Amos tradutor Espanhol
1,574 parallel translation
Aslında farklı görevlerim var.
En realidad, sirvo a distintos amos.
Freetown hükümeti ve onların beyaz patronları hırslarını doyurmak için topraklarınızı işgal ettiler.
El gobierno de Freetown y sus amos blancos han violado su tierra para alimentar su codicia.
- Artık ne köle, ne de patron var.
- Aquí no habrá más esclavos y amos.
Çünkü diğerleri çadırlarını kurarken yalnızca siz Ivan'lar Berlin'de oyunda olacaksınız ve buradan hoşlandığım gerçektir.
Porque cuando todos se larguen vosotros los Ivanes seréis los amos de Berlín. - Y además, esto me gusta.
Havuz bizimdir Kazlar.
Nosotros somos amos de la piscina, gansa.
Bugünlerde kafanı kaybedeceksin, Amos Slade.
Un día de estos vas a perder la cabeza, Amos Slade
Amos Slade!
Amos Slade!
Amos Slade, sana canavarını Tod'umdan uzak tutmanı söylemiştim!
Amos Slade, te dije que mantuvieras tu bestia alejada de mi Tod!
Teşekkür ederim Amos.
Gracias, Amos
Zamanın hükümdarı olmak, kaderimiz.
Destinado a convertirse en los amos del tiempo.
"Akıl ustaları"? Kapılmış.
"Amos de la Mente" ya fue tomado.
Tim ya da karın, iki efendiye hizmet edemezsin.
No se puede tener dos amos. Pero estoy casado.
Şu an Batı Virginia'da olan bizim istediğimiz çocuklar.
Chicos que qÏ... erá amos'que està n ahora en Virginia Occidental.
Projeyi şartlı onayladığınız zaman çocukları eğitmeden önce gerekli sosyalleştirmeler için üzerlerine eğileceğimizi açıklamıştık.
Cuando aprob � el proyecto provisionalmente, dejamos en claro que nos dirigir � amos a chicos que requer � an socializaci � n antes de que pudieran ser apropiadamente educados.
Doğru ama Chris Partlow'a ait bir cep telefonu bulabiliriz. Belki taşıyıcının ya da diğer üst rütbelilerden birinin.
No, pero podr � amos conseguir un celular en Chris Partlow o para uno de los tenientes principales.
Aslında, belki dışarı, biraz hava almaya çıkarız diyordum
Pensaba que podr � amos salir a una probadita.
Şu anda sokaklarda olup bir düzine şey yapıyor olabilirdik.
Podr � amos estar en la calle haciendo docenas de cosas.
Bugün, sırf oğlunuz tanıklık etmek için öne çıktı diye burada olmamalıydık.
No deber � amos estar hoy aqu � s � lo porque su hijo se ofreci � como testigo.
Söylemek istediğim, eğer Burrell istifa ederse, o mevkiye yerleştirmek isteyeceğimiz en iyi Afroamerikan adayların... ilgisini çekebilecek düzeyde bir maaş olmalı.
S � lo digo que en caso de que el comisario Burrell fuera a irse querr � amos aumentar ese salario a fin de atraer a los mejores candidatos en particular los mejores candidatos afroamericanos de todo el pa � s.
Beraber çalışırsak, iyi bir iş çıkaracağımıza inanıyorum.
Creo que podr � amos hacer que ocurrieran cosas.
Kuzey Bulvarına tekrar bakalım.
Podr � amos intentar la avenida de nuevo.
Eğer çocuklara, doğrudan test sorularını öğretirsek... ne yönden değerlendirilecekler?
Si les ense � amos a los chicos las preguntas de examen � qu � eval � a en ellos?
Duygulardan bahsediyorum. Neden, kendilerini... kainatın efendileri gibi görürlerken, farkında olmadan... rezil olma korkusuna kapılıp birden öfkeleniyorlar.
Hablo de sentimientos de por qu � sienten esta esta ca � da de amos del universo a terror abyecto y furia humillada sin tener conciencia de ello.
Doğrudan şehir dışına çıkacağımızı sanıyordum.
Pens � que ir � amos directamente.
Ama babamın komutası altında yeniden dirilmiş topraklarımızı Kuzey Afrika'dan İspanya'ya kadar genişletmiştik.
