Belles tradutor Espanhol
77 parallel translation
Karşınızda Billy Rose'un Su Güzelleri.
Les presentamos las Aqua Belles de Billy Rose
- Burada bekle, anladın mı? Şimdi size bülbülümüz Bayan Angelina'yı takdim ediyorum.
Aplaudan conmigo a nuestra ruiseñora miss Angelina, en su tiempo cantando con los Blue Belles.
Daha önce Blue Belles'deydi.
Un saco de basura quiere hablar fuera contigo.
Lynch, bu yıl Belles'in en istikrarlı vuruşçusu.
Lynch es la más constante de las Belles en este año.
GÜZELLER, ŞEFTALİLERİ 1 0-1 DAĞlTlP FİNALLERDE ÖNE GEÇTİ
Las Belles Ganan a las Peaches por 10 a 1 y Están Al Frente
Wallace sahadan çıkarken Racine 1 - 0 öne geçiyor!
¡ Wallace alcanza la base, y las Belles ganan 1 a 0!
Burada Racine'de, Rockford bizim Güzeller karşısında 2-1 önde ve sıra son oyunda.
En el propio campo de Racine, Rockford le gana a las Belles, 2 a 1... ¡ Y entramos en el final del juego!
'Cehennem Çanlar'ı bu akşam burayı yerinden oynatacak.
Pero esta noche van a tocar las Hell's Belles.
Biz Cehennem Çanları'yız ve faşist rejime son vermek için buradayız.
Somos las Hell's Belles y vamos a derrocar a los fascistas.
Cehennem Çanları'na gidip, bulabildiğimiz herkesi uyaracağız.
lremos hacia Hell's Belles y alertaremos a todos.
Belle'lere yeniden katıldım.
Me volví a unir a Las Belles. - No estoy saliendo solo con
Dr. Hart, Bell Kızları tarihimizi canlı tutmak için seçilen elit bayanlardır.
No, Dra. Hart. Las Belles son jóvenes de élite que han decidido mantener nuestra historia viva.
Bell Kızları ha?
¿ Las Belles?
Belles kızları bu dansı 4 aydır çalışıyorlar tatlım.
Vamos, las Bellas han estado practicando este baile durante meses, cariño.
Belle'ler nasıl?
¿ Cómo están las Belles?
BlueBell Belle'lerinin kutsal bir yüzüğüdür.
Este es un anillo sagrado de las Belles de BlueBell.
Annemin söylediğine göre Belle'ler 70'li yıllarda Cehennem Haftasının geri gelmesini, gölde neredeyse kendi botlarının kürekleri ile boğulmak üzere olan üç kızı kurtararak önlemişler.
Sí. Mi madre decía que las Belles habían dejado de hacer la "semana infernal" en los 70, cuando tres chicas casi se ahogan cogiendo sus remos de la barca.
Belle'lerle bir tür ortaklığım olduğu söylenir.
Conozco mi parte de Belles.
Şey şu durumun hakkında düşünüyordum da kasabada gebe kalamadığını bildiğin başka biri var mı?
Así que, he estado pensando sobre tu situación. ¿ Sabes si alguna otra de las Belles no pueden, ya sabes?
Sen ve Belle kızları aynı anda bebek sahibi olmak için büyü antlaşması yapmışsınız.
Que las Belles y tú hicisteis un pacto por el cual todas esperaréis para tener bebés al mismo tiempo.
Zoe Hart. Biri evime gelip, Belle'lerimle nasıl konuşmam gerektiğini söylemeye cesaret ederse korkunun soğuk elini kalbinin üstünde hissetmeye hazır olmalıdır. Bu gece yarısına kadar işlerini hallet.
Bueno, Zoe Hart, quien piensa que puede venir a mi casa y decirme como hablar a mis Belles, prepárate a sentir la mano fría del miedo alrededor de tu corazón, y aprovecha esta noche para poner tus asuntos en orden,
Bu aynen Belle kızlarına yaptığı şey. Yapabileceği şeyler onları korkutuyor.
Es como lo que hace con las Belles... que tengan miedo de algo que ella pueda hacer.
Ama Lemon diğer Belle kızları, onlar güçlü değil. Yani onlara biraz daha yumuşak davranman gerekiyor.
Pero Lemon, las otras Belles... ellas no, así que vas a tener que aflojar un poco con ellas.
Belle kızlarına katılmayacağım.
No voy a unirme a las Belles.
Belle Aşevi ve Koruma Derneği'nin kütüphane restorasyon projesi ve bu kağıttan kalpleri kasaba meydanına asılması arasında koşturmak gerçekten beni mahvetti.
Entre la donación de comida de las Belles, y el proyecto de restauración de la biblioteca de la sociedad de la conservación, y colocar todos los corazones de papel en la plaza, se está cobrando un precio.
