English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Aldırmıyorum

Aldırmıyorum tradutor Espanhol

242 parallel translation
Aldırmıyorum.
No me importa.
Bana kötü söz söylemene aldırmıyorum.
No me importa que me insulte.
Buna aldırmıyorum.
No me importaría eso.
Onun ütünde bir şey olmasına aldırmıyorum...
No me importa si ella...
Ama aldırmıyorum. Ajanım diyor ki... sırf o şaheser haberinden... bir servet edinirmişim.
Mi agente dice que haré una fortuna... por virtud de la noticia de la obra maestra perdida.
Beni rulette kazandın ama buna hiç aldırmıyorum.
Me has ganado a la ruleta y no me ha molestado.
- Kapa çeneni artık ne zaman ne dediğine aldırmıyorum
- ¡ Cállate! Cuando todo se acabe, podréis destrozaros.
Romalıların inandığı bütün tanrılar adına aldırmıyorum hastalığıma.
Por todos los dioses que veneran los romanos, ya no estoy enfermo.
Artık Susanne'nin beni işten kovmasına aldırmıyorum.
Ahora, ya no me importa. ¿ El qué?
Kim olduğun ya da ne olduğuna aldırmıyorum... ama hain olmadığını ve bu insanları bana karşı ayaklandırmayacağını kendi dudaklarından işitmek istiyorum.
No me importa quién seas o lo que eres, pero... quiero escuchar de tus labios, que no eres un traidor, y que no harás que esa gente se rebele contra mí.
Aldırmıyorum.
Para.
Aldırmıyorum.
Me es igual.
Bu duvarlar, bu parmaklıklar onlara aldırmıyorum.
Los muros, las rejas no me importan.
Zaten aldırmıyorum da.
¿ A quién le importa?
Artık Ben Nicholson'a eskisi kadar aldırmıyorum.
Ya ni siquiera me importa Ben Nicholson.
Artık aldırmıyorum.
Y ya no me importa.
Aldırıyorum ama aldırmıyorum diyorum.
Me importa, pero digo que no me importa.
Ama aldırmıyorum.
Y no me importa.
NasıI yaptığına aldırmıyorum. Seni istiyorum.
No me importa cómo lo hagas, pero quiero...
Ona, onun bana aldırdığı kadar aldırmıyorum.
No le hago caso, pero creo que empiezo a caerle bien.
Ama aldırmıyorum.
Pero me da igual.
- Ne dediyse dedi, aldırmıyorum.
- No me importa lo que dijo.
- Aldırmıyorum.
- A mí no.
Beni hoş karşılayıp karşılamadığınıza aldırmıyorum, buradayım ve kalacağım.
No me importa si me dan la bienvenida o no. Estoy aquí y no me iré.
Kokusuna aldırmıyorum bile.
A mí tampoco me encanta el olor.
Duygularına aldırmıyorum.
No me importa lo que sientas.
Bir sürü önemli şeyimi yitirdim. İşim, geleceğim, önemli sayılan her şey, ama aldırmıyorum. Çünkü, artık çukur kazmak zorunda kalsam da, harika bir gün geçirmiş bir kazıcı olurum.
He perdido muchas cosas : mi empleo, mi futuro, lo que se considera importante, pero no me importa, porque, aunque tenga que cavar zanjas el resto de mi vida, seré un peón que pasó un día maravilloso.
Ben buna aldırmıyorum.
No me preocupa eso.
Yeşil, mavi, herhangi bir renk olsanız da aldırmıyorum.
No tengo problemas. No me importa si es verde, azul o amarilla.
Hiç aldırmıyorum ; işte o kadar! Bize gülüyorlar değil mi?
No me molesta, pero es que la gente se ríe.
Daha önce de televizyona çıktım. Aldırmıyorum.
Yo ya he salido en la TV.
Bak Emily, ara sıra kıskançlık yapmana aldırmıyorum ama bu saçmalık.
No me importa que te pongas celosa de vez en cuando... ¿ pero no es ridículo esto?
- Bak, kahrolasının nasıl öldüğüne hiç aldırmıyorum. Bütün ilgilendiğim konu onun Mexico City'ye teslim etmesi gereken üç yüz elli beş bin dolarımdır.
Me importan los 355.000 dólares míos que tenía que llevar a Ciudad de México.
Başka insanların işlerini ellerinden almalarına aldırmıyorum.
No me molesta que les quiten el puesto a otra gente.
Ama gariptir ki, buna da aldırmıyorum.
Pero me da igual.
Hiç aldırmıyorum.
A mí me importa un bledo.
Derdime bir çare bulduğu sürece bana ne yaptığına aldırmıyorum.
No me importa qué es lo que haga siempre y cuando me alivie el dolor.
Fakat aldırmıyorum.
Pero no le hago caso.
- Tabii, ama ben aldırmıyorum.
- Claro, yo también.
Hiç aldırmıyorum.
Me da totalmente igual
Anneme benzemesine bile aldırmıyorum.
Y ni siquiera me molesta que se parezca a mi madre.
Artık beni güzel bulmamana aldırmıyorum. - Buluyorum.
- Da igual si no me ves guapa.
İşler nereye gidecek aldırmıyorum.
No sé lo que está ocurriendo.
Doğrusunu istersen buna hiç aldırmıyorum.
No tengo preferencias fuertes por ninguno como padre.
Aletlerimizle ilgili bu tip incitici sözlere aldırmıyorum, 007!
¡ Prefiero ignorar sus sarcasmos sobre nuestro equipo, 007!
Aldırmıyorum.
No me molesta.
Uykusuzluktan nefret ederim, ama yalnızlığa aldırmıyorum.
Odio no poder dormir, pero me gusta estar a solas.
Aldırmıyorum.
Me da igual.
Kimse onun istihzalarına aldırmıyor ama ben yapamıyorum.
El mundo es indiferente a su sarcasmo, yo no.
Bilmiyorum ve aldırmıyorum.
No lo sé. No me importa.
Lanet oyunu yazmakta zorlanıyorum, ama sen aldırmıyorsun bile!
¡ Estoy teniendo problemas con mi obra y a ti te da igual!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]