Pero bajo el mando de mi padre volvimos a levantarnos. Pero nunca podrían haber dos amos del Mediterráneo.
Yılda maaş olarak 30 pound ödediği bir kimsenin fikrini soran pek az kimse vardır.
No muchos amos les piden su opinión a un empleado pagándole 30 libras al año.
Ona bütün bu yaptıklarını ödetmemiz lazım.
Deber � amos vengarnos por todas las maldades que hace.
Arabasına kondom yapıştırabiliriz.
Podr � amos meterle condones al auto.
Tamponlarına sticker yapıştıralım.
Deber � amos pegotearle calcoman � as en el parabrisas.
Ocakta bütün sekizinci sınıfları kapsayacak şekilde genişletebilirdik.
En enero podr � amos pasar a cuatro clases, y cubrir todo el octavo grado.
Eğer şehir yönetimi onay verirse devam ettirebilirdik. Ama şu an taşları yerinden oynatmanın zamanı değil.
Si el Ayuntamiento fuera a autorizarlo, podr � amos continuar, pero ahora no es momento de hacer olas.
Wraith getireni efendilerine kurban etmezsek tabii.
No una vez que hallamos sacrificado "Al Que Trae a los Espectros" a sus amos
Onu geri verdiğimizde efendilerinin ona ne yapacağını bilmiyorum.
No sé que le harán sus amos unas vez que les sea devuelto
Şu evlerden topladığımız şeylerle belki bir şeyler yakalayabiliriz.
Con todo lo que sacamos de estas casas podr � amos tener suerte con trabajo de rastros.
Elimizdeki bilgiyle elimizden geleni yaptık.
Hicimos todo lo posible con la informaci � n que ten � amos.
Belki böylece listede yer bulabiliriz. Birine para vererek.
Quiz � podr � amos conseguir un hogar sustituto as �, pag � ndole a alguien.
20 yıl sonra hepimiz büyük adamlar olunca güzelce açıp, başarımızı kutlarız.
Y después de 20 años más o menos Después de que seamos los amos, lo abriremos con estilo.
İyi iş yaptık ve 20 yıl sonra kıvama gelince başarımızı kutlamak için içeriz.
Cuando seamos los amos luego de 20 años lo beberemos con estilo.
Umuyorum ki küçük, sulu radyo şakamız onların nefesleri kesilene kadar gülmesini sağlayacak ve Amos N Andy'nin açılış konuşması ihtiyacını giderecek.
Bien, solo espero que nuestra pequeña descarada radio-travesura... dé a esta "gente" como le llamas, una risita, un grito de asombro... y proporcione una buena entrada para los señores Amos y Andy.
İstediğiniz bir şey var mı lordlarım?
¿ Todo es de su agrado, mis amos?
Peki evrenin hakimlerini?
¿ Y los amos del universo?
Evrenin hakimleri.
Los amos del universo.
Biz evrenin hakimleriyiz.
Nosotros somos los amos del universo.
İletkilerin ciğerinin tadına varmalılar!
¡ Necesitan darse cuenta del hígado de los amos del triángulo!
Ben üstün yetenekli bir mikrofon temizleyiciyim, efendilerim... ve yapamadığım şeyse işimi her zaman iyi değil, kötü yapmaktır.
Soy un limpiador de micrófonos altamente calificado, amos y lo que más, no puedo menos sería hacer no un mal trabajo sino uno bueno.
Efendilerim, bu adam Mordhaus'un kapılarını aştı.
Mis amos, este hombre violó las puertas de Mordhaus.
Amerikalı patronlarımızın sonunda, stratejik nedenlerle o petrol arazilerine girmek ve gasp etmek için bir gerekçesi var.
Nuestros amos americanos finalmente tendrán una excusa para entrar y quedarse los campos de petróleo por razones estratégicas.
Efendilerim, sakin olun.
Queridos amos, cálmense.
"Galiba, bu sahipler daha iyi."
Creo que estos amos serán amables.
"Yakında hepimiz birer köle olacağız ve makineler efendimiz olacak" diye bağırıyormuş.
Un chico joven disfrazado, destrozó las computadoras de un laboratorio científico, gritando "pronto seremos los esclavos y las máquinas serán los amos".
- Ames!
- ¡ Amos!