English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bacım

Bacım tradutor Espanhol

385 parallel translation
Eve dönme zamanı bacım. "
"O la envían a casa, hermana".
1894 yazı olsaydı seninle oyun oynardım bacım. Ama artık hayat daha sade ve basit.
Hace unos años hubiera jugado contigo, guapa pero todo eso se acabó.
- Evet bacım.
- Como lo oye.
Bak bacım, aradığım tek şey bir oda.
Escuche, nena, sólo estoy buscando un cuarto.
Hadi bacım, gevşeyin.
Vamos, chica, relájate.
Üzülme bacım.
Que no te las den con queso, hermana.
- Niye ağlıyorsun, bacım?
- ¿ Por qué llora?
Haydi, bacım. biliyorsun, telgrafçı olmamız lazım.
Vamos, hermana. Se supone que eres telegrafista, ¿ sabes?
- Evet, bacım kendime lâyık görmüyorum.
Y resulta que soy yo el que se cree demasiado para usted.
Dünya ahiret bacım olacaksın, öyle mi?
Siempre serás como mi hermana, ¿ eh?
Bak bacım, ben dans etmem.
Escuche, hermana, yo no se bailar.
Hey, bacım.
Dime...
Sizi bir yerden tanıyor olabilir miyim, bacım?
¿ No nos conocemos de algo?
Hey sen, bacım.
¿ Qué haces ahí?
Pekala bacım, senin kaybın.
De acuerdo, hermana, usted se lo pierde.
Bende aynı senin gibi yaşamak istiyorum bacım.
Soy igual que tú, querida.
Josefa, bacım!
Josefa, hermanita.
Sen ne diyorsun, bacım?
¿ De acuerdo, pequeña?
Kiminle alay ediyorsun bacım?
¿ A quién tratas de engañar, hermana?
Küçük bacım, 50 dolar bulabileceğini sanmıyorum.
No creo que puedas conseguir $ 50, hermanita.
Her neyse bacım, ücretim 100 dolar.
Hermana, mi precio es $ 100.
Sıçana tebligat yapamıyorsun küçük bacım.
No puedes dictar órdenes a una rata, hermanita.
Otur bacım, şekerleme ye.
Siéntate, hermanita, come.
Sanırım bacımla beraberim.
Trabajaré para la hermanita.
İnsanın bazen kendini düşünmesi gerek bacım.
A veces hay que pensar en uno mismo.
Küçük bacım, bu pazarlık konusu olamaz.
Eso nunca, hermanita.
Küçük bacım, biraz uyumaya çalışsan iyi edersin.
Hermanita, lo mejor es que vayas a dormir.
Bacım!
Hermanita...
Küçük bacım!
¡ Hermanita!
- Orada mısın bacım?
- ¿ Estás ahí abajo?
Kolunu kaldır küçük bacım.
Aguanta así el brazo, hermanita.
Bacım nasıl?
¿ Cómo está mi hermanita?
Bacım, bu yer ailene, kocana ve çocuklarına ayrılmalı.
Hermanita, ese lugar está reservado para tu familia, Tu marido, tus hijos...
Sanırım teklifini kabul edeceğim bacım.
Te tomo la palabra, hermanita.
Kurşun yaralısı bacım.
Herida de bala.
Bacım görecek!
¡ Puede vernos mi hermana!
Bacım bakıyor!
¡ Mi hermana está mirando!
Sen gidip bir konuşsana bacım.
- ¿ Con el gerente?
İlyas kızmasın? Hepinizin iyiliği için bacım.
Es por tu propio bien, chica.
Geldik, bacım. Nereye geldik?
Hemos llegado, mujer.
Yol ustasıyım. Bana güvenebilirsin bacım.
Puede confiar en mí, mujer.
- Selâm, bacım.
Hola hermana.
Sadie Dugan, ne oldun böyle, arap bacı mı?
Sadie Dugan, ¿ qué se supone que eres? ¿ Baby Snooks?
- Kendin söyledin bacım.
- Desde luego.
Aynen öyle bacım.
Así es.
Tüm kardeşlerim ve bacılarım, ona bakmanızı istiyorum.
Y, oh, hermanos y hermanas, os pido que lo miréis.
- Analarım, bacılarım.
Madres, hermanas ;
- Doktor bu bacı mı?
- ¿ Ella es el médico?
Biraz süt versene bacım.
Dame un poco de leche, mujer.
Boşuna bekliyorsun bacım.
Esperas en vano, mujer.
Aynı tarafa mı gidiyoruz, bacım?
¿ Vienes conmigo, nena?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]