Ameliyat tradutor Espanhol
15,480 parallel translation
Ameliyat için hazırlandı.
Está siendo preparado para cirugía.
Kocanız çok zor bir ameliyat geçirdi ancak durumu hâlâ kritik.
Su esposo ha pasado por una cirugía muy difícil, pero todavía se encuentra en estado crítico.
Hudson, ameliyat etmemiz gerek.
Hudson, necesitamos un cirujano.
Sonra da babamın kalp ameliyatını karşılamak için ikinci ipoteğe girmek zorunda kaldım.
Entonces tuve una segunda hipoteca para cubrir la... La operación de corazón de mi padre.
Martin'i ameliyat eden doktor.
Es el doctor que operó a Martin.
Üçüncü Dünya Ülkeleri ile uzaktan besleme yolu ile düşük maliyetli ameliyat yapıyorlar.
Hacen cirugías de bajo coste en países del tercer mundo por transmisión remota.
Tamam, ufak dikiş ve ilk yardım konusunda iyiyim ama ameliyat?
Sí, soy buena para un par de puntos o algo de RCP básica, ¿ pero cirugía?
- Ameliyat başlasın!
¡ Que comience el procedimiento!
Hayır, Sayın Yargıç, ameliyat uzun sürdü.
Señoría, la operación se extendió.
4 aylık bir bebeği ameliyat etmesinin tam ortasında...
Se encuentra operando a un bebé de cuatro meses...
- Evet. Müvekkilim son 5 saattir göğüs kafesi açık bir bebekle ameliyat masasında.
Mi cliente tuvo al bebé en el quirófano con el pecho abierto... estas últimas cinco horas.
Bu ameliyatın uzun sürmesi amaçlanmış,... sonra da merak ediyorsunuz bir doktor nasıl böyle iğrenç şeyler yapıyor diye.
Sabían que la intervención duraría horas y lo hacen... para que no creamos que un cirujano pueda hacer algo malvado.
- Bu, tam da... - Ameliyat iki saat daha uzadı...
- La operación se extendió...
Bella, 3 açık kalp ameliyatı geçirdi,... Dr. Portnow her aşamada yanımızdaydı.
Bella tuvo tres operaciones a corazón abierto... y el Dr. Portnow estuvo allí cada a paso que daba.
Tam olarak değil ancak Bella'nın bu yaz ameliyat olmuştu.
- y del 25 de julio? - No en concreto... pero Bella fue operada en verano.
Gustavo'yla testis küçültme ameliyatı hakkında konuşmak zorunda kaldım!
Tuve que escuchar a Gustavo hablar de su cirugía de reducción de escroto.
O sabah annemin yanındaydım. Kendisi ameliyat olmuştu.
Esa mañana llegué temprano a casa de mi mamá, estaba operada.
Bu tip dejeneratif kalça rahatsızlığı ile ameliyat ve ağrı kesiciler, tek şansınız.
Para su problema de la cadera... solo sirven la cirugía y analgésicos para el dolor.
Ona onu ameliyat edebileceğimi, tam bir kadın yapacağımı söyledim.
Le dije que podía operarlo para transformarlo en una auténtica mujer.
Ameliyat... Daha önce hiç denenmedi.
La cirugía jamás se ha intentado.
Profesör Warnekros, ameliyat nedir?
Profesor Warnekros, ¿ en qué consiste la cirugía?
Karmaşık bir ameliyat.
Es una cirugía complicada.
Babamın ameliyatı için kız kardeşimin gözlükleri için ve kızımın okulu için Mumtaz bana para verdi.
Sabes que Mumtaz me dio dinero... para la operación de mi padre... los anteojos de mi hermana... y la escuela de mi hija.
" Bebeğim, ben hiç ereksiyon olmadım, daha yeni beynimdeki bir tümörü aldıkları bir ameliyat geçirdim ve ilk kez ereksiyon oluyorum.
" Oye, cariño, nunca tuve una erección, y me acabo de someter a una cirugía para extirpar un tumor cerebral, y estoy teniendo mi primera erección.
