Birkaç gün içinde tradutor Espanhol
1,295 parallel translation
Dr Fraiser birkaç gün içinde geçeceğini söyledi.
La Dra. Fraiser dice que se me pasará en unos días.
Tamam. Pekala, eğer birkaç gün içinde normale dönmezsen, bana bildir.
Bueno, si no vuelves a la normalidad dentro de un par de días, dímelo.
Aslında altıncı olan "Annem birkaç gün içinde gideceğini söylüyor".
No, la sexta es "Mamá dice que se va dentro de un par de días".
Ama birkaç gün içinde, çok parlak sarı bir bulut oluştu.
Pero en cuestión de sólo días aparecieron unas enormes nubes amarillas.
Sydney'de 3 Milyon ve Avustralya'da 17 Milyon insan gelecek birkaç gün içinde Bellerophon'a ihtiyaç duyacak. Dünyayı unutmamak lazım.
Tres millones de personas en Sydney... y 17 millones de personas en Australia... van a necesitar Belerofonte en los próximos días, por no mencionar el resto del mundo.
Birkaç gün içinde bitmiş olur.
Terminarás en un par de días.
- Birkaç gün içinde gidiyorum.
Pero yo ya me voy a ir. Me voy a ir en unos días.
Birkaç gün içinde gideriz.
- Iremos dentro de unos días.
Birkaç gün içinde, geri döneceksin ve tekrar hayatımıza başlayacağız.
Dentro de unos días, cuando regreses, empezaremos nuestra vida de nuevo.
Tabii bu bilgiler birkaç gün içinde ondan haber alınmazsa lazım. Ayrıca tıbbi bilgilerine de ihtiyacımız var. Cerrahi bir operasyon geçirdi mi veya kırık bir kemiği var mı?
También su historial médico por si ha sufrido una operación quirúrgica... o fracturas óseas.
Birkaç gün içinde burada olacak ve üç hafta burada oturacak.
Él estará aqui, unos pocos dias y entonces él se pondrá en cunclillas por 3 semanas.
Birkaç gün içinde kendine gelecektir.
Ella ha estado frenando sus lágrimas durante tantos días.
Esther'in birkaç gün içinde sizinle veya bizimle irtibata geçmesini umuyorum. Ancak kötü haberlere de hazırlıklı olmalıyız.
Espero que Esther aparezca en los próximos días, pero nos tememos lo peor.
Bakım ve güç olmadan birkaç gün içinde yedek parça haline geleceğim.
Sin energía ni mantenimiento, en unos días este cuerpo sólo será despojos.
Çocuklar denizaşırı bir yerden gelecek, iş birkaç gün içinde.
- Casi nada. Unos niños del extranjero. Se hará dentro de unos días.
Birkaç gün içinde duvarlardan atlıyor olurum.
En unos días, estaré dando brincos.
Tatlım, birkaç gün içinde çocuklar yeni bir şey bulup bunu unuturlar.
Cariño, en un par de días los niños se olvidarán y harán otra cosa.
Son birkaç gün içinde bu takıyı satmaya çalışan oldu mu?
¿ Ha querido alguien empeñar esto?
Sırtınızdaki farkı birkaç gün içinde hissedeceksiniz.
Notará la diferencia en pocos días.
Birkaç gün içinde bu sitoplazmik matris uzak bir dünyanın denizine düşebilir, orada evrimsel bir işlemi ateşler.
Algún día... esta matriz citoplásmica podría caer... en el océano primordial de un mundo distante,... donde podría iniciar el proceso evolutivo.
Birkaç gün içinde kendini toparlamaya başlar yavaşlatıcı işe yararsa.
Llevará un día determinar... si el inhibidor funciona.
Eğer durum bu olursa, birkaç gün içinde onları evlerine geri gönderebiliriz.
Si es así, podrán regresar dentro de unos días.
Birkaç gün içinde resmi onayı alırsın.
Recibirá la notificación oficial en unos días.
Birkaç gün içinde Viyena'da yeniden birlikte olacaksınız.
En unos pocos días estarán juntos nuevamente en Viena.
