Bilerek yapmadım tradutor Espanhol
196 parallel translation
Sean, bilerek yapmadım!
Sean, ha sido sin querer. De verdad, Sean.
Hayır, Ruthie, bilerek yapmadım.
No, Ruthie, no lo hice.
- Bilerek yapmadım.
No fue mi intención.
- Özür, bilerek yapmadım.
- Perdona, no lo he hecho adrede.
Özür dilerim, bilerek yapmadım.
Lo siento, no fue mi intención...
Bilerek yapmadım.
No fue mi intención.
Özür dilerim. Bilerek yapmadım.
Lo siento, no era mi intención.
Bilerek yapmadım!
¡ No quise hacerlo!
- Bunu bilerek yapmadım!
¡ No se me ocurrió tal cosa!
Bilerek yapmadım.
Espera, no lo hice a propósito.
- Bilerek yapmadım, spastik.
- No quise hacerlo, idiota.
Bilerek yapmadım.
Fue sin querer.
- Bilerek yapmadım!
¡ No lo hice a propósito!
Üzgünüm Julie. Bilerek yapmadım. Orada oturuyordu ve...
Lo siento Julie, no lo hice a propósito, yo simplemente estaba...
- Bilerek yapmadım.
- No.
- Hayır, bilerek yapmadım.
- Que no.
- Hayır, bilerek yapmadım.
- No lo hice.
Bilerek yapmadım.
Ha sido sin querer.
Bilerek yapmadım.
No lo he hecho a propósito.
- Yemin ederim, bilerek yapmadım.
- No, lo juro. ¡ Nadie se mueva!
- Bilerek yapmadım.
- Aún no los he pensado.
Bilerek yapmadım tabii...
- Yo no quería...
Sonuçta bunu bilerek yapmadım ya.
Sabes que yo no hice esto a propósito.
Hayır, bilerek yapmadım.
No, no lo hice a propósito.
Tüh, bilerek yapmadım.
Oops, no quise hacer eso.
Bilerek yapmadım.
No lo hice adrede.
Bilerek yapmadım.
No quise hacerlo.
Ben bilerek yapmadım. Pekala, yeter artık!
Pues no lo supe al instante, pero lo disimulé muy bien.
Bunu bilerek yapmadım.
No quería que pasase esto.
— İlk defasında bunu bilerek yapmadım.
- No quería, la primera vez.
Bilerek yapmadım.
No lo dije en serio.
Bilerek yapmadım. Çok serin ve rahatlatıcı görünüyordu.
Se veia tan fresco y refrescante.
Yapma Senin yerine beni övdükleri için özür dilerim. Ama bunu bilerek yapmadım ya.
Vamos, siento haber robado tu momento, pero no lo hice a propósito.
Ama onu bu öldürdüyse, bilerek yapmadım.
Pero si murió por eso, fue un error.
Bilerek yapmadım ki.
No lo hice a propósito.
Bir çeşit komedyen olduğunu mu sanıyorsun? Bilerek yapmadım.
¿ Crees que eres un comediante?
Bilerek yapmadım, Louis.
No fue a propósito.
Elimde değil. Bilerek yapmadığımı anlamalısın.
No lo hice deliberadamente.
Hayır, bilerek yapmadım.
No.
- Bunu bilerek yaptın. - Hayır, yapmadım.
- Lo has hecho a propósito.
Bilerek yapmadım.
No me di cuenta. No, está bien.
Bayım, şu topluluğun önünde bilerek bir kötülük yapmadığımı söylüyor ve hoşgörünüze sığınarak düşüncenizle beni temize çıkarmanızı diliyorum. Ben evim üzerinden bir ok attım ve kendi kardeşimi yaraladım.
Señor, ante los presentes quiero liberarme de toda intención perversa para ser absuelto en vuestros pensamientos hiriendo a mí hermano.
Bilerek yapmadım.
Sin ofender.
Hiçbir şey yapmadığımı bilerek yaşamaktansa bunu öğrenmeye çalışırken ölmeyi tercih ederim.
Pero prefiero morir intentándolo que vivir sabiendo Que no hice nada.
- Bunu bilerek yaptın! - Yapmadım!
- Lo has hecho a propósito!
Umarım Jill'in bunu bilerek yapmadığını biliyorsundur.
Espero que sepas que Jill no lo hizo a propósito.
Bunu bilerek yapmadım.
No fue mi intención.
Asla onu bilerek kıracak bir şey yapmadım!
Y nunca hubiera hecho algo deliberadamente para lastimarlo.
Senin de yardımınla Tom, ki bunu bilerek yapmadığını düşünmek isterim bütün kasabaya bela getirdi. Tadımızı kaçırdı.
Con tu ayuda, la cual prefiero creer que fue accidental, Tom... ella ha sabido esparcir amargura y problemas por todo el pueblo.
MONTGOMERY İL MECLİSİ birşeyler yapmamız gerektiğini bilerek... kendi kendime yaşayamazdım ve yapmadınız.
No podría vivir tranquila sabiendo que pude haber hecho algo y no lo hice.
Bunu bilerek yapmadığımı biliyorsun, değil mi?
Sabes que no era mi intención que ocurriera.