Balonlar tradutor Espanhol
765 parallel translation
Alman balonları havada...
Los globos alemanes están encima,
Sal şu balonları!
Suelta esos globos.
Balonlar.
Burbujas.
Balonlar. Balon için biraz.
¡ Compren globos!
Hayatının kalanında açık tutmak daha iyi olabilir. Bizimle her zaman bir çorban ve yatacak yatağın vardı. Güzel balonlar!
Te mereces todo esto de por vida... fuiste un estúpido al irte de nuestra casa... para venir a hacer el monigote en la ciudad.
Tokyo üstündeki uçaksavar baraj balonlarının konumlarında bir değişiklik oldu.
Un cambio en la disposición de los globos cautivos encima de Tokio.
Düşünsene, Tokyo körfezindeki bir denizaltıda bir avuç adam ter içindeyken bizim gibi adamlar da gece sinsice yanaşıp balonlar hakkında telsiz konuşmaları yapıyorlar.
Imaginen esto, un grupo de tipos sujetan fuerte unas cuerdas, en un submarino, en la bahía de Tokio. Son muchachos como nosotros, ellos emergen en la noche para dar la posición de los globos.
Uçaksavar balonlarının da günışığında bizi göreceğini unutma.
No olviden los globos cautivos.
Bir erkeğin, bir kadını balonlarından ötürü kıskanmasından daha geçerli değildir.
No tiene mas validez que si un hombre envidiara los balones de una mujer.
- Balonları mı demek istiyorsunuz?
- Quieres decir los balones? - No.
Büyük büyük balonlar var.
Globos grandes.
- Balonlar rahatsız ediyor mu? - Kalabilir.
Los globos no le molestan, ¿ verdad?
Balonları ver de şuraya bağlayayım.
Ahora te dejo aquí... dale los globos a mamá, para que los ponga aquí.
Kırmızı balonları seven tatlı ve küçük bir kızdı.
Fue una preciosa niña que adoraba los globos rojos.
Bu balonları al ve "koş" dediğim zaman hızla koş ve balonları elinden bırakma.
Levanta estos globos y, cuando te diga corre, corre todo lo que puedas y no los sueltes.
Hızla koşup balonları bırakmayacağım.
Corro todo lo que pueda y no los suelto.
Balonların var.
Llevas globos.
Fransa'da balonlar çok popülerdi.
Los globos hacían furor en Francia.
Konfederasyon hapishanesinde tutukluyduk. Gözlem balonlarından biriyle kaçtık.
Estábamos presos en una cárcel confederada... y escapamos en un globo de observación.
Tek atış on liret! Balonları vurun beyler!
¡ Tiro a los globitos!
Balonları vurun beyler!
¡ Un solo tiro, 10 liras! ¡ Pueblo de Lugo, tiro a los globitos, señores!
Yalanlar ise içi sıcak havayla dolu balonlar gibidir. Patlamalarını duymak için onlara iğne batırmak ne zevkli olurdu.
Y las mentiras... no son más que globos llenos de aire que nos gusta pinchar sólo para ver cómo estallan.
Balonlar, borazanlar ve flamalar.
Con globos y serpentinas.
- Balonlarınızı alın!
- Compren globos!
Balonlar?
¿ Globos?
Ve sarı balonlar
Y globos amarillos
Balonlar çok değil mi?
¿ Tantos globos?
- Bütün balonlarınızı almak istiyorum.
- Quiero todos los globos que tenga.
Balonlar!
¡ Los globos!
Balonlar, çabuk!
¡ Rápido! ¡ Los globos!
Nefis renkli balonlar.
¡ Todos los colores bonitos! ¡ Dos por el precio de uno!
Hatırladığım kadar Birlik ordu gözlem balonları 200 metre yüksekteydi.
Si recuerdo bien, sus globos de observación nordistas alcanzaron unos 183 metros de altura.
- Geri gelin balonlar!
- ¡ Despídanse! ¡ Vuelvan, globos!
Balonları bir kere salarsanız, uzaklaşıp giderler. Belki.
Cuando se sueltan los globos, desaparecen.
Balonlar!
¡ Globos!
Balonlar. Çocuklar ve yetişkinler için.
Globos, para jovenes y grandes niños
Batılıların balonlarına benziyor.
Parecen globitos occidentales.
- Bedava balonlar.
- Globos gratis.
- Bedava balonlar!
- ¡ Globos gratis!
Balonlar.
Las papelas.
- O balonları getirirdi... ve siz gündelik şeylerden konuşurdunuz.
- Traía las papelinas... y hablaban de todo y de nada.
Büyük Alman Balonları'nın patlaması hakkında...
Películas sobre zepelines alemanes que explotaban...
Mesela bir keresinde balonları suyla doldurmuş ve pencereden fırlatmıştık.
Como la vez que llenamos globos con agua y los tiramos por la ventana.
Bir erkeğin, bir kadının balonlarını kıskanması kadar bile geçerliliği yok.
No tiene mayor validez que si un hombre desea de una mujer... sus balones.
- Balonları mı kastediyorsunuz?
- ¿ Se refiere a los balones? - No.
Sıcak hava balonları havadan daha hafiftir, ama yer çekimine dayanamazlar.
Los globos de aire caliente son más livianos que los de aire, pero no más que la gravedad. Por eso, a veces no vuelan.
- Her zaman gelen müşterilerim var. Bazen kız arkadaşlarına tüm balonları alıyorlar.
Algunos me los compran todos para regalárselos a sus chicas.
Tüm balonları alıyorum.
- Me los llevo todos.
Keşke o balonlar olsaydı.
Ojalá aún tuviera los globos.
Öncelikle, gezgin araçları, balonları ve örnek getirme görevlerini de içeren daha çok insansız görev ve uzun süreli uzay uçuşlarında daha fazla deneyime ihtiyacımız olacak.
Antes necesitamos más misiones robóticas, vehículos globos, el regreso de misiones a prueba y más experiencia en vuelos de larga duración.
Devasa boyutlardaki balonlar altlarından, ağır gazları püskürterek havada asılı kalabilir veya içlerinde tutabilirler.
Grandes globos vivos podrían flotar bombeando gases pesados o conservando su calor.