Ameliyat çok başarılıydı.
Bueno, la cirugía fue un éxito.
Ve ameliyatın işe yaramadığından endişelenmeye başlıyorum.
Y comienza a preocuparme que la cirugía no haya funcionado.
Tom, Batı'da rahatsızlandığında ameliyat için buraya getirdiler.
Cuando Tom se colapsó en el Oeste, lo trajeron de vuelta aquí para la cirugía.
Lomber panksiyon ameliyatı olduğu sırada yanındaydım.
Yo estaba con él cuando le hicieron su punción lumbar.
Bir beyin ameliyatı geçirdin.
Tuviste una cirugía cerebral.
Ameliyat olması gerek.
Necesita operarse.
İlaç, radyasyon, ameliyat işe yaramıyor.
Los fármacos, radiación, cirugía... Nada funciona.
Şey bölümü var mı, hani bir kadın vardı, çirkinleşmek için estetik ameliyatı oluyordu?
¿ Tienes el de la señora que se opera porque es muy fea?
- Sonra ameliyat oluyor, ama kadın çok güzel oluyor ve etrafındaki herkes de çok çirkin!
- ¡ Sí! - Se opera, y resulta que se vuelve hermosa, pero los demás son horribles.
- Ameliyat esnasında yardımcı olacaklar.
Ellos me apoyaran con el procedimiento.
Ameliyat boyunca sizinle konuşacağım tabii bambaşka bir şeyi ya da yeri düşünmeniz sizin için çok daha iyi olur.
Voy a hablar a través de toda la operación... pero podría ser más cómodo para Ud... pensar en algo completamente diferente.
Belki de ameliyat esnasında yediğim bir şeyler dökülmüştür.
O tal vez parte de un bocadillo que comí durante la cirugía.
Ameliyat olursam vücudumun kadınsı kısımları kabul etmesini istedim.
Así que si consigo mi operación, quiero que mi... cuerpo acepte mis nuevas partes de mujer.
- Daha önce ameliyat oldun mu?
¿ Alguna cirugía previa?
Ameliyat olmama gerek yok.
No necesito cirugía...
Adam daha yeni büyük bir beyin ameliyatı geçirdi. Öldürürsen hiçbir şey söyleyemeyecek.
El hombre acaba de recibir una operación cerebral importante y no le dirá nada si lo mata.
Bulge sırasında saha ameliyatı
En la sala de cirugía, durante la operación.
Karın onu aldattığı haberiyle sarsıldığı sırada hiç beklenmedik bir hastayı ameliyat ederse evinizi cidden satmak durumunda kalabilirsiniz.
Puede que tenga que hacerlo cuando su esposa, afligida con la noticia de su amorío, opere a alguien disminuida de su habilidad habitual.
Kalp krizi geçirdiğine inanılıyor. Bir gün önce dizinden olduğu ameliyatın bir komplikasyona neden olmuş olabileceği de ihtimâller dahilinde.
Se cree que sufrió un infarto... posiblemente complicaciones después de una cirugía... para reparar su rodilla al día anterior.
Yani ameliyat ettiğimiz.
¿ Les hacemos el procedimiento?
Ameliyat başarılı geçti.
La operación ha sido un éxito.
Hayır, ameliyatın başarılı geçtiğini sanıyordum.
Creía que la operación había sido un éxito...
John Connally'nin ameliyatı nasıl gitmiş?
¿ Qué hay con la cirugía de John Connally?
Eşinize söylüyorum, bir seçenek sinir ameliyatıdır, ancak bu uzun ve hassas bir işlemdir, önemli ölçüde yara izi bırakır.
Le decía a su esposa que se puede hacer una lumbotomía pero es una operación delicada y que deja importantes cicatrices.
Ameliyat sonrası tomografi sonucuna göre muhtemelen vücudundaki tüm kemikler kırık.
Hicimos una tomografía post cirugía. Probablemente se rompió todos los huesos del cuerpo.
- Ameliyat olman gerekecek, David.
- Va a necesitar cirugía, David.
Bir ameliyat yapıyor.
Él está operando.