Beaumont Güzellerine konuşacakları bir konu verelim.
Vamos a darles a esas Beaumont Belles algo de lo que hablar realmente.
Bugün tüm Bell'lerin burada olmasından dolayı çok mutluyum, çünkü büyük haberlerim var.
Me alegro de ver a todas las Belles presentes hoy... ya que tengo una gran noticia.
Lemon, sen liseden ve kolejden mezun olurken kız kardeşini kendi çocuğun gibi yetiştirdin ve Belle'lere liderlik ettin ve tanrı bilir ki daha neler yaptın.
Lemon, criaste a tu hermana prácticamente sola... mientras te graduabas del instituto y la universidad... y liderabas a las Belles... y Dios sabe qué más.
Bu Rammer Jammer'ı Belles için kitap kulüpleri, şarap tadım grupları ve örgücü hanımefendiler için hedef noktası haline getirecek ilk adım.
Y este es el primer paso hacia elevar al Rammer Jammer al punto de destino de las Belles y del club de lectura y grupos de cata de vinos y grupos de punto.
Tamam, Belles, dinleyin.
Bien, Belles, escuchad.
Her zamanki Belles buluşmalarındandı.
Era solo otra reunión de las Belles.
Bizim küçük Lemon'un kendine manita yaptığından eminim. - Selam, Belle kızları.
Estoy segura de que nuestra pequeña Lemon está haciendo que la expriman. ¡ Hola a todas, Belles!
Çiçekleri bu yıl, Belle Kızları'nın lideri seçmeli diyenler el kaldırsın.
Todas las que crean que la líder de las Belles debería elegir las flores este año, levantad vuestras manos para que pueda verlas.
"Belle'lerin ne düşündüğünü neden umursuyorsun?"
"¿ Por qué te importa lo que las Belles piensen?"
Belle'lerden ayrıldım o da beni kara listeye aldı.
Dejé las Belles, por lo que me hizo la lista negra.
Neden Köfte denen adama o kadar kapıldın? - Neden Belle'lerden uzaklaştın?
¿ Por qué mostrar demasiado afecto para una criatura llamada Meatball y luego alejarse de las Belles?
Lemon'u Belle'lerden uzaklaştıran ve partinin kara listesine alan.
Breeland, que recordar Crickett, ¿ verdad? El que conducía de limón de las Belles y la lista negra de la fiesta?
Belle'ler seni hayal kırıklığına uğratmayacak.
Las Belles no te defraudarán.
Balkon, Belle'lerin yapacakları işler listesinde.
Bueno... bueno, el cenador está bajo la jurisdicción de las Belles.
Hayır, Belle'ler bütün gün kasabayı dolaşıp yeni ilanları asıyordu.
No, las Belles ha estado yendo por toda la ciudad poniendo los nuevos carteles durante todo el día.
Sadie, olur da dünya yörüngeden çıkar da Belle'lerin başına sen geçersen, o zaman kararları sen verirsin.
¡ Vaya! Sadie, si la Tierra se saliera de su eje y de alguna manera estuvieras a cargo de las Belles, podrías tomar decisiones.
- En azından Belle'leri batırmadın.
Al menos tú no has llevado a las Belles a la bancarrota.
O parayı aidatları ödemek için kullanacaktım. Yoksa hoşça kal, Belle'ler.
Necesito ese dinero para pagar las cuotas, o hasta la vista, Belles.
Belle'leri nasıl batırabilirsin? Parayı Belle'lerin sevgisini kazanmak için harcadım.
¿ Cómo has podido llevar a las Belles a la bancarrota? Gasté todas las reservas para comprar el amor de las Belles.
Senin hizmetkarın olarak devam ediyorum evim savaş alanı gibi kalıyor ve Belle'ler de bir gün daha yaşıyor.
Sigo siendo tu humilde sirvienta. Mi casa sigue en ruinas y las Belles viven para ver un día más
Biz Belle Kızları'yız.
Somos las Belles.
Tarihi BlueBell Belle Kızları olarak BlueBell'e hoş geldiniz diyoruz.
La históricas Belles de BlueBell le dan la bienvenida a BlueBell.
Lemon'a Belle'ler içindeki yeni görevinden bahsettin mi?
Entonces, ¿ le has dicho a Lemon sobre tu nuevo papel en las Belles?
- Duyduğuma göre Belle'lerin başına geçmişsin.
Así que, he oído que te has hecho cargo de las Belles.
GÜZELLER 7-ŞEFTALİLER 5 FİNALLERDE 3-1 ÖNDE
Las Belles Ganan un partido muy apretado. ¡ 3 Juegos a 1!
Affedersiniz!
concierto DEL lNFlERNO CONGELADO CORO HELL'S BELLES