English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bilinmiyor

Bilinmiyor tradutor Espanhol

1,449 parallel translation
Hayvan Kontrolü'ne göre ölüm nedeni bilinmiyor.
El animal murió por causas desconocidas.
Hala bilinmiyor, ama araştırıyorum.
Lo estoy investigando.
Bayan Nicks'in durumu iyi gözüküyor, ame nerede olduğu henüz bilinmiyor.
srta. Nicks aparenta estar bien, se desconoce donde está.
Bilinmiyor.
Desconocida.
Nereye bilinmiyor. Akrabalarına bakıyoruz.
Buscamos familiares y lugar de trabajo.
Tekrar ne zaman saldıracağı bilinmiyor. Ancak bir saldırı planladığına kesin gözüyle bakılıyor.
Nadie sabe cuándo volverá a atacar, pero nadie duda que lo hará.
İstihbarat taramaları dilityum madenciliği ve ağır silah imalatının varlığını kanıtlamış olsa da Reman anavatanı hakkında hemen hemen hiçbir şey bilinmiyor.
Casi nada se conoce del planeta natal de los Remanos aunque escaneos de Inteligencia han probado la existencia de minería de dilithium y construcción de armas pesadas.
Bilinmiyor.
Desconocido ".
Onları kimin öldürdüğü bilinmiyor.
Nadie sabe qué o quién los mató.
Konum bilinmiyor.
Ubicación desconocida.
Tam tarih bilinmiyor.
Edad exacta desconocida
Yazar mı? Öğretmen, yazar, filozof, bilinmiyor.
Profesor, escritor, filósofo, nadie sabe.
"Kulelerde çalışan kişilerin gerçek sayısı.." ".. şimdilik bilinmiyor. "
Aún no se conoce el número exacto de personas que se hallaban en el interior del World Trade Center pero se cree que son miles.
Bu saldırıların ardında kim olduğu bilinmiyor... kurbanların sayısı da bilinmiyor ancak 1000'in üzerinde olabilir.
Nadie se adjudicó aún el atentado y se ignora el número de víctimas que podría ser de varios miles.
Uyuşturucu bağımlılığı bilinmiyor.
Ha usado cocaína durante dos días.
Ajan Bristow'un annesinin bağlılığı şimdilik bilinmiyor.
La lealtad verdadera de la madre de la agente Bristow es desconocida
Şimdilik kimliği bilinmiyor, şüpheli yok, ilk olay yeri yok.
Por ahora, no tengo identificación, ni sospechosos, ni escena primaria.
Kimliği bilinmiyor.
- Desconocido.
Şu anki adresi bilinmiyor.
Residencia actual desconocida.
- 14 kurşun atılmış. Ama nerede bilinmiyor.
Hasta 14 rondas gastadas y desaparecidas.
Tedavisi bilinmiyor.
No se conoce una cura
- Şüphelinin silahlı olup olmadığı bilinmiyor.
No se sabe si el sospechoso está armado
- Virüsün ne olduğu bilinmiyor.
- Es un virus desconocido.
Bayıldımı bilinmiyor.
No sabemos si perdió el conocimiento.
Shatner'in seyir defteri, yildiz tarihi bilinmiyor.
Bitacora de Shatner, fecha de emision : desconocida.
% 10'u psikolojik sebeplerden, ve en korkutucusu iktidarsız erkeklerin % 5'inde sebep bilinmiyor.
10 % la sufre por razones psicológicas. Y lo que más asusta, para el 5 % de los hombres impotentes, la causa es desconocida.
Vurduğun çurocu ameliyatta. Kurtulup kurtulmayacağı bilinmiyor.
El churrero al que le disparaste está en cirugía.
Meteorların zararlı olduğu bilinmiyor...
No hay prueba de que sean dañinos, pero...
Ölüm Sebebi Bilinmiyor.
Troy Turner Causa de la Muerte Desconocida
Henüz bilinmiyor.
Los médicos no lo saben.
Teröristlerin kim oldukları ve ne istedikleri halen bilinmiyor.
Todavía no se sabe quién son los terroristas ni cuáles son sus peticiones,
Bu gezegeni Alfa üssü olarak seçtik, çünkü burası Goa'uld tarafından bilinmiyor.
Este planeta fue elegido como Punto Alfa porque su dirección es desconocida para los Goa'uld.
Kumaşın maddesi bilinmiyor.
Material desconocido.
Lordum, bir kargo gemisi hiper uzaydan çıkarken fark edildi. Ama hemen görünmez oldu. Şu anki konumu bilinmiyor.
Mi señor, una nave de carga ha sido detectada saliendo del hiperespacio... pero se ha camuflado de inmediato, desconocemos su posición actual.
"babası bilinmiyor."
Padre desconocido.
- Bilinmiyor.
- Desconocido.
Shatner'ın seyir defteri, yıldız tarihi bilinmiyor.
Bitacora de Shatner, fecha de emision : desconocida.
Milyonlarcası savaşta kayıp ilan edildiler. Ölüm nedenleri ve yeri bilinmiyor.
Algunos de los millones declarados desaparecidos en la guerra, el lugar y las circunstancias de sus muertes se desconocen.
Nerede tanıştığınız da bilinmiyor.
Hay polémica sobre dónde se conocieron.
Kimin ne zaman, ne olacağı bilinmiyor işte.
- No conozco a nadie así.
Şimdilik iki genç arasındaki bağlantı bilinmiyor.
No se sabe la conexión entre los dos adolescentes,
Henüz kıymeti bilinmiyor... Ve kenara atılmış bir vaziyette.
Por el momento, es inapreciado y es golpeado demasiado.
Sörfün 40 yıl önce İrlanda'da bilinmiyor olmasına kızar.
Lo enoja que el surf no haya estado en Irlanda hace 40 años.
1876. Gün, bilinmiyor.
1876.
Ay, bilinmiyor.
Día desconocido. Mes desconocido.
Leuzinger Lisesine gitmiş... - "Adresi bilinmiyor."
Fue al Leuzinger High en Compton, se graduó en el'95.
John Holmes'ün cinayetlerdeki rolü henüz bilinmiyor. Yarın Los Angeles'ta mahkemeye çıkınca öğrenebiliriz. Holmes'ün özel hayatıyla ilgili bilgiler geliyor.
No queda claro la implicación de John Holmes en los asesinatos, se debería revelar en la acusación formal en el centro de Los Ángeles.
300 polisin tamamı yaralı ya da nerede oldukları bilinmiyor.
Los 300 policías están heridos o desaparecidos.
BİLİNMİYOR
ARTISTA DESCONOCIDO
Şu anda bu adamların ve... çocuğu kaçıran kadının amaçları... hâlâ bilinmiyor.
Ahora, los motivos de este hombre...
.. 18 ay ya da 18 gün kadar. Tam bilinmiyor.
La paz no dura mucho tiempo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]