Analiz tradutor Espanhol
3,298 parallel translation
Jewpacabra görüntülerimi analiz edebilmeleri için uzmanlara vereceğiz.
Necesitamos dejar mi vídeo del Judeopacabra en manos de profesionales que puedan analizarlo.
Bir elemana 7 / 24 oturup onları seyretsin diye para vermek yerine görüntüyü analiz eden bir bilgisayar sistemi kullanıyorlar.
En vez de pagarle a un guardia para que esté sentado 24 / 7, el computador revisa las grabaciones mediante un análisis de imágenes.
Kimyasal analiz yaptım.
Le hice un análisis químico.
- Bunu en kısa zamanda analiz ettir.
Que la analicen enseguida. Claro.
Bu evraktaki mürekkebin adli tıptan analiz edilmesini talep etme niyetindeyiz gerçekten iki yıl önce mi yoksa iki gün önce mi atılmış öğrenmek için.
Tenemos la intención de obtener un análisis forense de la tinta del documento para determinar si en realidad es de hace dos años o es de hace dos días.
IP adresi üzerinde derinlemesine bir analiz yaptım,... son yerleştirme işleminin nereden yapıldığını inceledim.
Profundicé el análisis de la dirección IP, de donde vino la entrada...
Biliyorsun mesleğimin bir parçası da insanları analiz etmem.
Sabes que leo a las personas como parte de mi oficio.
Beni analiz etmeye, savunmaya ya da bana üzülmeye kalkma.
Así que no me psicoanalices, siente pena por mí o defiéndeme.
Devam eden meydan okuman analiz ediliyor.
Intentando analizar tu permantente insubordinación.
Bu hileli bir analiz.
Eso es fraude de análisis.
Analiz önce kayboldu gemi video, herhalde bir cevap alabilir.
Analizando video de la nave antes de que desapareciera, que probablemente podría obtener una respuesta.
Bunu analiz etmek yükseldi.
Me levanté para analizarlo.
- Etrafta biraz çöp kutusu karıştır, bir kaç sarhoş tutukla, biraz süslü "Olay Yeri İnceleme" şeyleri yap, biraz ayı boku analiz et.
Rebuscar en algunos cubos de basura, arrestar a algunos borrachos, hacer algo extravagante a lo "CSI", analizar un poco de mierda de oso.
Enerji sinyali analiz edildi.
Firma de energía, desconocida.
Bir takım sesler sürekli sorgulayıp, analiz yapıyorlar.
Son... como voces, que constantemente cuestionan y analizan.
Ölüm nedenini analiz ettim.
Estoy analizando la causa de la muerte.
JARVIS, bu virüsü analiz et.
J.A.R.V.I.S., analiza al virus.
Hadi şu hızlandırıcının içindeki örnekleri analiz için alalım. Hadi biraz zaman kazanalım.
Pondremos esas muestras para su análisis.
Hadi şu hızlandırıcının içindeki örnekleri analiz için alalım.
Pondremos esas muestras para su análisis.
2011 boyunca topladığımız ve Higgs araştırmasında rapor edilen verilerin analiz edildiği yer yıllık raporun sonuydu.
Era el informe final de todo un año, donde los experimentales analizaron la información recogida durante 2011, e informaron sobre la búsqueda de Higgs.
Buralardan geçiyordum, paniklemeye başlamıştım sonra aklıma geldi İngilizce Analiz mezunuyum...
Estaba caminando hacia aquí y estaba entrando en pánico, pero se me ocurrió que estoy licenciada en inglés. Tiene que haber...
Neden hep beni analiz etmeye çalışıyorsun gibi geliyor bana acaba?
- ¿ Por qué creo que intentas analizarme?
Etraf piliç kaynıyor, vaktimi seni analiz ederek israf edemem.
No me quedaré analizándolo con tanta mujer aquí.
Ethan'ın cesetteki bulduğu kan damlasının DNA analiz sonuçları geldi.
Acabo de conseguir los resultados preliminares de ADN de la gota de sangre que Ethan encontró en los pantalones del difunto.
Trende karşımıza çıkan rasgele örnekleri analiz edersek ve standart sapmayı da hesaba katıp epsilonun sıfıra delta açısının da pi sayısına çok yakın olduğunu düşünürsek sonuç olarak- -
Si analizamos los patrones aparentemente aleatorios del tren, teniendo en cuenta el desvío estándar, y asumiendo que épsilon tiende a cero como el ángulo delta tiende a pi, podemos concluir...
Analiz yok.
