60 dakika tradutor Espanhol
240 parallel translation
Ama Meleğim ile geçen bir saat... 60 dakika.
Pero una hora con Ángel... 60 minutos.
Her durumda 60 dakika içinde dışarıda olmanız gerekiyor.
En todo caso, deben salir dentro de los 60 minutos.
Roketin fırlatılmasına 60 dakika kaldı.
Quedan 60 minutos para el lanzamiento.
60 dakika bekle, evindesin.
Aguante 60 minutos, después estará a salvo.
60 dakika sonra konuşacağız.
- Se lo contaré dentro de 60 minutos.
60 dakika mükemmel bir zaman!
60 minutos está bien!
Bir takımda 3 kişi, 60 dakika oynayacaklar.
Tres jugadores a cada lado, 60 minutos de partido.
45-60 dakika kadar dışarıda olacağım.
Regresaré a la 1 : 00 o 1 : 15.
- Dün gece 60 Dakika'yı izledin mi? - Hayır!
- Viste "60 Minutos" anoche?
Eğer gerçekleri isteseydim, "60 Dakika" yı tutardım.
Si quisiera la verdad, llamaría a los de Informe semanal.
Holmes'a kupayı bulması için 60 dakika süre verdi.
Le dio a Holmes 60 minutos para encontrarlo.
"60 dakika," dan mı ; yoksa "The National Araştırmacısın" dan mı?
"60 minutos," "la encuesta nacional"
Bakın çocuklar. Eğer önümüzdeki 60 dakika beni üzerseniz, yemin ederim gebertirim sizi. Öldürürüm.
Ahora chicos, les juro que si me dan problemas en los próximos 60 minutos les juro que los voy a matar.
Hiç 60 Dakika'yı seyreder misiniz?
¿ Alguna vez vio Sesenta Minutos?
60 dakika daha iyi.
Sesenta es mejor.
60 Dakika'yı izliyorum.
Siempre veo las noticias en televisión.
60 Dakika'yı kaçırmış olmalıyım.
Creo que me perdí ese programa del que me hablas.
60 Dakika programında mı duydun?
- ¿ Sabes qué significa?
The New York Times aradı. '60 Dakika'sizinle konuşmak istiyor ve Georgine aradı.
Han llamado de The New York Times, 60 Minutes quiere entrevistarla y también ha llamado Georgine.
Çalışıyorum, demek. Bunu biliyorsan 2.00'ye kadar devam ediyorsam bu en azından bir 60 dakika demektir...
Si sabes que estoy ensayando y que no acabo hasta las dos, o sea, dentro de 60 minutos, ¿ qué haces llamando al timbre?
Geçen hafta 60 Dakika'da izledim. Yiyecek bulan insanlar onları pişirip yiyorlar.
Peg, la semana pasada vi en 60 Minutos que hay gente que cocina la comida y se la come.
Mahkemeye yemek için 60 dakika ara verilmiştir.
Se levanta la sesión por 60 minutos para almorzar.
Önümüzdeki 60 dakika boyunca size gerçek kaza kurbanlarını göstereceğiz.
Durante 60 minutos verán imágenes de víctimas de accidentes de tráfico.
Bunların hepsi ve Andy Rooney bu gece 60 Dakika'da!
¡ Todo esto y Andy Rooney hoy, en 60 Minutes!
60 dakika içinde ayrılacağız.
Fue antes de que yo trabajara aquí.
60 dakika içinde fırlatmaya hazır olacaklar. Bize füze fırlatma emri verildi. Ve bunu uygulayacağız.
Tenemos órdenes de lanzar nuestros misiles... y lo vamos a hacer.
60 Dakika'da gördüm...
Vi un programa sobre...
- 60 dakika, 28 saniye.
- 60 minutos, 28 segundos.
Yani 80 yaşında bir adamın sırtına bindin... ve 60 dakika boyunca sürüp, kırbaçladın öyle mi?
Así que fuiste sobre un hombre de 80 años, ¿ montándolo y fustigándolo durante 60 minutos?
Bana bu yaptığınız, 60 Dakika programında yayınlanan, yanlış yere suçlanmış insanların başına gelenlerle aynı.
Esto es uno de esos casos de identidad equivocada que son populares en la televisión.
Sen 60 dakika geciktin.
llegaste 60 minutos tarde.
Hayır, en aptalca söylediğin şey ; 60 Dakika'da oynayan Steve Kroft'un Seals Croft'ta da olduğunu söylemendi.
No, lo más estúpido fue cuando le dijiste a Steve Kroft de "60 Minutos" que era el mismo tipo de Seals Croft.
60 dakika.
60 minutos.
"60 Dakika" haber programına çıkmaktan.
Aparecerá en la tele.
Özel Program, 60 dakika röportajlar, söyleşiler denemek gerekiyor özgürce programını yapabilirsin.
Revista, tipo 60 Minutes de investigación, agresiva... Dicen, y ya veremos que tendrás libertad editorial, quién sabe qué significa eso.
Andy Rooney ile ilgili bütün hikayeler..... bu akşam 60 dakika programında.
Esos reportajes además de Andy Rooney... esta noche en 60 minutos.
60 dakika içinde yola çıkacağız.
Nos iremos en 60 minutos
Bu aynı "60 Dakika gibi" ( Reality Show ) Başlangıçta ilacı yapan ilaç firmasına kızarsın.
Es como 60 Minutes. Empiezas enojándote con la compañía farmacéutica.
Ölünün vücudu yıkanıp kefen beziyle sarılır. Bu gördüm. 60 dakika.
El lavado del cuerpo y el sudario, Lo ví en 60 minutos.
"60 Dakika" yı kaçıracağım. "60 Dakika" yı kaçırmaktan nefret ettiğimi bilirsin.
Me perderé el programa "60 minutos" y odio perdérmelo.
Program bir dakika şaşarsa karşılığı 60 saniye olmaz.
Un minuto no significa sólo 60 segundos.
59, 60... Asïl cinayete 28 dakika.
59, 60... 28 minutos para la muerte.
10 dakika önce 1e 60 tı.
Hace 10 minutos estaba a 60.
Hemen "Altmış Dakika" programını arayın!
Un cliente en un bar está diciendo cuentos chinos para impresionar a una camarera? Llame 60 minutos.
Bir dakika ve sayım.
T menos 60 segundos y contando.
Diğer koordinat... 6 dereceye, 42 dakika batı.
La otra coordenada. 60 grados, 42 minutos al oeste.
% 60'da çalışan itici motorlarla, 1 dakika 40 saniye sürer.
Con los motores de impulso al 60 %, un minuto y 40 segundos.
Demek istediğim, önümüzdeki 60 dakika içinde.
- Quiero decir, en los próximos 60 minutos.
Ama bir dakika, 60 yaşında falan sanıyordum ben onu.
Pero espera. ¿ No tiene como 60 años?
Yaklaşık 1 dakika önce Temizlik İşçileri Sendikası son teklifimizi reddetti.
60 segundos El sindicato de la limpieza rechazo nuestra oferta final
Bu bilgisayarlar sayesinde 15 eyaletteki 60 hastaneden ve 11 yabancı ülkeden her dakika yenilenen veriler alıyoruz. Başka bir yerde doktorlar çaresiz kalırsa bizi arıyorlar.
A través de las computadoras, recibimos información al día... de 60 hospitales en 15 estados y 11 países extranjeros.