Antarktika tradutor Espanhol
530 parallel translation
Hedefiniz beyler, Antarktika.
Su objetivo, señores, la Antártida.
Antarktika hakkında çok araştırma yaptım.
He leído mucho sobre la Antártida.
Beni tam olarak Antarktika düşündürmüyor.
No me estaba refiriendo en la Antártida exactamente.
Umarım Antarktika üzerinde uçacak ilk kadını uçurmaktan rahatsız olmuyorsundur.
Espero no le importe transportar a la primera mujer a la Antártida.
1947 yılında haskilerin ve kızak hayvanlarının kullanılması Antarktika'da yapılan her operasyonun doğal bir parçasıydı.
En 1947, el uso de los Huskies como animales de arrastre era aún una parte muy importante de cualquier operación en la Antártida.
Ve nihayet 1947 kışında ki bu tarih Antarktika'da yaz başlangıcıdır, hedefe ulaşılıyor.
Finalmente, en el invierno del'47,... que es el comienzo del verano en la Antártida, la expedición llega.
Görevleri Antarktika'nın havadan keşfi ve yapılmış en geniş kapsamlı haritalandırılmasıydı.
Su misión, la más grande exploracion aérea y cartográfica de la Antártida jamas realizada.
Şu anda, ilk defa Byrd tarafından 1947'de keşfedilen Antarktika'nın buzsuz, sıcak vaha bölgesinin ilk görüntülerini görüyorsunuz ve ekibimizin bir üyesi tarafından detaylı bir şekilde incelenecektir -
Aquí pueden ver las primeras imágenes tomadas de la región libre de hielo y con aguas calientes de la Antártida,... descubierta por la expedición de Byrd en el'47, que será investigada a fondo por un miembro de nuestro grupo...
25 gün daha ve sonra Antarktika'daki tek insanlar biz olacağız.
25 días más y después seremos los únicos seres humanos en la Antártida.
Antarktika'ya gecenin gelmesini bekleyin ve dokuz ay boyunca karanlığın etrafınıza pis bir paçavra gibi sarılmasını görün.
¡ Esperen a que llegue la noche antártica y que por 9 meses el aire negro se les cuelgue alrededor como una manta rota.
Böylece radyasyonun bize geçme oranında gözle görülür bir azalma olabilir. İnsanoğlu burada yaşamaya devam edebilir. Ya da en azından Antarktika'da.
Así la transferencia de Radioactividad... decrecerá progresivamente, y la vida humana continuará aquí o, al menos, en la Antártida.
Arktika'ya mı, Antarktika'ya mı ne gitmiş.
- ¿ Adónde? - Con una expedición ártica.
- Kuzey Kutbu ya da Antarktika.
- El Ártico o la Antártida.
Birçok ülkenin bilimsel araştırma yeri Amerika, İngiltere, Hollanda, Şili Fransa, Avustralya, Yeni Zelanda... Antarktika bir panayır yeri gibi kalabalık.
En la Antártida hay mucha gente.
Sir Francis Drake, Kaptan Webb Trafalgar'da Nelson, Antarktika'da Scott hepsi de koca okyanuslara meydan okudu.
Sir Frances Drake, el capitán Wedd... Nelson de Trafalgar y Scott del Antártico, todos... aceptaron el desafío del gran océano.
İçi içine sığmayan adamlar yüzlerini Antarktika'ya çevirdiler.
Los hombres inquietos se volvieron al antártico.
Penguenler komşudan gelmez, Antarktika'dan gelir.
Los pingüinos no vienen de aquí al lado, ¡ vienen de la Antártida!
Ama Antarktika'da aslan yok ki.
- En la Antártida no hay leones. - ¿ Cómo?
- Ne? - Antarktika'da aslan yok.
Que no hay leones.
Haklısın. Antarktika'da aslan yok. Bu çok saçma.
Es verdad. ¿ Quién ha oído hablar de leones en la Antártida?
Antarktika'da aslan, olacak şey değil.
¡ Olvidaos del león!
Niye? Kirk'cüğüm, Antarktika'da aslan yok bebeğim.
En la Antártida no hay leones.
" Fransız Antarktika'sındaki Coligny'den, Amiral Villegagnon'dan gelen son haberler.
" De Colligny en la Francia antártica. Ultimas noticias del Almirante Villgagnon.
Daha adil bir test sistemi için bir araştırmacı grubumuz 18 ay Antarktika'da penguenler gibi yaşadı ve bunu müteakip penguenler gibi öldü, ama daha çabuk.
Para diseñar un test más justo... un equipo de investigadores estuvo 18 meses en la Antártida... viviendo y muriendo como los pingüinos, pero más deprisa.
Burası ticari çekiş aracı Nostromo Solomons'dan, kayıt numarası 180924609. Antarktika trafik kontrolünü arıyor.
Aquí el remolcador comercial Nostromo procedente de las Solomon matrícula 180924609 llamando a control de tráfico Antártida.
Antarktika trafik kontrol lütfen.
Llamando a control de tráfico Antártida.
