Beyin tradutor Espanhol
12,130 parallel translation
Beyin dalgalarımı artırıyor ve senin kokuşmuş kolyen aşırı yükleniyor.
Amplifique mis ondas cerebrales y sobrecargué tu apestoso collar.
Beyin yememesi onu zombi yapmaz.
No se convertirá en un zombi si no come cerebros.
Bu adam için müesseseden birkaç beyin patlayıcı getirin.
Tráeme un par de cerebros a cuenta de la casa.
Oğlunuzun beyin ölümü gerçekleşti.
Su hijo tiene muerte cerebral.
Annesi banyoda elinde bir silahla ve duvarda beyin parçalarıyla buluyorsun hiç de uzun yıllar sayılmaz.
Encuentras a tu madre con su cerebro en la pared del baño y el arma en su mano, y nunca es "hace muchos años."
Evet, beyin sarsıntısı için muayene ettim.
Sí, la asistí por una conmoción.
Beyin kanaması Alex.
Tiene una hemorragia cerebral, Alex.
Vücudun diğer kısımlarının aksine beyin ve omurilik iyileşmesi önceden kestirilemez.
A diferencia del resto del cuerpo, el cerebro y la médula espinal se curan de forma impredecible.
Beyin cerrahı tek bir hata yaparsa hasar kalıcı olur.
Si un neurocirujano comete un error, el daño puede ser permanente.
Okülomotor sinirin ve beyin sapının üzerindeki basıncı azaltalım.
Vale. Vamos a aliviar la presión del nervio oculomotor y del tronco cerebral.
Beyin kanaması geçirdim.
Tuve una hemorragia en el cerebro.
Beyin sıvısında kan var mıydı?
¿ Tenía sangre en la cámara de los fluidos?
Dr. Hamza şu anda başka bir beyin ameliyatında.
El Dr. Hamza está en mitad de otra operación cerebral. Se le ha avisado.
Suzuki'nin eşi sana bir beyin mi verdi?
¿ La viuda de Suzuki te dio un cerebro?
İstediğin beyin yarın elinde olur.
Para mañana tendrás el cerebro que quieres.
Yoksa beyin tümörü mü var?
O quizás sea un tumor cerebral.
Başkan beyin eşi.
Es la esposa del presidente.
- Başkan beyin eşi derken, hangi şirketin?
Discúlpeme, cuando dice la "esposa del presidente", ¿ qué compañía...?
- Bizim Başkan beyin eşi.
- La esposa de nuestro presidente.
Beyin Yıkama 101 resmen.
Es el típico lavado de cerebro.
İşinin önemli olduğunu biliyorum ama şimdilik önceliğin beyin ameliyatı olmalı.
Sé que tu trabajo es importante, pero esta cirugía cerebral tiene que ser tu prioridad.
Bu beyin ameliyatından daha önemli.
Más importante que la cirugía cerebral.
Aslında çok basit. Beyin çalışırsa vücut da onu dinler.
Pero es muy simple... si el cerebro funciona, el cuerpo escuchará.
Geçen sene Mexico City'de beyin tümöründen ölmüş.
Ha fallecido. Él tenía un tumor cerebral en la Ciudad de México hace un año.
Hap sayesinde bir anda her beyin hücresine erişimim sağlandı.
De repente tuve acceso a todas las células del cerebro.
Beyin tümörleri.
Los tumores cerebrales.
Resmi ölüm nedeni kan kaybı olsa da bazı adli tabipler beyin ölümü olduğunu söyleyebilir.
La exsanguinación es la causa oficial de la muerte, Aunque algunos forenses dirán que es el cese de las funciones cerebrales.
Toksin testi yapabilmem için yeterince beyin dokusu var.
Qué suerte la mía, hay suficiente tejido cerebral para un análisis de tóxicos.
Beyin orteksi altındaki bölgenizde biraz artan birikme vardı.
- Tuvo acumulación en la región subcortical frontal de su cerebro.
Yardım için beyin fırtınası ve seni düşünüyorum Mike.
Bueno, lo que busco es una lluvia de ideas, y Mike es el adecuado.
Beyin çürümeye bırakıldığında tamamen sıvılaşır.
Si se deja descomponer, el cerebro en realidad se licua.
Shepherd beyin ameliyatı olmuş bir hastaya işkence yaptırıyor.
Shepherd me está haciendo torturar a una paciente... que acaba de tener una cirugía cerebral.
Beyin testleri normaldi.
Su examen neuro estaba normal.
Aylarca kuvöz içinde yaşaması ve hayatta kalsa bile beyin felci ya da ciğer hastalığına veya iç kanama geçirmesi.
Tu crees que estar en terapia neonatal por meses y entonces aun si sobrevives, terminando con una parálisis cerebral o una enfermedad pulmonar o una hemorragia intraventricular.
Geleceği gören görüşleri görmek için ev yapımı beyin taraması kullanıyoruz.
Estamos mirando un escaneo de cerebro casero de una visión futura. Los mendigos no tienen opciones.
Ölümcül cazibeli beyin.
Así que, un cerebro de tipo "Atracción Fatal".
Beyin yüzünden.
Es el cerebro.
Etkisinde olduğum beyin yüzünden.
Es este cerebro.
Beyin cerrahisine haber ver, lütfen.
Página neurocirugía, por favor.
Bazıları en seksi organın beyin olduğunu düşünüyor.
Algunas personas piensan que el órgano más sexy es el cerebro.
Tanrılar bana güç verdi, ben beyin yemem.
Dios me da fuerza, no comeré cerebros.
Çünkü beyin fırtınası yaparsak daha heyecan verici bir şey bulabiliriz bence.
Porque creemos que si juntamos nuestras mentes, podríamos dar con algo un poco más... emocionante.
Derek Shepherd'la evliydi. Muhteşem bir beyin cerrahıydı.
Estaba casada con Derek Shepherd, un neurocirujano alucinante, hace un año...
Abim beyin kanamasından öldü.
Mi hermano murió de una hemorragia cerebral.
Sonra sonra uzman beyin cerrahı zahmet edip de gelene kadar bekledim.
Y... Y luego me retrasé esperando a un adjunto de neuro que no se le podía molestar...
Beyin ölümü gerçekleşmiş adamın hala ölü olduğundan emin olacağım.
Asegúrese de que el chico muerte cerebral sigue siendo clínicamente muerto. Lo tengo.
Tamam, beyin sarsıntısı geçirdiğinizi sanmıyorum.
Bueno, bueno, no creo que usted está conmocionado.
İki şey, bir beyin için fazla.
Dos cosas son mucho para un cerebro.
- Beyin isteği mi? Hayır.
No.
Beyin her şeyi bir arada tutar.
El cerebro lo mantiene todo junto...
Beyin taraması için Gates'e götürüyorlar.
Lo están llevando a Gates para hacerle una imagen del cerebro.