Avusturya tradutor Espanhol
1,135 parallel translation
Ortada asılı kocaman Avusturya bayrağını fark etmişsinizdir.
¿ Ha notado la ostentación de la bandera austriaca?
Bir Avusturya halk dansı.
Un baile folclórico austriaco.
Avusturya'nın iyi ahlakı tekelinde tuttuğuna inanmamızı mı istiyorsunuz?
¿ Piensa que Austria tiene el monopolio de la virtud?
Naziler Avusturya'yı ele geçirirse, bütün bando sadece sizden oluşur.
Si los Nazis nos invaden Ud. Será toda la sección de trompetas.
Elsa, bu Avusturya için önemli.
Es importante para Austria.
Avusturya'da hiçbir şey değişmedi.
Nada ha cambiado en Austria.
Avusturya aynı.
Austria es la misma.
- Georg, bu Avusturya için.
- Georg, esto es para Austria.
- Avusturya için mi?
- ¿ Para Austria?
- Avusturya yok artık!
- ¡ Austria no existe!
Çocuklar şarkı söylemezse bu Avusturya'ya yansır.
Si los niños no cantan será una tacha para Austria.
Avusturya'dan ve bu evden gitmeliyiz. Bu gece.
Tenemos que salir de Austria y de esta casa esta noche.
Herr Zeller, Avusturya'daki telgrafların içeriklerinin özel olduğunu sanıyordum!
Tenía la impresión, Herr Zeller que los telegramas eran privados en Austria.
En azından benim bildiğim Avusturya'da.
Al menos en la Austria que conozco.
Avusturya'da hiçbir şeyin değişmediğini gösterecek.
Demostrará que nada ha cambiado en Austria.
Ve birincilik ödülü, tüm Avusturya'nın en yüksek onuru Von Trapp Aile Korosu'nun.
Y el primer premio, el más alto honor en Austria Los Cantantes de la Familia von Trapp.
Bir esir treni konvoyu, Verona üzerinden Avusturya'ya gitmek üzere yolda.
Un convoy de prisioneros se dirige a Austria pasando por Verona.
Majesteleri Ferenc Jozsef,.. ... Tanrı'nın inayetiyle Avusturya İmparatoru ve Macaristan'ın Havari Kralı,.. ... elebaşı Sandor'u gıyabında bağışlıyor.
Su Majestad Francisco José I, por la gracia de Dios Emperador de Austria y Rey Apostólico de Hungría, concede la gracia en ausencia del jefe Sándor.
Samantha Steel adına bir ABD pasaportu, Anne Stein adına bir Avusturya, ve Hanna Stahl adına İsrail pasaportu var.
Tiene un pasaporte americano a nombre de Samantha Steel, uno austriaco al de Anna Stein, uno israelí al de Hanna Stahl.
Senin gibi bir demiryolu müfettişi, Avusturya monarşisinde orduda etkin olur.
Ser inspector de ferrocarriles, equivale a ser, durante la monarquia, mayor del ejercito.
Resmî Avusturya kanepem, ikiye ayrılmış.
¡ Han roto el sofa del jefe de estación!
1943'te Zürih'ten onun Avusturya'daki faaliyetlerini... yönetirken onları Dieter'ın telsiz şifresine anahtar olarak kullanırdık.
Eran la clave del còdigo de radio de Dieter, cuando trabajaba con él en Austria desde Zurich, en 1943.
Bu da Yüzbaşı von Schulenberg, Avusturya'da hakiki bir barondur.
Y éste es el capitán von Schulenberg un auténtico Barón austriaco.
- İsminiz Teksas'ta çok ünlü. - Ayrıca Avusturya'da da.
Desde que llegué a Texas deseaba conocerlo.
Övgüyü hak ediyorsunuz. Baron da, Avusturya İmparatorluğundaki en iyi silahşördür.
Antes de dejar el ejercito imperial el Barón ya era el mejor tirador en Europa.
2 yıl önce Avusturya'da tatildeyken Dr. Kurt Zubrovnik ile tanışıp evlendi.
Hace dos años, de vacaciones en Austria, conoció al Dr. Kurt Zubrovnik y se casó con él.
