Antika tradutor Espanhol
1,778 parallel translation
- Antika bir beyin ameliyatı yöntemi.
Esta persona fue sometida a una trepanación.
Evliyim Küçük bir kasabada yaşıyorum Ve bir antika dükkanım var
Me casé y vivo en una pequeña ciudad, y poseo una tienda de antigüedades.
Şu antika kurabiye kavanozuna bak.
Mire ese tarro excéntrico de galletitas.
O bir antika.
es una antigüedad.
Evet, evet, evliliğimizi ve bebeğimizi tamamen eski moda ve antika gösterecek bir şey.
algo que convierta nuestra boda y nuestro bebé en algo completamente anticuado y curioso.
Antika bir altın bilezikti.
Era un brazalete de oro.
Saf altından yapılmış antika bir saat!
¡ Un reloj antiguo de oro!
- Antika lamba. Yangından veya dumandan hiç etkilenmemiş.
Totalmente sin ser tocada por el fuego o el humo.
25 yıllık ve şimdiden antika.
Ese tiene 25 años y ya está obsoleto.
Pekala, katilyon bana antika geliyor.
Los Cotillones me parecen anticuados.
Garip değil, olağandışı,... belki eksantrik, antika tatlı kaşıkları gibi.
No es extraño, inusual tal vez excéntrico de forma curiosa, como las cucharas para el postre.
Charlie işlerinin iyi gittiğinden bahsetmişti. Film çekiminden ikramiye mi ne kazanmış. parasını da antika bir yüzüğe harcamış.
Charlie mencionó que se metío en una especie de rodaje, y recibío un bono por la película, después fue y lo gastó en algún anillo antiguo.
Annemin antika daktilosunun başına bir oturdum, o oturuş. İki hafta boyunca kalkamadım.
Un día me senté en la vieja Smith Corona de mi madre y no me levanté en dos semanas.
22 milyon dolarlık mücevherat ve antika çalındı.
$ 22 millones en joyas antiguas y antigüedades.
Yetkililer, eski bir polis tarafından alınmış antika bir bilgisayara yönlenecekler.
Las autoridades serán conducidas a una computadora antigua...
Tanrım, bu bilgisayar antika.
¡ Vaya! Esta computadora es antigua.
- Orada iş yapıyorum. Günler önce atmış olabilirim. Antika işindeyim.
su ADN en un cigarrillo hago negocios ahí pude haberlos tirado días atrás, soy distribuidor de antigüedades
Antika bir buharlı gemiye benziyor.
Parece más un viejo barco de vapor a la deriva.
Bir 38'lik Fildişi antika bir kabzası var.
Con una cacha antigua de marfil.
Bu sizin sevdiği birini daha yeni kaybetmiş kişilerle bağlantı kurmanızı sağlar.Mesela... Antika dükkan sahiplerine.
Donde ves personas que perdieron parientes hace poco, como... vender antigüedades.
Irak Ulusal Müzesi'nden antika çaldığına inanılıyor.
Se cree que ha robado antigüedades del Museo Nacional Iraquí.
Kanlı paranın peşine düşmüştü. Antika satıcısının peşine düşüyor. Hem belki bu sefer bağış zula değildir.
Fue detrás de dinero sangriento y de un contrabandista de antigüedades tal vez esta vez la "donación" no es el contrabando.
Antika Jeff.
Vieja escuela Jeff
Antika Jeff gecesi olacağını söylemişse bu içmek demektir.
si el dijo "Sera una noche vieja escuela de Jeff" Y eso mi amigo significa "beber".
Antika derken eskiden insanların antika terimini kullanması gibi mi?
Te refieres a la vieja escuela como cuando las personas utilizan el término "vieja escuela".
Antika, ikinci el eşyalar, ne ararsanız var
Obras de arte de segunda mano, baratijas, usted nómbrelo.
Tivo ve Avo sizin aksinize bir çeşit el sanatı programı kaydetmiş. Mesela 5 saatlik antika sevgisi.
algún programa de manualidades... o alguna cosa de antigüedades por 5 horas.
Bu antika şeyden dolayı mı?
¿ Por qué está aquí esa vieja reliquia?
Antika bir makine.
Máquina anticuada.
Antika Roadshow programını kaçırıyoruz.
Nos estamos perdiendo Antiques Roadshow.
Kasa antika bir Hogue ve Langehammer'a benziyor.
La cámara parece una antigua Hogue and Langehammer.
Ava çıkıyorum, alışverişe poker oynamaya, antika poker mekanlarına.
- Sano y alejado... de los antros de póker, - Yo odio esos lugares.
Yunan... ve antika.
Es griego y es antiguo.
Bir koltuk var. Bir yazı masası, antika bir dolap çiçekli duvar kâğıdı.
Hay un sofá, un escritorio, un falso armario antiguo, paredes con empapelado de flores.
Bu adamlar paralı asker olarak eğitiliyorlar karaborsa antika satıcısı olmaları da cabası.
Estos tíos son mercenarios además de comerciar con antigüedades.
Peki, neden bir karaborsa antika satıcısı İç Savaş'tan kalma bir sanat eserinden vazgeçsin ki? Hem de özel koleksiyonculara çok iyi paraya satabileceği bir parçadan?
¿ Por qué un anticuario del mercado negro entrega un objeto de la Guerra de Secesión que podría vender a un coleccionista por mucho dinero?
Antika eşyalarla ilgilenmeyi severim.!
Como atender al comercio!
Antika bu.
Es una antigüedad.
Bu antika.
Eso es una antigüedad.
Antika herif.
Es Raro.
O antika oltalar para eder. Temizle onları.
Te dire algo, esto necesita una limpieza.
Antika porselen lavabolar.
Los de estilo antiguo fregaderos de porcelana...
Nereden bulursun böyle antika isimleri?
De dónde lo has sacado?
Hindistan dan gelen antika satıcı Yolculuğu finans etmekteydi
El vendedor de antigüedades de la India financiaba el viaje..
- Nasıl? - Epey antika...
- Es lindo.
Arkadaşın benim antika eşyalarıma bakıyor.
Tu amiga está viendo mis antiguedades.
Antika.
De los 40.
Tam bir Antika Jeff gecesi olacak.
Sera una noche "vieja escuela de Jeff"
Antika Jeff. Tamamdır.
La vieja escula de Jeff, Muy bien.
Aslında antika olan Tivo.
El Tivo está a punto de volverse una puta antigüedad... cuando lo tire por la puta ventana!
Antika Yolculuğu.
Un programa sobre antiguedades.