1400 tradutor Espanhol
303 parallel translation
Biraz azaldı ama hala 1400 kişiye yetebilir.
Todavía hay bastante comida para 1.400 hombres.
Bu harikulade kalabalığın toplam yaşı... 1400'ün üzerindeydi.
La edad total de esta reluciente carrocería... superaba los 1.400 años.
Jack'in partiyi, bu 1400 yıla 60 yıllık bir katkı yaptığımı hatırlatmak amacıyla verdiğine inanıyorum.
Creo que Jack dio esta fiesta a propósito... para recordarme que estaba contribuyendo con 60 años a esos 1.400.
Yaklaşık 60 dolar nakit, bir de 1400 dolar tutarında seyahat çeki.
Unos 60 dólares en billetes y unos 1.400 en cheques de viajero.
- Biliyorum. 1400 dolar.
- Lo sé. Hay 1.400 dólares.
- Devasa! Sütunsuz, 1400 metrekare.
Más de mil metros cuadrados y ni una sola columna.
Yerdeki çöken izin ölçümüne göre... yaklaşık 1400 kg'lık bir ağırlık taşıdığını söyleyebilirim.
Por la profundidad de las huellas, pesará unos mil quinientos kilos.
1400 dolar.
1.400 dólares.
Nasıl oluyor da, siz serserilerin cebinde... 1400 dolar, benimkinde 11 dolar oluyor?
Once. ¿ Por qué cada vez que os pillamos, holgazanes, tenéis vosotros 1.400 dólares en el bolsillo y yo sólo 11?
Şu 1400 dolara ne demeli?
¿ Qué hay de los 1.400 dólares?
Lewis, eğer seni mutlu edecekse... 1400 doların tamamını alabilirsin.
Lewis, si eso te hace feliz... te daré los 1.400 dólares enteritos.
Biz bu dünyanın en büyük sirkiyiz ve dünyanın karnı ağrıyor diye 1400 insanı işten çıkaramazsınız.
Somos los mejores y no podemos dejar a 1.400 personas sin trabajo... porque el mundo esté resfriado.
Elbisenin fiyatı 1400 dolar ve bu bambulotu değil.
Ha costado 1.400 $, y eso no es heliotropo.
Bir zayıflık var. Aletlerimiz potansiyel etkinin 1400 km'den sonra hızla düştüğünü gösteriyor.
Nuestros instrumentos indican que el efecto potencial disminuye pasados los 1.500 metros.
- Ne kadar? - 1400 lire. - İşte.
- ¿ Cuánto es?
- Teşekkürler.
- 1400.
Hayır. Defteri kebir 1400 diyor.
En el libro oficial dice 1.400.
1400'e bakalım.
¿ Olvidó el 1400?
1400 ne ki?
¿ Cuál es el 1400?
Çalmaya çalıştığın arabanın modeli.
1400... el auto que quiso robar...
Tamamen açık bir sınır : 1400 mil ve etrafta bir makineli tüfek dahi yok.
Una frontera abierta : 1.400 millas sin una sola ametralladora.
Bu iki bahtsız için yer var mı?
¿ Tenéis sitio para estos pobres infelices? Ahí viene un 1400.
- 14, diyor. 1400 yapalım şunu.
- 14, dice. ¿ Por qué no 1. 400?
Tam teçhizatla, saat 14 : 00'da.
Listos a las 1400 h.
- Sana 1400 vermeye çalışacağım.
Intentaré conseguirle 1.400.
İki insanın birleşik ağırlığı, beş yüz kiloyu aşmayacak şekilde ayarlanmış.
Es el lugar más seguro del mundo, previendo que el peso combinado de las dos personas no supere las 1400 libras.
SOYTARI 1400.
EL JUGLAR AÑO 1400.
Tanrı aşkına, Motorları 1400 devre çıkarın!
¡ Por amor de Dios, suba los motores a 1,400 revoluciones!
- 1400'ler, değil mi?
Es del año 1400?
Biz 1200 metrede durduk. Alttaki katman inanılmaz derecede olabilir.
Si consideramos que hemos perforado hasta 1400 mts. de profundidad, se puede pensar que el yacimiento sea enorme.
İngiltere ve saldırı arasında duruyordu. Sorumlulukları büyük, çok büyüktü ;
Unos 1400 pilotos Británicos y su tripulación de tierra, permanecían en Inglaterra preparados para la Invasión, su responsabilidad era grande demasiado grande para sobrellevarla.
1000, 1200, 1400... Ben de bunların içindeyim.
1.000, 1.200, 1.400, estoy de acuerdo con él en eso.
1400 yılında dünya nüfusu 500 milyondu.
En el año 1400 había 500 millones de habitants en la tierra.
Tahmini varış saati 14 : 00.
Estimamos que llegue a las 1400 horas aprox.
1400 feet'e geliyoruz.
Descendemos a 1,400 pies.
1400 yap. Bir çift fazladan pantolon fırlatırım.
1,400 pies y un par extra de calzones.
1400 frank, artı kayak parası, artı tesis parası.
- ¡ 1400 más el forfait!
Lydia'nın gemisi saat 14 : 00'te iniş sahasına inmiş olacak.
El transbordador de Lydia estará llegando a la rampa de aterrizaje a las 1400 horas.
427 metreyi geçmek üzereyiz.
Pasamos los 1400, señor.
Kaynaklar, çetenin, üç buçuk yılda 1400 cinayet işlediğini söylüyor.
Se estima que han cometido 1,400 asesinatos en tres años y medio.
- İpoteği ödemek... - 1400 dolar.
Nos dejará limpios...
... için bize 1400 dolar kalıyor ve bu da iki daire için kullanılacak yaklaşık 300 dolar demektir.
- $ 1400. 1400 para cubrir la hipoteca, lo cual son... 300 dólares menos al mes de lo que pagábamos por nuestro apartamento, incluso ahorraremos dinero.
Yıldız tarihi 41154, saat 1400, dakika üç.
Fecha estelar 41154, 14 : 00 horas, tres minutos.
1400 dükkanlık ülke çapında zincirden.
1.400 tiendas al pormayor por todo el país. Por eso sabemos.
1, 400 binanın yandığı Detroit'teki ayaklanma devam ediyor.
La huelga continúa en Detroit, con 1400 edificios en llamas.
Prokonsül'ün barış girişimimizi duyuracağı saat yarın 1400, yani bir, dört, sıfır, sıfır.
La hora elegida por el procónsul para anunciar la iniciativa de paz son las 14 : 00 horas de mañana. Uno, cuatro, cero, cero.
Ona göre orada yardıma muhtaç sadece 1400 insan bulunuyor... ve bu saygıdeğer üye... ki daima hoşgörülü olmaktan çekinir... kendisi, bu rakamın bile abartılı olduğunu söyler.
Según él, sólo existen 1.400 personas inscritas en el organismo de bienestar de la ciudad. Y este honorable diputado, que siempre teme ser indulgente, me dice que hasta esos números le parecen exagerados.
Başkan yılda 1400 tehdit alır. Hepsini kontrol etmek zorundayız.
El Presidente recibe 1400 amenazas al año, señora.
Borcun 1400 papel.
Serán 1.400 dólares.
Saat 1400'te gözlem salonunda görev planı hazırlığı için bir toplantı olacak.
Habrá una reunión a las 14 : 00 horas para diseñar un plan.
- 1400 $'lık deri koltuğumda düzüşüyorsunuz! Çok kabasın!
Están jodiendo en mí sofá de $ 1.400!