Aramızda tradutor Espanhol
13,465 parallel translation
Onun yüzünden aramızda bir bağlantı var.
Por eso tenemos esta conexión.
Sen aramızda bağlantı olduğunu söyledin.
Bueno, es que... Bueno, dices que nuestra conexión...
- Sen, ben aramızda ne olduğu hakkında.
Y lo que está pasando entre nosotros.
Ama aramızda onca insan olacak.
Pero habría gente entre nosotros.
Mesajlarıma gizlice baktın. Eskiden çıktığımı ve sana aramızda hiçbir şey kalmadığını söylediğim kıza mesaj attın.
Revisaste mis mensajes y le enviaste uno a una tía con la que solía salir, una tía con la que te dije que acabé las cosas.
Bu durumu anlatan bir söz vardı "aramızda kim günahsızsa, camdan eve taşı ilk o atar."
Hay una vieja expresión, uh, que dice : "El que esté sin pecado que tire la primera piedra en una casa de cristal".
Bizim aramızda ne olabilir ki?
- ¿ qué nos va a pasar? - Bueno, cualquier cosa.
Aramızda farklılıklar oldu ama birbirimize hep destek olduk.
Hemos tenido nuestras diferencias, tú y yo, pero defendemos a los nuestros.
Belki de aramızda olmamalısın çünkü hastalık eve yayılıyor.
Sabes, tal vez no deberías estar cerca de nosotros, porque está por todas partes de la casa.
O hangarla aramızda kocaman bir gemi var.
Tenemos que recorrer toda la nave para llegar a ese hangar.
Ama şimdi dürüst olmak gerekirse, Noah. Sanki sadece kapımın önünde bitiverme bölümü var gibi. Aramızda olan bir şey yok sanki.
Pero ahora, Noah, debo ser honesta, parece que solo está la parte de lavarme, sin intermedio.
Aramızda çok fazla sır var ve ben bunları.. .. saklamaktan yoruldum.
Hemos tenido tantos secretos, y... estoy tan cansada de esconder el mío.
Aramızda lafı mı olur?
Sólo entre nosotros.
O adamla süit odada olsak dahi aramızda bir şey olmadı.
Aunque estaba en una suite con ese hombre... no tenemos nada que ver uno con el otro.
Aramızda ciddi bir çekim var.
Aquí tenemos algo real que está sucediendo.
Aramızda çok özel bir şey varmış gibi hissediyorum.
No puedo evitar sentir que hay algo especial entre nosotros.
Araştırmacımla yatmıyorum, eğer yatsaydım,... aramızda asla böyle bir konuşma olamazdı.
Yo no estoy durmiendo con mi investigador, pero si lo fuera, esta conversación entre nosotros nunca podría tener lugar.
Ben aramızda huzursuzluk olmasını istemiyorum.
No quiero... que las cosas sean incómodas entre nosotros.
Aramızda yaşanan tatsız olaylar için özür dilerim. Özür dileme.
Lamento que las cosas entre nosotros se hayan ido al garete.
Aramızda olduğun için mutluyuz.
Estamos encantados de tenerte con nosotros.
Burada oturan üç savcı, altı suçlamayı da mahkemeye taşımakla Branden Dassey'nin ifade vermesini gerektirmeyen dört suçlamayla devam etmek arasında karar verebilmek için aramızda uzun uzun konuştuk.
Los tres abogados en esta mesa han debatido mucho... FISCAL ESPECIAL FISCAL DE DISTRITO DEL CONDADO DE CALUMET... sobre si debemos proceder con los seis cargos o si debemos proceder con los cuatro cargos que no requieren el testimonio de Brendan Dassey.
Ama aramızda inatçı olanlar da vardı.
Pero... también había un par de tercos.
Nihayet hepimiz aynı masada oturup aramızda cam olmadan konuşabileceğiz.
Que se siente a la mesa para hablar con nosotros, y no tras un vidrio...
