden daha çok hoşlandığım.
There's this girl I like going, too, and... maybe... maybe even more than like.
Her şeyden önce, sana tamamen inandığımı bilmeni istiyorum.
- First of all, I want you to know that I believe you completely.
Bildiğim şeyden sorumluydum.
I was responsible for what I knew.
Hâlâ Hondo'ya güvenmiyor musunuz? Beraber yaşadığımız onca şeyden sonra.
You still do not trust Hondo, given our history together?
Efendi Bruce, o şeyden mümkün olduğunca çabuk kurtulmalıyız.
- Master Bruce, we have to get rid of that thing as quick as possible.
Senin için yaptığım onca şeyden sonra?
After everything I've done for you?
Yaşadığınız onca şeyden sonra, söylenmemiş bir şeylerin kalmasını istemiyorum.
After all you went through with him, I just need to know that nothing's left unsaid.
Kazanmak istiyorum Ed. Bunu her şeyden çok istiyorum.
I want this like I've never wanted anything.
Jervis mücadele ettiğin bir şeyden faydalandı.
Jervis has tapped into something you're struggling with.
Yüzleşmemek için elinden gelen her şeyi yapacağın bir şeyden.
Something a part of you would do anything not to face.
Yaşadığımız onca şeyden sonra bana söylemek istediğin hiçbir şey yok mu gerçekten?
After everything that's happened, you really have nothing to say to me?
Senin için yaptığım onca şeyden sonra...
Why? After everything I've done for you.
- Yaşadığımız onca şeyden sonra...
- After all we've been through...
Senin için yaptığı onca şeyden sonra gerçekten de ona sırtını mı döneceksin?
You'd really turn on him, after all he did for you?
Senin için yaptığım onca şeyden sonra, sana iş verdim!
After all that I've done for you! - I gave you a job!
Bugün yaşadığımız onca şeyden sonra düşünüyor musun bir de?
After all we've been through today, you have to think about it?
Kimse bir şeyden sorumlu değil.
No one's responsible for anything.
Yüz dediğin o şeyden bunu hissetmene şaşırdım.
I'm surprised you can feel that through that thing you call a face.
Hem de her şeyden çok.
More than anything.
Sybil yardım isteme konusunda hiç bir şeyden bahsetmedi.
Nowhere in Sybil's fine print did it say anything at all about no backup.
Atlattığımız bunca şeyden sonra hep burada olacağını düşündüm sanırım.
After everything we went through, I guess I just always assumed that he would be there.
Başına sürekli ama sürekli gelen tek şeyden.
The one thing that happens to you again and again.
Sadece mahzenden değil, her şeyden.
Not just from the vault. From everything.
Ağızlarıyla nefes alıyorlar ve gluten denen şeyden bahsetmeyi kesmiyorlar.
They breathe through their mouths, and they won't... shut up about something called gluten.
Yaptığın her şeyden sonra sadece bunu mu söyleyeceksin?
That's all you have to say? After everything you've done?
- Muhtemelen şu anda bile aklında olan bir şeyden.
I'm talking about something that's probably beckoning you as we speak.
Çok kötü şeyler yapmanı fısıldayan bir şeyden.
Whispering to you to do terrible things.
Ya bir şeyden kaçıyorlar ya da bir şey arıyorlar.
Either they're running from something, or looking for something.
Hiçbir şeyden tırsmam.
I'm the Devil, Doctor. I don't chicken out.
- Şeyden sonra mesajlarıma bakmış olmalı...
She must have looked at my text messages after we...