Birlikte Avusturya'da geniş kapsamlı bir araştırmaya devam ettiklerinden Amerika'ya hiç dönmedi.
No regresó a los EE. UU., y continuó su importantísimo... trabajo de investigación con su marido en Austria.
Avusturya çökünce teslim oldu bizimkilere...
" Austria se rompe y luego se rinde ante nuestros hombres
- Avusturya'lı bir prenses.
Es una princesa austriaca.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Sırbistan'da zaten ömür boyu hapse mahkum edilmiş bir suçlunun idamını istemesiyle.
Por una demanda de la dinastía de Austria - Hungría por la ejecución de un presidiario quien ya estaba condenado a una sentencia de vida en prisión en Serbia.
Ve onlar da Avusturya-Macaristan yasalarından kovuşturma ve idam talep ettiler.
Demandaron un procesamiento-ejecución por las leyes de Austria-Hungría.
Avusturya sınırına 160 kilometre mesafede hiçbir Alman uçağı olmaması gerekirdi.
No debía de haber ni un caza alemán a 160 km de la frontera austríaca.
Birlikte Avusturya için savaşmıştık.
Luchamos juntos por Austria.
İşte Avusturya. Reich'a katılma sadece bir ilk adımdan ibaretti.
El Führer es un genio político.
Hahnenkamm, Kitzbühel Avusturya'da, bu hafta yapılacak olan UKF Dünya Kayak Şampiyonası'nı sizlere sunmak için burada bulunmaktayız.
Desde la Hahnenkamm en Kitzbühel, Austria, para narrarles el campeonato mundial de esquí... que se celebra esta semana.
Biliyorsun ki Ron, geçtiğimiz 10 yılda kayak sporunu şekillendiren büyük Avusturya-Fransa rekabeti aslında Jacques Boyriven tarafından sürdürülüyor.
¿ Sabes, Ron? La gran rivalidad francoaustríaca, que ha caracterizado el esquí los últimos 10 años, recae principalmente en Jacques Boyriven.
Baba, Avusturya...
He estado en...
Avusturya'daydım...
En Austria,
Avusturya'dan Max Meier, 2 : 20.91.
El tiempo de Max Meier de Austria es de 2 : 20 : 91.
Babam, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde Moravyalı bir demiryolu işçisinin sekiz çocuğundan beşincisiydi. Daha sonra İsviçre'ye gitmiş.
Mi padre era el 5º de 8 hijos de un ferroviario de Moravia durante la monarquía austro-húngara.
Bir Avusturya devriyesi! Ateş!
¡ La patrulla austriaca!
Bir Avusturya devriyesi.
¡ La patrulla austriaca!
Allahtan Avusturya kumandanı da bizimkiler gibi salağın teki.
Por suerte los mandos austriacos son tan imbéciles como los nuestros.
1813'te Avusturya, Rusya, Prusya ve İngiltere karşısında yenildi.
Por 1813, derrotado por las fuerzas combinadas de Austria, Rusia, Prusia e Inglaterra en Leipzig
Avusturya'dan çıkar, İtalya'ya çekilirim.
Me retiraré de Austria y hacia Italia.
Sana karım ve düşmanım Avusturya'nın kızı olarak yalvarıyorum. Lütfen en değerli varlığımı bana geri ver :
Te suplico, como esposa y como hija de Austria, mi enemiga... por favor, devuelveme mi más preciada posesión...
Esaret altında bir Avusturya Prensi olacağına ölmesini yeğlerim.
Y prefiero verlo muerto que criado como un príncipe austríaco en cautiverio.
Avusturya'lı bir kadınla Grand Otel'de sabaha kadar seviştik.
Una austriaca... en el Gran Hotel, ¡ hicimos el amor toda la noche!
Dikkat, Avusturya'lılar!
¡ Cuidado, los austriacos!
Kocanızı sizden çalıyorsak bağışlayın, sadece Avusturya'dan birkaç metre içeri.
Disculpe si le robamos su marido... apenas llegados a Austria.
Üniversiteden ayrılıp, Avusturya ordusuna girmek zorunda kaldım.
Tuve que dejar la universidad, y me uní al ejército austríaco.