Yöneticiliğe geçiş yaptığımdan beri aramızda gergin bir şey olduğunu biliyorum ama hala sizden biriyim, ve sözleşme görüşmelerinde en iyi şekilde çıkarlarınızı temsil edeceğime eminim.
La relación es tirante desde que me ascendieron, pero sigo de su lado. Y haré que salgan ganando en las negociaciones.
Henrik homoseksüel, o yüzden aramızda bir şey yok.
Henrik es homosexual. No hay nada entre nosotros.
Aramızda paylaşımı sonra yaparız.
Lo dividimos entre nosotros más adelante.
Aramızda küçük bir espri vardı.
Teníamos una pequeña broma.
Hayalet hikâyeleri anlatmaya başladık. Böylece aramızda bir bağ oluştu.
Nos contamos cuentos de fantasmas y nos hicimos muy amigas.
Seninle aramızda olan şey bunlar değil, o yüzden...
Pero no es lo que está pasando aquí, entre nosotros, así que...
Arkadaşlık ilişkisinden daha fazlası var aramızda.
Esto es más que una amistad.
Hayır, aramızda neler olduğunu anlamıyorsun!
¡ No, no entiendes lo que pasa con nosotros!
Donnie'yle aramızda olanları.
Con Donnie y conmigo.
Aramızda sır kalır.
Quedará entre nosotros.
Aramızda sapık var.
Me siento observado.
Aramızda küçükler var.
Hay una menor presente.
Neyse, aramızda kalsın.
En fin, es un secreto.
Kendisini tekrar aramızda görmek güzel.
Me alegro de que haya vuelto.
Sıklıkla evlerimizde doğarız yeter. Ve sonunda biz öleceğiz Ve şanslıysak aramızda yaşarız.
A menudo siempre nacemos en nuestros hogares, y al final, morimos ahí, y en el ínterin vivimos, si tenemos suerte.
Ben sadece onun ölümle yüz yüze olduğu düşünülmektedir... Belki de... motive Hayattaki hedeflerinize netleştirin. Ve burada aramızda...
Solo pensé que enfrentar tu muerte... tal vez te motivaría... a aclarar tus metas en la vida.
Aramızda özel olarak konuşsak sorun olur mu?
¿ Les importa si lo discutimos un momento en privado?
Samuel, bu kısım aramızda kalsın.
Samuel, eso queda entre nosotros.
Ya cidden şu anda yeryüzünde aramızda melekler geziyorsa?
Muchos ángeles de hecho caminan entre nosotros... ahora mismo, aquí en la Tierra.
Aramızda bir şey var.
Hay algo entre nosotros.
Aramızda Latince alimi varmış.
Tenemos mucho que aprender de Luce.
Al'la aramızda anlaşmıştık, ne olursa olsun maçtan çekilmez, devam ederdik.
Al y yo teníamos un acuerdo. Siempre sigue adelante y nunca dejes de luchar.
Kardeşim yollamıştır, aramızda bir şaka.
Mi hermano... Es un chiste.
Linda, henüz fark edemediğini biliyorum, ama aramızda özel bir bağ var.
Linda, sé que no lo ves, pero estamos conectados.
Bu çok özel bir Trol Bayramı çünkü aramızda, henüz bir Trol'ün tadına bakmamış olanlar var.
Es un Trolsticio muy especial ya que hay uno de nosotros que jamás ha probado un troll.
Aramızda İsa'ya, Tanrı'ya, sikik kurtarıcımıza ve de onların it suratlı azizlerine inanan var mı?
¿ Alguno cree en Jesucristo, nuestro señor y maldito salvador, y todos sus miserables santos con cara de perro?
Tom Fassbender'la aramızda yaptığımız email yazışması.
CIENTÍFICO FORENSE, LABORATORIO DE CRIMINALÍSTICA, UNIDAD REACCIONES A CAMPO Es un correo electrónico para y de Tom Fassbender y mi persona.
Aramızda seksen yaşında bir kartal avcısı var.
Tenemos a un cazador con águila de 80 años entre nosotros.