Arrest tradutor Espanhol
51 parallel translation
So arrest me.
Entonces arréstame.
- Jack, arrest olan akciğer hastam şu an afazik. - Richards'ı mı diyorsun? Lanet olsun.
El fallo pulmonar ha derivado en afasia.
Arrest geçiriyor. - 50 cc.
- Hay que mantener el pulso.
Meeks ahlaktayken kimseyi tutuklamadı mı?
� Meeks jam � s hizo un arrest � en Vicios?
Tam arrest olduğu zaman kadrolu doktor çağır!
¡ Llámanos cuando haya un paro total!
Tam kardiyopulmoner arrest.
Paro cardiopulmonar.
Sopranolar 02x11 - House Arrest. Ev Hapsi.
LOS SOPRANO
Holy Spirit got me under arrest
Holy Spirit got me under arrest
TV'de "Citizen's Arrest" var.
"Citizen's Arrest" esta en el cine.
Evet ama arrest oluncaya kadar tedavisine devam edeceğiz.
Y si se detiene la perderemos, hasta entonces la trataremos.
Rapora kardiyopulmoner arrest olarak yazılacak. Karaciğer hastalığına dayalı komplikasyon.
Quedará asentado como paro cardiopulmonar por enfermedad hepática.
Bradikardiyak arrest.
Bradicardia.
- Acele etsen iyi olur. Kardiyak arrest geçirmek üzereyim.
- Que sea rápido porque estoy a punto de tener un paro cardiaco.
Sonuncusunu kim yakaladı.McNulty?
� Qui � n arrest � al � ltimo? � McNulty?
Polis satıcılıktan içeri almıştı beni.
La polic � a me arrest �, dijeron que estaba vendiendo.
O kardiyak arrest içine girdi.
Ha sido un paro cardíaco.
3 gün önce 2037 numaralı odada arrest oldu ve müdahale edecek asistan yoktu.
Hace 3 días, hubo un código en la 2037 y no había residente para cubrirlo.
Elektrolitler ve arrest sonrası çekilen EKG'si normal.
Los electrolitos y el electrocardiograma luego del ataque son normales.
Bir başka respiratuar arrest olmalı.
Debe haber sido otro ataque respiratorio.
Kardiyak arrest artı burun kanaması. Başlayın.
Ataque cardíaco más hemorragia nasal, vamos.
Öyleyse kardiyak arrest ve DIC.
Entonces, paro cardíaco y coagulopatía intravascular difusa.
Kraniofasyal deformitesi olan bir genç yüz düzeltme ameliyatına gireceği sırada açıklanamayan bir kardiyak arrest geçirdi.
Un adolescente con una deformidad craneal facial estaba por someterse a un procedimiento de reconstrucción cuando tuvo un paro cardíaco sin explicación.
Arrest sonrası ikinci derece kalp bloğu gelişen 16 yaşında erkek hasta.
Chico de dieciséis años con un bloqueo cardíaco infranodal post-ataque.
Bilinmeyen / Kardiyak Arrest.
Causa de Muerte : Desconocia-Paro Cardíaco.
Nadif'i tutukla ve ben de ona Cezayir'de birçok hafta sonu ayarlayayım.
Arrest Nadif, y arreglaré un fin de semana para él en Argelia.
Kardiyak arrest ciddi bir bağımlılığı olabileceği anlamına geliyor.
El ataque cardíaco implica que podría ser una adicta grave.
Tüm gününü kardiyo tanısında geçirdin, görünüşe göre birden fazla. arrest, apparently more than once.
Como si estuvieras todo el día con paros cardíacos.
Platelet fonksiyon bozukluğu ve kardiyak arrest, pankreas tümörü olduğunu gösteriyor.
El defecto plaquetario y el paro cardíaco apuntan a un tumor pancreático.
You've ordered the arrest of public officials without warrant closed our borders, soldiers patrol the streets, raiding homes.
Ordenó el arresto de funcionarios públicos sin orden judicial cerró nuestras fronteras los soldados patrullan las calles y allanan casas.
You'll be placed under arrest as soon as the FBI gets here.
Te arrestarán en cuanto llegue el FBI.
Kardiyak arrest oluşturmak mı istiyorsun?
¿ Quieres inducirle un paro cardíaco?
İki defa arrest olmuş bir hastaya stabil mi diyorsun sen?
- El paciente casí murió dos veces.
Siyanoz belirtileri yok. Basınç noktası, vagus nerve ve kardiyak arrest'i sıkıştırdığında ölüm meydana gelmiş
No hay señales de cianosis, y el sitio de la compresión sugiere que la muerte ocurrió por la estimulación del nervio vago y el subsecuente paro cardiaco,
Kardiyak arrest geçiriyor.
Él tiene un paro cardíaco.
Vekaletname ile geri gelip beni tutuklamak için. Böyle mi düşünüyorsun? Whether to come back with a warrant and arrest me.
- Si regresan con una orden para arrestarme.
Pekala, hasta arrest oluyor.
Se está parando.
- Kardiyak arrest!
¡ Un infarto! Está latiendo.
- Kardiyak arrest geçiriyor.
- Está teniendo un paro cardiaco.
Resmi olarak, kardiyal arrest ile kaybedildi boğulmuş olarak getirilmişti.
Oficialmente, murió de paro cardíaco, provocado por asfixia.
Arrest, arrest!
¡ Es un paro cardíaco!
Don't arrest me. "
No me arreste, oficial ".
Tutuklusun onları tehlikeye sevk etmekten ve çocuk istismarından.
You're under arrest for child endangerment and child abuse.
Ya da bir felce yol açabilir, hipotansiyon veya kardiyak arrest.
O puede conducir a un derrame cerebral, hipertensión, o a un ataque cardíaco.
Arrest Tolson!
¡ Arresten a Tolson!
Arrest!
¡ Tiene un paro!
Bir arrest daha.
Otro paro.
Kardiyak arrest!
¡ Tiene un paro!
- Biter. Arrest mi?
Acabó. ¿ Ataque?
If it's a crime to be sexy then you're under arrest
Si es un crimen ser sexy entonces, estás bajo arresto
Arrest mi?
¿ Qué?