Ayak sesleri tradutor Espanhol
266 parallel translation
Hiç şüphesiz : Bir devrimin ayak sesleri.
Sin duda : es un motín revolucionario.
Dışarıda ayak sesleri duydum, sanki çıplak ayak sesi gibiydi.
He oído pasos ahí fuera, como de pies descalzos.
- Ayak sesleri.
- Las pisadas.
- Hangi ayak sesleri?
- ¿ Qué pisadas?
Ayak sesleri duydum.
- ¿ Yo? Oí a alguien encima de mi habitación.
ben de ayak sesleri duymuştum.
A mí también me pareció oír pasos en el techo.
Bu gece işittiğiniz ayak sesleri böyle miydi?
¿ Quiere decirme si eran los mismos pasos que escuchó anoche?
- Şey, açıkça ayak sesleri duyduk da...
- Oímos pasos ahí arriba.
Koridorda ayak sesleri duydum.
Escuché pasos en la galería.
Gürültüler ve ayak sesleri duyuyorum.
Oigo ruidos y pisadas.
Bir şeyleri hayal etmesiyle, gürültüler, ayak sesleri ve sesler duymasıyla başlamış... ve sonra sesler konuşmaya başlamış.
Comenzó imaginando cosas, luego oía ruidos, pisadas, voces... y luego las voces comenzaron a decirle cosas.
Bina merdiveninden ayak sesleri geldi. Ben de kapıyı aralayıp baktım.
Oí pasos fuera en la escalera y entreabrí la puerta para mirar.
Ayak sesleri.
¡ Pisadas!
Özellikle geceleri, Hücredeki mahkumların horultuları ve iniltileri, Yürüyenlerin ayak sesleri,
Sobre todo las noches, los murmullos y lloriqueos de los hombres en las celdas, los pasos de los vigilantes, los guardias de bloque en sus rondas.
Sokaklardaki ayak sesleri ya da bir ses, bir çocuk ağlaması ya da uzakta bir radyo sesi.
Los pasos de la gente en la calle... los gritos de un niño, una radio a lo lejos...
- Ayak sesleri. Duyuyor musun?
- Pasos. ¿ Oyes...?
Broadway'de ayak sesleri bu vakitte duyulur.
Esta es la hora en que puedes oír pasos sobre Broadway.
Kilerde çalışıyordum ve fırının yanından gelen ayak sesleri duydum.
Oigo caer esos zapatos en el incinerador.
ve aşağıda bir ses var, sanki bir kapı kapanıyor, ve merdivende ayak sesleri duyuluyor.
Y oigo un ruido abajo, como una puerta que se cierra. Suenan pisadas en las escaleras.
"En sonunda merdivenlerden gelen ayak sesleri duydu. " Ayak sesleri koridora kadar geldi ve odaya girdi.
"Al final, escuchó un sonido de pasos que subían por la escalera" se acercaban por el pasillo y entraban en la habitación.
"Kız kardeşine seslendi ama cevap yoktu... "... ayak sesleri odada yayılırken.
"Geraldine llamó a su hermana, pero no obtuvo respuesta" y los pasos se acercaban a ella.
"Geraldine endişeyle güldü ve Julia'dan şaka yapmamasını istedi... " Ayak sesleri yatağın yanında durunca sessizlikten başka bir cevap alamadı.
"Entonces empezó a reírse nerviosa y le rogó a Julia que no hiciera bromas" pero nadie le contestó, y los pasos se detuvieron junto a su cama.
Ceset yere yığıldığı zaman, yukarıda kapıya doğru koşan, ayak sesleri duyduğunu söyledi.
Cuando el cuerpo cayó al suelo, dice que oyó pasos arriba, corriendo hacia la puerta.
Şu anda duyduğu onun ayak sesleri idi.
Eran sus pasos que oía ahora,
Onu bulamıyordum, ve sonra merdivende ayak sesleri duydum.
No la pude encontrar. Entonces oí pasos en las escaleras.
Şu ayak sesleri, şu gürültüler, tüm bu aile içi kargaşa bu ev, kocan, arkadaşların, hayatın.
Ese barullo, tu casa, a tu marido, a tus amigos. Tu vida.
- O ve ayak sesleri
- Eso y alguien caminando.
Ayak sesleri duydum,... insan ayak sesleri.
He oído pasos ahí arriba.
Zamanın başlangıcından beri,... tüm kadınlar, ayak sesleri duymuştur.
Pasos humanos. Desde los albores de la humanidad, las mujeres han oído pasos ahí arriba.
Pıtır pıtır ayak sesleri.
El ruido de un montón de pisadas.
Sonra ayak sesleri duydum, hemen mektubu ateşe attım.
Es lo único que leí. Oí pasos y la tiré al fuego.
Birden, ayak sesleri duyuldu.
De repente, se escucharon pisadas.
Bilmiyorum, ayak sesleri duydum ve kapımın kolunun zorlandığını gördüm.
No lo sé. He oído pasos y he visto girar el pomo de la puerta.
Yoksa az önce odanızda bulunan birinin ayak sesleri mi?
¿ O son los pasos de alguien que justo antes estaba en tu habitación?
Zamanın akışı kalbin atışı bir katilin ayak sesleri.
El paso del tiempo el latir del corazón los pasos de un asesino.
Yürümeye devam ettim oysa yine ayak sesleri, üstelik sürekli yakınlaşıyor gibiydi.
Seguí caminando y me siguió.
Sonra, birdenbire üçüncü defa..... ama bu kez ayak sesleri önden geliyordu.
De repente por tercera vez ocurrió lo mismo.
Zili çalacaktım lakin ayak sesleri duydum ardından sifon sesi.
Iba a tocar el timbre, pero oi pisadas y la cadena del baño.
K. birdenbire ortalığı kaplayan sessizliğin içinde ayak sesleri duydu.
Pero en ese silencio repentino, K. escuchó pasos en el pasillo.
Yolumun üstündeyken birden, arkamda ayak sesleri duydum ve ağzımın üstünde bir el ardından kloroform kokusu.
Venia para acá. Y de repente escuche pasos detrás mío... y había una mano sobre mi boca... y olí el cloroformo, y después, de repente... estaba en el agua.
Sadece Escudo'nun ayak sesleri kuru toprakta duyulur.
Solo las pisadas de Escudo pueden oírse en ésta tierra seca.
Bak, Hector, Güneş nasıl da batmaya başladı. Çirkin akşamın ayak sesleri duyuluyor.
Mira Héctor, como el sol empieza a ponerse, como la noche tenebrosa llega jadeando a sus talones.
Onların caddelerdeki ayak sesleri müzikleri
Sus pasos en la calle su musica
Ayak sesleri yankılanıyor.
Sus pasos retumban en la noche.
Yaklaşan ayak sesleri duydum.
Oía pasos.
Ayak sesleri önden giden adam bir yıl içinde ölecek.
Aquel cuyos pasos se oyen sin verle morirá en el año.
- Onlar, atının ayak sesleri olsa bile mi?
- ¿ Incluso si son los pasos de su caballo?
'Sonra duyduğum ayak sesleri beni kendime getirdi.'
" Entonces unos pasos que oí me decidieron.
Ama ayak sesleri sağdan gidiyor. Okulun içlerine doğru.
Sus pasos van hacia la derecha, en alguna parte dentro de la escuela.
Ayak sesleri sağdan gidiyor.
Los pasos van hacia la derecha.
Ayak sesleri bu yüzden kesiliyormuş.
Por eso los pasos se detienen aquí.