English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ A ] / Alien

Alien tradutor Espanhol

914 parallel translation
Bu nedenle bu uzaylının, ender rastlanan, tanımlanamayan bir mutasyon örneği olduğu sonucuna varabiliriz.
Entonces debemos concluir que este alien es un extraño ejemplo de mutación.
Scotty, Atılgan'da bir yabancı var.
Scotty, hay un alien en la nave.
Eğlencenizi böldüysem kusura bakmayın çocuklar, ama çavuş Pinback için yaratığı besleme zamanı.
Lamento interrumpir su distración, muchachos, pero es hora que el sargento Pinback dé de comer al alien.
Gemiye yaratık getirme fikrinin, sizden çıktığını hatırlatabilir miyim, Çavuş Pinback?
Debo recordarle, sargento Pinback, que fue suya la idea de traer un alien a bordo.
Bir uzaylı biradan ne anlar ki zaten! Ver onu bana!
Qué va a saber un alien de cerveza, ¡ dámela!
Bunu yeniden başlatıyorsun demek! Yaratık!
¿ vas a empezar otra vez con eso, alien?
Zycon dışında her yerde, bir yabancı olacağım.
En cualquier sitio que no sea Zycon, seré tan sólo un alien.
Söylediğin yabancı tarzda her kelime
The alien way to every word you say
Yaratığı, silah bölümü için istemiş olmalılar.
Querrían al alien para la División de Armamento.
Alien.
Alien.
Benim için şu an komple bir yabancısın, Sidney.
Como un completo alien Para mi, Sidney
Salam, asker ve uzaylı modellerimiz var.
Tenemos el Salami, Guerrero, y Alien.
Diğer yandan, Freedom Network bu haftanın cesaret madalyasını Dixie Reilly'e,... çok gizli Uzaylı Güvenlik Sistemine sızmak için ev bilgisayarını kullanan, bir lise kimya öğretmenine verdi.
En el lado brillante, la Cadena Libertad ha premiado con la Medalla al Valor de esta semana a Dixie Reilly un profesor de ciencias de una escuela secundaria quien usó su computador personal para introducirse en la red de seguridad Alien.
Burada bu bayana uzaylıların saldırdığı ve onun uzaylı bir bebek doğurduğu yazıyor.
Aquí dice que una señorita fue atacada por aliens y tuvo un bebé alien.
Bir yaratığım var.
Un alien.
- Dışkımla mukayese edilince, senin yaratığın...
- Comparado con mi Sr mojón, tu alien es...
"Alien" filmini görmüş müydün?
¿ Viste ALIEN?
- "Alien" filmini gördün mü?
- ¿ Viste Alien?
Başka bir gezegenden bir canlıyım.
Soy un alien de otro planeta
Copyrighted by alien productions.
Luis, déjame preguntarte algo. ¿ Cuando llegaste?
Hey hey, sinir bozucu uzaylıya ne demeli? Şu çatınızı kırıp giren...
Y que tal ese pesado alien... cayendo encima de tu techo?
Uzaylı olduğunu sanıyoruz.
Creemos que es un Alien.
Neden böyle bir şeyi dizide kullanmıyorsun?
Por qué no pones algo como aquello en tu show? Un Alien...
"Cher, 21 yaşındaki bir uzaylıyla evlendi."
"Cher se casa con alien de 21 años."
Orada bulunmuş tek varlık olduğumu hissettim, ama uzaylı gibi değil başkalarının mülkünü istila eden bir uzaylı gibi değil.
Sentí que era el único aquí, pero no un alienígena... no un alien en termino de invadir algo sino dominar.
Nasıl olurda senin bir tür uzaylı Rambo olduğunu bilebilirdim... manyak düşmanlarınla?
¿ Cómo diablos iba yo a saber que eras una especie de alien Rambo... con unos enemigos locos?
"Yaratık" filmi gibiydi.
Es como la película "Alien".
Sen yaratık mısın?
¿ Eres un alien?
Gemide yaratık mı vardı?
¿ Había un alien a bordo?
hatta sen de Uzaylı Al.
Alien Al, presta atención, porque nunca tuviste muchas ventas.
Bir Ferrari Testa Rossa istiyorum. Uzaylı Otopsisi, lazerli süper fışkırtmalı Balgam Tabancası helikopter uzay giysisi...
Me gustaría una Ferrari Testarossa "Alien autopsy", un "Super-Squirt Phlegm Gun" con la mira de rayo laser un helicóptero un traje espacial...
Gerçekten isterdim. 'Yaratık'filmini izlediniz mi?
Realmente lo hago. ¿ Viste alguna vez esa película "Alien"?
- Ona şu'Yaratık'şeyini anlat.
- Dile a ella el asunto de "Alien".
- Yabancı mı?
- ¿ Alien?
Daha önce bir yabancı görmedin, değil mi?
Nunca ha visto un alien antes, ¿ no es así?
Önce yabancılardan kiralıyorduk. Sonra kendi geçitlerimizi yapmaya başladık.
Primero, alquilando Puertas de Salto alien, y después contruyendo las nuestras.
Yabancı bir yaratık olsaydı mutlaka bulurduk.
Si hubiera un alien a bordo, lo hubieramos encontrado.
Yabancılar arasında cinayetle ilgili bir sürü dedikodu yayıldı.
La noticia de este asesinato se ha expandido entre la comunidad alien.
Hayır, ama yaratığın ayrılırken bedeninden bir parça götürdüğünü söyledi.
No, también dice que el alien tomó una parte de él cuando dejó su cuerpo.
Alien, Rocky IV, The Shining.
Alien. Rocky IV. El resplandor.
- Buzz, bak! Bir uzaylı!
- ¡ Mira, un alien!
Beni Alien Nose job veya Chevy Case ile 5 mükemmel hafta gibi Fox kanalının özel yayınlarından hatırlayacaksınızdır.
Quizá me recuerden de los especiales de Fox como... Rinoplastia alienígena, y cinco semanas fabulosas en El show de Chevy Chase.
O uzaylı karıyı mı istiyorsun?
¿ Quieres ese "alien" gordo?
Ama söylesene, yaratık nerede?
Pero dime, ¿ dónde está el alien?
Roswell'e inen uzay gemisi, Kennedy suikastı hakkındaki gerçekler.
El aterrizaje Alien en Roswell, la verdad sobre el asesinto de J.F.K.
Affedersiniz, Uzaylı yabancıları ( Alien filmi ) nerde bulabilirim?
Disculpe, ¿ dónde puedo encontrar "Aliens"?
O bir yabancı varlık türü üretiyor.
Está criando una especie alien.
Ve o içine bir yaratık koydu.
Y pusieron un alien dentro de ti.
Uzaylı mı?
Alien?
- Anne, "Kara Delik" oynayabilir miyim?
DALE AL ALIEN ¿ Puedo jugar al Agujero Negro?
Birbirinize yakın durun.
Manténganse en contacto, y usen sus localizadores... para rastrear al "alien". Quédense cerca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]