Duyuyor musunuz, Antarktika?
¿ Me reciben, Antártida? Cambio.
Uzun zamandır cansız oldukları düşünülen Antarktika'nın kuru vadilerini.
Los valles secos de la Antártida, que por mucho tiempo se creyeron sin vida.
Bunun üzerine 1973 Kasım'ında sapa bir vadi olan Antarktika'daki Asgard Dağları'na gitmek üzere ayrıldı.
En noviembre de 1973 Vishniac fue dejado en un valle remoto de Asgard, en la Antártida.
Toprak örneklerinin bir kısmı sonra geri getirildi ve meslektaşları, Antarktika'nın kuru vadilerinde hayat olduğunu hatta bu hayatın, hayal ettiğimizden çok daha inatçı olduğunu keşfettiler.
Algunas muestras fueron recogidas y sus colegas descubrieron que hay vida en esos valles que la vida es más tenaz que lo imaginado.
- Norveçliler ne kadardır Antarktika'daymışlar?
¿ Cuánto tiempo llevan estacionados allá?
Bu görevde başarılı olmak için ekibimiz kışı Antarktika'da geçiriyor.
Para tener éxito en su misión el equipo deberá permanecer en la Antártida durante todo el invierno.
Bu aynı zamanda, Antarktika'nın zor koşullarına karşı bir mücadeledir.
Se trata de una lucha contra un entorno inhóspito.
Üstelik bir de Antarktika'da yetiştiniz.
- ¿ De verdad habeis crecido aquí?
Sanki daha önce Antarktika'ya mı ulaşmıştın?
- ¿ Porque ya has llegado hasta la Antártida?
Burası Japonya'ya benzemez. Burası Antarktika.
- Esto no es Japón, esto es la Antártida.
Ama sorun değil, buna katlanabilirim çünkü Antarktika benim hayallerimdeki yer.
- Pero tampoco está tan mal. Lo llevo bien... -... porque esto es la Antártida, la tierra de mis sueños.
Taro ve Jiro daha enikken Antarktika'ya getirildi.
Taro y Jiro llegaron a la Antártida cuando eran cachorros.
Antarktika veya köpekler hakkında hiçbir şey bilmiyorlar yine de konuşuyorlar.
- No saben nada de la Antártida ni de perros... -... pero hablan como si no fuese así.
Antarktika-Mayıs.
La Antártida en Mayo.
Açıkça belirttim, Antarktika mavisi bir Süper Spor Steyşın olacaktı. Telsizi ve ekstra malzemesi olanlardan.
Pedí claramente el Azul Antártico, Familiar Super Sport con el C.B. y el pack alegre de Rally.
Hayır, Antarktika mavisi.
No, Azul Antártico.
Derhal Antarktika mavisi Süper Spor Steyşınımı istiyorum.
Ahora, quisiera mi Super Familiar Azul Antártico.
Beni Güney Antarktika'ya penguen izleme görevine sürecekler.
Acabaré vigilando pingüinos en la Antártida.
Görünüşte Heather Duke'ün hayat dolu genç bir bayan olduğunu hepimiz biliyoruz ama ruhu Antarktika kıtasında genç arkadaşlarının acımasız olabileceğini bilerek donuyor anne-babasının tepkisiz kalabileceğini ve intihar notunda anlamı yazdığı gibi hayat berbat olabiliyordu.
Aparentemente, Heather Duke era aquella joven vivaracha que todos conocíamos pero su alma estaba en la Antártida, congelándose al ver lo crueles que pueden ser los adolescentes lo indiferentes que pueden ser los padres y, tal como escribe de forma tan elocuente en su nota, que la vida puede ser un asco.
Buzdağı kadar işiniz olmasına rağmen, Antarktika'da kayak yapmak istemediniz mi?
¿ Le gustaría esquiar en la Antártida, aunque tenga ante sí montañas de trabajo?
Ozonu göremezsiniz ama uydularımız ve diğer araçlarımız Antarktika üzerindeki ozonda Avrupa kıtasından daha büyük bir delik tespit etti.
El ozono no se puede ver. Pero nuestros satélites y otros instrumentos... han detectado un agujero mas grande que Europa en la capa de ozono sobre la Antártica.
Asya, Afrika, Antarktika.
Asia, África.
Sir Francis Drake, Kaptan Webb Trafalgar'da Nelson, Antarktika'da Scott hepsi de koca okyanuslara meydan okudu. Bugün bir başka İngiliz adını tarihin altın sayfalarına yazdırabilir.
Le echamos la carne picada, las verduras... y ya está, ya tenemos la comida hecha.
ANTARKTİKA, 1982 KIŞI
"La Antártida, Invierno 1982"
SAHİL GÜVENLİK GEMİSİ'SOUYA', AĞIRLIK : 2497 TON KÖTÜ HAVAYI ATLATIP ANTARKTİKA'YA DOĞRU İLERLEMEKTEDİR
El barco guardacostas Soya, de 2497 toneladas de peso, atravesaba la tormenta en dirección a la Antártida.