Abilene tradutor Espanhol
180 parallel translation
Yıl 1866, yer Abilene, Kansas idi.
Corría el año 1866 en Abilene, Kansas...
DICKINSON BÖLGE MAHKEMESİ ABILENE
- No tardará. JUZGADO DEL CONDADO DE DICKINSON ABILENE
Buralarda hayvancılıkta epey iş var. Abilene'deki demir yolu da bitti çünkü.
Aquí va a haber mucha actividad con el ganado, ahora que han terminado el ferrocarril de Abilene.
Adama ihtiyacın olmayacak mı senin? Bütün sığırlarını Abilene'e götürürken falan.
Vas a necesitar más hombres... ahora que el ganado va a ir a Abilene.
Fiyatlar iyice yükselince onları Abilene'e götürüyoruz.
Cuando los precios suban, lo llevaremos a Abilene.
Hepiniz ta Abilene'den buraya neden geldiğimi biliyorsunuzdur.
Supongo que ya sabéis por qué he venido de Abilene.
Eti Abilene'e götürmek benim için de size olduğu gibi çok zor olacak.
será tan difícil para mí llevarlo a Abilene como para vosotros.
Ama 18 dolar çok daha fazlası ve bunu Abilene'de alabiliriz.
Pero 18 $ es mucho más y es lo que se puede obtener en Abilene.
Ama unutma Doktor... eğer bir adam bile sürüsünü Abilene'e götürürse... bütün planlarımızı çöpe attık demektir.
Pero recuerda esto, Doc : si un hombre llega a Abilene con su ganado, ya podemos olvidarnos de nuestros planes.
Sen Abilene'e dön Windy.
Vuelve a Abilene, Windy.
Tod Ramsey 6000 baş hayvanlık sürüyle... yola koyulacak.
Tod Ramsey irá a Abilene... con 6.000 cabezas de ganado.
Umarım... bir tek hayvan bile kaybetmeden Abilene'e varır.
Quiero decir... que espero que lleguen a Abilene sin perder un solo animal.
Abilene'e gidecekler.
Que vayan a Abilene.
ABILENE - 210 KM
ABILENE - 200 KM
Abilene buraya 15-20 km uzakta.
Abilene está a sólo 15 ó 20 km de aquí.
Abilene'e nasıl döneceğiz?
¿ Cómo vamos a volver a Abilene?
Abilene'e geldikleri için kovboyları ilk kutlayan... ilk ben olacağım.
Debo ser el primero en bajar para felicitar a los vaqueros... por llegar a Abilene.
Abilene'de ne işin var?
¿ Qué haces en Abilene?
Tod Ramsey ve diğerleri sürüyü Abilene'e götürmüşler.
Tod Ramsey y los otros llegaron a Abilene con el ganado.
Sana Abilene'de ne demiştim?
¿ Olvidaste lo que te dije en Abilene?
Ayrıca, yarın Abilene'den dönüyorlar.
Además, vuelven mañana de Abilene.
Abilene'e yaptığım son yolculuğu hatırlıyor musun?
¿ Recuerda el último viaje que hice a Abilene?
- Abilene.
- De Abilene.
Adım William. Ama herkes bana "Abilene Kid" der.
Me llamo William, pero todo el mundo me llama "Kid, de Abilene".
Topeka'da bir tane gördüm, Abilene'de de var.
- ¿ Dónde? Vi el de Topeka y hay uno en Abilene. ¿ Abilene?
Abilene mi? Bu daha batıda.
Eso es hacia el oeste.
Abilene'de demiryolu gördün mü?
¿ Lo viste en Abilene?
Missouri'ye gidiyoruz. Sedalia'da alıcılar ve nakit para gördüm. Sen Abilene'de ne gördün?
He visto a compradores y dinero en Sedalia. ¿ Qué has visto en Abilene?
- Abilene.
- Abilene.
- Abilene'de mi?
- ¿ Ferrocarril en Abilene?
Göreceğimi gördüm Dunson. Abilene yönelmedikçe yokum.
Me cansé, Dunson, a menos que intentemos ir a Abilene.
Hepimiz öyle. Abilene giden iyi bir yol var.
Hay un buen camino hasta Abilene, pero no quieres escucharlo.
- Nereye gidiyoruz?
- ¿ Adónde vamos? - Abilene.
Bir şansımız varsa sürünü Abilene ulaştıracağız.
Si hay alguna oportunidad, llevaremos tu ganado a Abilene.
Umarım Abilene'de demiryolu vardır.
Espero que haya un ferrocarril en Abilene.
Abilene diye bir yerin olmadığını düşünüyorum.
He estado pensando que Abilene no existe.
Merhaba, nasılsınız? - Abilene'i arıyoruz.
Estamos buscando Abilene.
- Sizi gördüğüme gerçekten sevindim.
Señor, estoy muy contento de verlos. - ¿ Va a Abilene?
Hem de çok. - Abilene mi gidiyorsun?
- Son algo hermoso de ver.
- Sizi görmek çok güzel! Bize Abilene'in ne tarafta olduğunu söylersen yolundan çekileceğiz.
Si sólo nos dice dónde queda Abilene, nos quitamos de su camino.
Sonsuza dek o rayların üstünde kalabilirsiniz!
Todo lo que queremos hacer es llegar hasta Abilene.
- Sadece Abilene gitmek istiyoruz.
No me apure, señor.
- Abilene hoş geldiniz.
- Hola. Bienvenidos a Abilene.
" Ve o gün, 14 Ağustos 1865'te, Abilene'de, Chisholm Yolu üzerindeki... ilk yolculuğun tamamlanışını işaret eden tarih yazılmıştı.
" Y ese 14 de agosto de 1865, se escribió historia en Abilene... un día que marcó el final del primer viaje en el Sendero Chisholm.
Buck altı ay önce Abilene'de öldürüldü.
Lo mataron hace seis meses en Abilene.
İyi ama sen Abilene'den başka bir yerde bulunmadın değil mi?
El único sitio en el que has estado es Abilene.
Abiline ya da Salt Lake City gibi bir yer.
Como podrías decir Abilene o Salt Lake City.
ABILENE'E HOŞ GELDİNİZ
BIENVENIDOS A ABILENE
- Abilene.
- ¿ Quién está a cargo?
Beni ararsan Bay Dunson, Abilene'de olacağım.
Venga a buscarme, Sr. Dunson. Estaré en Abilene.
Acele etmeyin!
- ¡ Nos vemos en Abilene!