Baker tradutor Espanhol
2,501 parallel translation
Klasik bir Juli Baker anıydı.
Era un clásico de Juli Baker.
Garrett'ın horoz uzmanlığı Juli Baker'dan kaçınma planımızın temel öğesiydi.
Como Garrett sabía de gallos pudimos fraguar el plan para evitar el contacto con Juli Baker.
Juli Baker'a bağlantısı olan hiç bir şeyi asla yemeyecektim.
Nunca iba a comer algo que tuviera algo que ver con Juli Baker.
Böylece Juli Baker'la olan çatışmamdaki kara bir defter daha başarıyla kapanmıştı.
Y así evité exitosamente otro encuentro cercano con la muerte en mi saga con Juli Baker.
Bu yılki ödülümüzü Juli Baker kazandı harika projesi "Tavuğun Doğumu" için.
Este año el primer premio es para Juli Baker por su maravilloso proyecto : "Nace un pollo".
Juli Baker'la olan eski sorunlarımı yeni sorunlarla değiştirdiğimi fark etmem uzun sürmedi.
Me di cuenta de que cambié mis viejos problemas con Juli Baker por unos completamente nuevos.
Neden Juli Baker'la ilgileniyordu?
¿ Qué le pasaba con Juli Baker?
Konu kin tutmaya gelince Juli Baker bu konuda uzmandı.
Cuando se trataba de guardar rencor, Juli Baker era muy impresionante.
Bay Baker her kuruşunu kardeşinin bakımına harcıyor.
El señor Baker ocupa cada centavo que tiene cuidando a su hermano.
Çünkü Tanrı isteseydi eğer annen Bay Baker'ın yerinde olabilirdi.
Porque de no ser por la gracia de Dios tu mamá estaría en los zapatos del señor Baker.
Juli Baker bana hep sade gözükmüştü.
Juli Baker siempre me había parecido sin gracia.
Bakerları yemeğe davet edeceğiz.
Invitaremos a los Baker a cenar.
Trina Baker çok nazik bir insan.
Trina Baker es muy buena persona.
Bakerlar yemeğe geliyor.
Vendrán los Baker a cenar.
Yakında Juli Baker'la, hoş kıyafetli klasik bir yemek yiyecektim.
Una cena elegante con Juli Baker en mi futuro inmediato.
Juli Baker'dan nefret edersin.
Juli Baker. La odias.
Juli Baker'dan hoşlanıyordum.
Me gustaba Juli Baker.
Anne, Bakerları ezik hissettirmeye mi çalışıyorsun?
Mamá, ¿ tratas de que los Baker se sientan pobres?
O gece, babamın neden hep Bakerları hor gördüğünü düşündüm.
Y en cama esa noche pensaba en cómo papá veía desde arriba a los Baker.
Onlara pislik diyip Bay Baker'ın resimleriyle alay ediyordu.
Y los llamaba basura y se burlaba de los cuadros del señor Baker.
Juli Baker hayatımdan çıkmıştı.
Juli Baker había salido de mi vida.
Bakerlarla olan yemek beni çok sarsmıştı.
La cena con los Baker me había hecho estragos.
Juli Baker Eddie Trulock'u mu alacak?
¿ Juli Baker quería a Eddie Trulock?
Juli Baker'a satıldı.
Vendido a Juli Baker.
Juli Baker'dan bahsediyoruz.
Hablamos de Juli Baker :
Merhaba Bayan Baker. Juli orada mı?
Hola, señora Baker. ¿ Está Juli?
Lütfen, Bayan Baker. Onu görmem lazım.
Por favor, señora Baker.
Juli Baker'a sekiz dolara satıldı.
Vendido a Juli Baker por ocho dólares.
Birisi nasıl Juli Baker'dan kaçmak isteyebilirdi ki?
¿ Quién podría haber querido huir de Juli Baker?
Baker, Hamilton. Sizleri Maryland'in değerli senatörüyle tanıştırayım.
Baker, Hamilton déjenme presentarte al distinguido Senador de Maryland...
Tam orada kesebilirsin Baker.
Puede parar ahí mismo, Baker.
Baker'ı dinlemenin verdiği acıya katlanıyorum.
Estoy soportando el dolor de tener que escuchar a Baker.
Baker biraz daha neşeli bir şeyler çalmaya ne dersin?
Baker, ¿ qué tal algo un poco más alegre?
Sen, şunu Baker'a götür.
Llévalo a Baker.
Aynen, beni Baker'a götür.
Sí, llévame a Baker.
Beni Golden Gate Köprüsü'nün göründüğü Baker Sahili'ne götürdü ve dizinin üstüne filan da çöktü.
Me llevó a Baker Beach desde donde se ve el Puente Golden Gate y se arrodilló para pedírmelo.
Baker Street'taki bacanın temizlenmeye ihtiyacı olduğundan bahsetmiş miydim?
Puedo mencionar que la casa de Baker Street necesidades de limpieza canasta?
Başka bir 2-8-Baker buldum.
Tenemos otro 2-8-Baker.
Chet Baker'ı severim.
Me gusta Chet Baker.
- Bir düzineden biraz fazla diyelim.
- Una docena. La docena de Baker.
Ancak buna gücü yetebilirdi.
Pero, ¿ cómo demonios pierde alguien esta cantidad de sangre? Baker.
- Bayan Baker.
- Sra. Baker, señora.
Hiçbir şeye, Bayan Baker.
De nada, Sra. Baker.
Üzgünüm, Bayan Baker.
Perdón, Sra. Baker.
- İyi akşamlar, Bayan Baker.
- Buenas noches, Sra. Baker.
- Bayan Baker.
- Sra. Baker.
Turp gibi, Bayan Baker. Turp gibi.
De maravilla, Sra. B, de maravilla.
Bayan Baker'ın sızlanmalarını dinledikten sonra hele.
Tendré que presentarle una queja a la Sra. Baker.
Bayan Baker içeride bekliyor.
La Sra. Baker está esperando adentro.
- Bayan Baker, efendim.
Sra. Baker, señora.
Peki, Bayan Baker.
Por supuesto, Sra. Baker.