Sin análisis.
Verileri analiz etmemize ve başlıca değişim, trend ve hareketleri saptamamıza yetecek bir süre akışı durdurup sonra da borsaya yönlendiriyoruz.
Nos da tiempo suficiente a analizar la información e identificar los principales cambios, las tendencias o movimientos, antes de sacar la información en los paneles de la Bolsa.
Yani bilgiler borsaya ulaşmadan, siz onları analiz edip hisse senedi mi alıyorsunuz yani?
Espere. ¿ Está diciendo que analizando esa información puede comprar acciones antes de que la Bolsa reciba la misma información?
- Ne? Miniminnacık parçaları ölçüp analiz ediyorum.
Mido y analizo pequeños pedazos de cosas pequeñas.
Analiz için örnek aldık.
Hemos cogido muestras para analizarlas.
Başkomiser, kurbanın arka tamponunda bulduğumuz boyayı sanayiye götürdüm. Rengi spektrofotometreyle analiz ettim.
Capitán, llevé la muestra de pintura que encontramos en el parachoques trasero del coche de la víctima al laboratorio, han analizado el color con un espectrofotómetro Fourier.
Bölge bölge analiz yapmam gerek.
Necesito un desglose, distrito por distrito.
- Ne? Miniminnacık parçaları ölçüp analiz ediyorum.
Mido y analizo pequeños trozos de cosas pequeñas.
Beni sürekli analiz etmen evliliğimizdeki en büyük sorun.
Tus análisis sobre mí es uno de los problemas de nuestro matrimonio.
Beni analiz etmeye mi çalışıyorsun?
¿ Estás tratando de analizarme?
Vücudundan çıkardığımız izler biz konuşurken analiz ediliyor.
Las huellas dactilares que hemos sacado del cadáver están siendo analizadas mientras hablamos.
Analiz için laboratuvara yolladım. Tutuşturma kağıdı olduğu konusunda ısrarcılar.
Lo envié al laboratorio para el análisis, y se determinó que era papel ahumado.
Eski kemikteki kimyasalları ve toprakla su tabakasını analiz edersiniz diye düşünmüştüm ama tabi sizin yapamayacağınız...
Estaba pensando que podría ver qué productos químicos hay en los huesos antiguos y... Podrías analizar el suelo y el agua pero si te parece demasiado...
Bu toprağı analiz edip mantarların tadının neden boka benzediğini bulacağım.
Voy a analizar esto con el espectrómetro de masas para averiguar qué hace que mis trufas sepan a mierda.
Uluslararası finans analiz konferansında Meksika'yı temsil ediyorlar ve o davet edildiğim köşkte bir dükün gibi falandı.
Representaban a México en una conferencia internacional de análisis financiero y me invitaron al palacio de una especie de duque.
Kağıt parçasını analiz ettim.
He analizado el lote del papel.
Atmayacağız, analiz yapmak için alacağız.
Oh, no vamos a tirarlo a la basura, vamos a tomar en el análisis.
- Analiz mi?
Análisis?
Bu, Kuzey Amerika'daki otçulların diş minesinin bilimsel analiz sonucu.
Este es el resultado del análisis científico del esmalte dental de herbívoros en América del Norte.
Bir saatte bir futbol sahası alanı aşıyor. Ama aynı zamanda da Mars yüzeyini analiz ediyor. Aradığı şeyler şunlar acaba Mars'ta sıvı var mıydı, göller, okyanuslar?
¿ Pero también puede analizar la superficie de Marte y tratar de encontrar y mirar, si alguna vez hubo agua líquida allí, lagos, océanos, ese tipo de cosas?
Alec cinayet gecesinin hücresel dizisini alıp tam bir spektrum analizi yaparsam dalga boylarını ve dalga gücünü analiz edebilir misin?
Alec, si puedo conseguirte un análisis espectral completo de toda la matriz celular la noche del asesinato, ¿ podrías analizar frecuencia y potencia?
Kırmızı Fener yemininin, ritim ve uzunluğu hakkında... ... detaylı bir analiz yaptım.
He ejecutado un detallado análisis del ritmo y la métrica de tu juramento de Linterna Roja.
Hemen analiz ettir Eric.
Consigue que analicen esa cinta, Eric.
- Bu mesajlar... - Henüz analiz edilmedi.
Esos mensajes... aún no han sido analizados.
- İyi bir analiz mi?
- ¿ Buenas críticas?
Analiz, onun Covenant yapımı olmadığını doğruluyor.
Los datos lo confirman.