250000 tradutor Espanhol
50 parallel translation
Bak ne diyeceğim. Tüm şirket için sana 250 bin veririm.
Te daré 250000 dólares por toda la compañía.
Teklifimi duydun : 250 bin.
Ya oíste mi oferta : 250000 dólares.
Artık 250,000 olsa da fena sayılmaz.
Serán $ 250000, que no es malo.
Ben, Femina Kozmetik için çalışan bir ajanım. SirJason size şirketinde şef kimyagerlik teklif ediyor, teklif yetkisi bana verildi. İki kat maaş alacaksınız.
Verá, soy una agente de Cosméticos Fémina... y me autorizaron ofrecerle el puesto... de químico en jefe con sirJason por el doble de su salario... con una prima bajo mano de 250000 dólares.
Bayan Foster bana 250 bin Dolar mı teklif ediyorsunuz?
¿ me está ofreciendo 250000 dólares?
Yatırımlarla birlikte... 200.000... 250.000... Onun gibi bir şey.
Contando las inversiones... 200... 250000, más o menos.
25 ARALIK 0000
DIC 250000
250.000 dolar.
$ 250000.
Ama 250 bini bu kutuda.
Pero tengo sus $ 250000 aquí en esta caja.
Bu pasta kutusunda tam 250,000 dolar var.
Tengo $ 250000 en esta caja de pastel.
Neşeyle dolu çünkü senin gibi işe yaramaz bir herife 250 bin dolarlık kazık attım.
Son felices porque le robé a un idiota miserable y malo como Ud. $ 250000.
Ayrıca 250,000 dolarlık bu Volvo kamyonu kazanma fırsatları da var.
También podrán ganar un camión Volvo White de 250000 dólares.
Bu akşamın galibi, Dünya Şampiyonluğu Kupası,... Volvo'dan 250,000 dolarlık bir kamyon,... 100,000 dolarlık nakit para ve de bilek güreşi dünya şampiyonu unvanını kazanacak.
El ganador se irá de aquí con la copa mundial un camión de 250000 dólares de la compañía Volvo White 100000 dólares en efectivo y el título de campeón mundial de pulseadas.
Mahkeme kefaleti 250000 dolar olarak belirlemiştir.
El tribunal fija la fianza en 250.000 dólares.
Arzu ederseniz 250000 olsun, efendim.
$ 250.000 si quiere, señor.
250000'de, isterseniz.
A $ 250.000, si quiere.
250000 $.
¡ $ 250.000!
Buradan 250000 $ geldi.
Una puja de $ 250.000.
250000 gidiyor.
$ 250.00 una vez.
Tanrım, en azından $ 250000 yaptın.
Jesús, debes haber ganado 250.000, como mínimo.
- 250,000 $ lazım.
Son 250000 dólares, muchachos.
Annemin bankasından 250,000 dolar çalacağım.
Voy a robar 250000 dólares del banco de mamá.
- 250 bin geliyor.
- Gus, allá van 250000 dólares.
Sizden 250,000 dolar çaldılar.
Se robaron 250000 dólares.
Neden birisi 25 milyon dolarlık bir kasaya girip sadece 250,000 çalar?
¿ Por qué entraría alguien en una caja que tiene 25 millones... para robarse sólo 250000?
Detaylar belirsiz ancak çocukların Harderbach Finans'ı soydukları sanılıyor...
Parece que los niños... le robaron al Banco Harderbach 250000 dólares.
Büyük ikramiye 250 bin dolara kadar çıkabiliyor.
El primer premio en esos llega hasta $ 250000.
Amerika'daki her dükkan başına bir plak sattığımızı sanmam. 250000 sattık galiba.
No creo que vendiéramos ni un disco por tienda en EE.UU. Creo que 2.500.
Katıldığınız metin 250,000 katılım arasından birinci oldu.
Derrotó a otros 250000 concursantes.
250.000 katılımcıyı geçtiğimi söyledi.
Que derroté a otros 250000 concursantes.
$ 250.000 ve bir pasaport verecektim.
Iba a entregarle esto : 250000 dólares y un pasaporte.
