Alabilirim tradutor Espanhol
4,797 parallel translation
Hadi, ben onların iyi olduklarından eminim artı, şimdi kontrolü ben ele alabilirim.
Vamos, estoy seguro de que están bien, además, ahora yo tomo las decisiones.
Nereden alabilirim?
¿ Dónde puedo conseguir uno?
Partiye iki kişiyi alabilirim. Dördünüz birlikte misiniz?
Solo puedo coger a un grupo de dos. ¿ Venís los cuatro juntos?
Kamyonetimi ne zaman geri alabilirim?
¿ Cuándo voy a recuperar mi camioneta?
Mağazayı satın da alabilirim.
Podría comprar la tienda.
Bu zarları nereden alabilirim?
Y ¿ dónde puedo conseguir esos dados?
Koordinatları takip edebilirim, sinyali üçgene alabilirim.
Puedo rastrear las coordenadas, triangular la señal.
Kurabiyeyi çarşamba günü yapacaktım ama ileriye alabilirim,... ve teklifin için kararımı yemekte vereceğim.
Iba a preparar galletas el miércoles, pero puedo cambiar las galletas, y me quedo con tu ofrecimiento de las cenas.
Uzaklardan bile kokusunu alabilirim.
Puedo olerlo a una milla.
Bu kostümden alabilirim.
Debería conseguir ese disfraz.
Ve belki de zamanla, daha fazlasını da alabilirim. Kenna.
Y quizá con el tiempo, podría tener más.
Belki Howard'ın üzerindeki insan kokusunu alabilirim.
Quizá si oliera a Howard...
Broussard'dan tatlı alabilirim.
Oye, podría recoger algún postre de Broussards.
"Bunu nereden satın alabilirim?"
"¿ Dónde puedo comprarlo?".
Odayı ne zaman alabilirim?
¿ Cuándo puedo ocupar la habitación?
Seni öldüremeyeceğimi biliyorum. Ama senin için daha fazla önemi olan bir şeyi senden alabilirim.
Sé que no puedo quitarte la vida, pero puedo quitarte algo que es aún más importante para ti.
İsveç kayak otellerini de alabilirim.
También estoy bien con estaciones de esquí suizas.
Böylece ihtiyacım olan örnekleri alabilirim. Ameliyatı baştan sona sen yapacaksın.
Y tú lo llevarás a cabo, de principio a fin.
Eğer benim yararıma olursa, herkesten emir alabilirim.
Pero, si me benefician... tomaré órdenes de cualquiera.
Ama istersen hemen fırlayıp sana kahve alabilirim.
Pero podría bajar y traerte otro.
Zahmet olmazsa bir kadeh Pinot Grigio alabilirim.
No me importaría un vaso de Pinot Grigio.
Seni de bu işin içine alabilirim.
Podría incluso ser capaz de tirar adentro también.
Ne kadar alabilirim?
¿ Cuánto le puedo comprar?
Böyle bir ceketi nereden alabilirim?
¿ Dónde has conseguido una chaqueta así?
Ve bu yüzden 25 yıldan müebbete kadar ceza alabilirim.
Me darían de 25 años a cadena perpetua.
Duş alabilirim. Aman tanrım!
, tengo derecho, Dios mío.
Umarım hesap dosyalarına tam erişim alabilirim.
¿ Cuento con acceso completo a sus archivos?
Silahımı kaybettiğim için ceza alabilirim.
Esto es serio. Puedo ser suspendido por un arma de fuego perdida.
Notlar alabilirim. Kalemlerinin ucunu açabilirim...
Puedo tomar notas, afilar sus lápices...
- Nişan alabilirim.
- Puedo entrenar...
Malzeme konusunda Bernie'nin yardımını da alabilirim.
Puedo conseguir Bernie para ayudar a cabo en el lado de la oferta.
- Birayı ben alabilirim.
- Me puedo quedar con la cerveza.
İlk içkileri alabilirim.
Bueno, la primera ronda.
MBA diplomamı 18 ayda alabilirim, sonra Boston'a geri dönerim iş bulur, ve buraya tekrar yerleşirim.
Puedo sacar mi título en 18 meses, y luego volver a Boston, conseguir un trabajo y mudarme de nuevo.
İsterseniz, yarın akşama size en iyi yerden birer bilet alabilirim.
Les puedo conseguir entradas si les interesa mañana por la noche, los mejores asientos en la casa.
- Evet, değil. Sizin adınıza gidip alabilirim ama bana vereceklerini sanmıyorum. Hayır, hayır.
Quiero decir que puedo tratar de ir por ellos por ustedes, pero no creo que vayan a dármelos.
Sonra alabilirim gerçekten.
Realmente puedo levantar eso más tarde.
- Bir çizburger alabilirim.
- Una hamburguesa con queso.
Hay lanet.. bilmem... belki Skimboard alabilirim
Mierda. No se, tal véz podría comprar una, ah, tabla de surf.
- Kameralı çocuğu alabilirim.
- Puedo llevar al chico con la cámara.
Birbirlerini öldürmelerini bekliyordum böylece kontrolü ele alabilirim.
He estado esperando que se maten para tomar el mando sin problema.
Orospu çocuğu, nereye o alabilirim?
Hijo de puta, ¿ de dónde sacas eso?
Ben saati geri alabilirim herhangi bir şekilde?
cualquier forma Puedo conseguir el reloj de nuevo?
Nerede bazı izi telefonları alabilirim?
¿ De dónde sacamos algunos teléfonos no rastreables?
Beyler, ben bir tane alabilirim?
Chicos, puedo conseguir uno?
Onlar hala ereksiyon alabilirim?
Aún así, pueden tener una erección?
Senin yüzünden ceza alabilirim, it.
Probablemente tendré detención gracias a ti, idiota.
Sahibi bunu 15 bin dolar gibi fiyata satıyormuş ama bu çok fazla sanırım ben fiyatı 9 bine indirip alabilirim.
El que hombre que lo posee lo registró por unos no sé, 15 mil, lo cual es ridículo. Pero pienso que pudiera conseguirlo por 9 mil. Déjame comprártelo.
- Silahı nereden alabilirim?
¿ De dónde sacaría una pistola?
Onu alabilirim.
Puedo encontrarla.
"Ama bowlingde 300 puan alabilirim" diyor olmalılar.
"Probablemente no quiero hacer eso pero quizá pueda hacer pleno en ese juego".