Embolik C. 250.000 ünite.
Administrando 250000 unidades.
Utkulu Kızıl Ordu Stalingrad ve çevresinde 250000... Alman askerini ölü olarak ele geçirdi.
La victoriosa Armada Roja recuperaron 250.000 cuerpos alemanes en Stalingrado.
Üç yıl ve 250,000 dolar. Eşimin bütün umutları ve hayalleri!
Tres años, 250000 dólares y las esperanzas y los sueños de mi esposa.
Felluce'nin yarısından çoğu, yaklaşık 250,000 sivil saldırıdan korktuğu için zaten şehri boşalttı.
Más de la mitad de los 250000 residentes de Faluya han huido ya, anticipando la ofensiva.
Gemi füzeleri Amerikan gemileri tarafından ateşlendi Ve hedefe atılan bombalar uçakların yanına düştü Bağdatın hedef bölgelerine atıldı Tıpkı Amerikalı görevlilerin tanımladığı gibi oldu Savaş başlamadan önce Irak'ın başı kesildi Yarım milyon Amerikalı ve İngiliz birliklerinin Irak Kuveyt sınırında bastırıldığı söyleniyor Iraklı askerlerin savunma için hazır olduklarını iddia ediyor Amerika'da, Amerikan savunma sekreteri Donald Rumsfeld ateş kes anlaşmalarının reddedildiğini rapor ediyor Asıl tartışma konusu Saddam Hüseyin olduğunu ve savunmaya uygun olmadığını söylüyor.
... misiles de crucero disparados por barcos de EE UU y bombas guía lanzadas por aviones espía alcanzaron objetivos en el centro de Bagdad en lo que los oficiales estadounidenses describen como un intento de decapitar el liderazgo iraquí antes de que empiece la guerra. Mientras tanto, 250000 soldados estadounidenses y británicos están concentrados en la frontera entre Irak y Kuwait entre rumores de que muchos soldados iraquíes están listos para desertar. En EE UU, el Secretario de Defensa, Donald Rumsfeld, ha negado las informaciones de que se está negociando un alto el fuego.
Yani her suçlama için 250.000 doların üzerinde para. ve / veya beş yıla kadar hapis.
Por 250000, el máximo por daños y / o, hasta cinco años en prisión por delito.
"İki yüz elliye satıldı."
Vendida por 250000.
Onu bu ameliyatı, sen halledeceksin. Bedeli, 250,000 $ ve bende para yok.
Le va a conseguir esa operación, cuesta 250000, dinero que no tengo.
250,000 $ isterim, yoksa polise teslim ederim.
Quero $ 250000 o iré a llevárselo a la policía.
- Çünkü birkaç saat önce muhbirim, Vic Small'a İmtiyaz Vergi Dairesi'ne ait paradan 250.000 dolar verdi.
- Porque en las últimas horas mi informante habrá pagado una deuda de 250000 dólares a Vic Small. Con fondos de impuestos comerciales. - ¿ Por qué?
250.000 doları olan bir çocuk gibiyim.
- Un niñito con 250000 dólares.
Ona Sylvester'dan 250.000 doları aldığımı söylemeyi unutmuş olabilirim. Fakat sorun yok. Her zaman bir çıkış yolu vardır.
Creo que olvidé contarle la parte cuando Sylvester llegó con los 250000... pero no pasa nada, tenemos mañana.
Ona Vic Small'a olan borcunu ödemesi için 250.000 dolar verdim.
Le di 250000 dólares para pagarle a Vic Small.
- Daha dosyayı kapatmadılar. Daha bulmamız gereken 250.000 dolar var.
- El caso no está cerrado aún y aún nos faltan los 250000 dólares.
Ortaklık için 250 bin dolar istediğini söyledi.
Él dijo que necesitaba 250000 $ para hacer la compra.
250000 dolar.
250.000 dólares.
250,000 dolar.
250000.
Pablo ikinize aylık 250 bin savaş vergisi koydu.
Pablo les cobra un impuesto de guerra de 250000 dólares al mes.
250 bin zaten çok paraydı.
Es que 250000 dólares ya me parece un montonón de plata.