Birkaç gün içinde geri döndüğümde I konuşmalıyız.
Hablamos dentro de dos días cuando venga.
Konuşma ve görüşmelerime dayanarak Ginny'nin bu resmi öldürülmeden önceki birkaç gün içinde çizdiğine inanmamı sağlayacak nedenlerim var.
Tengo razones para creer, basado en mis conversaciones y entrevistas que Ginny Larsen hizo este dibujo sólo unos días antes de ser asesinada.
Birkaç gün içinde durumu sana haber veririm.
Pasaré en unos días para informaros sobre mis adelantos.
Birkaç gün içinde İndiana'ya geleceğim, Jim.
Iré a Indiana dentro de un par de dias, Jim.
Birkaç gün içinde daha fazlasını öğreniriz.
Pronto tendremos noticias.
Birkaç gün içinde dönerim. "
Volveré en unos días ".
Birkaç gün içinde beni yakalayacaklardır.
Sólo tengo unos días antes de que me descubran.
Birkaç gün içinde beni görmek için buraya uçacak.
Vendrá en avión dentro de unos días, para verme.
Da Nang birkaç gün içinde gidecekti.
Hue había caído, y Danang haría lo mismo en dos días.
Birkaç gün içinde bir dostluk maçımız var.
Tenemos todo listo para jugar un amistoso en un par de días.
Birlikte geçirdiğimiz birkaç gün içinde, kendimle ilgili bir şey fark ettim, bu ilişkimizi değiştirecek bir şey.
He comprendido algo sobre mi en estos pocos dias que hemos pasado juntos que van a cambiar las cosas entre nosotros.
Doğum birkaç gün içinde gerçekleşmezse, müdahale edeceğim.
Si el parto no empieza en unos días, lo induciré.
İnan bana. Şu birkaç gün içinde ona yaklaşık 800 aptalca şey söyledim.
Le he dicho cientos de estupideces en estos dos días.
Çürükleriniz olacak ama birkaç gün içinde geçer.
Aparecerán hematomas, pero lo peor pasará en unos días.
Lois birkaç gün içinde evde olacak ve biz de yarın evden atılacağız.
Lois volverá a casa en unos días y mañana nos desalojan.
Birkaç gün içinde saf sevginle saracağın güzel bir bebeğin olacak.
En unos días vas a tener un bebé hermoso. Y podrás ahogarlo con todo tu amor no correspondido.
- Birkaç gün içinde alışacaktır.
- Estará bien en unos días.
Çiçekler. Birkaç gün içinde ölen bir şeye bu kadar para verilmesi yazık.
Es tirar el dinero por algo que se muere en un par de días.
Sen de birkaç gün içinde buna benzeyeceksin, Mike
Te vas a parecer a eso en un par de días, Mikey.
Birkaç gün içinde artık çocuk olmayacaksın, Brian ile volta atan.
En unos días ya no vas a seguir siendo un crío, saliendo con Biran.
Ne zaman döneceğini biliyor musunuz? Birkaç gün içinde değil.
- ¿ Sabes cuándo volverá?
Birkaç gün içinde görüşürüz ve ben...
Así que te veré en unos días o algo. Y yo- -
Kararımı birkaç gün içinde biIdiririm.
Les haré saber mi decisión en unos dias.
Birkaç kısa gün içinde bir zamanlar yiyecek kaynayan sular temizlenmiş olacak.
En unos pocos días, las aguas que una vez abundaron de alimento serán vaciadas.
Birkaç gün içinde geri döneceksin.
Volverás en unos días.
Kısacası, baylar,... güzel Afrika sömürgemizi tehdit eden tehlike geçti artık,... ve birkaç gün içinde de, umuyorum ki tamamen ortadan kalkacak.
¿ Qué desean? Nos gustaría saber qué opina de la separación Iglesia-Estado. - No es el momento.
Birkaç gün, belkide bir hafta içinde.
En unos días. Quizá una semana.
birkaç gün sonra 35
birkaç gün önce 41
birkaç gün 43
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
birkaç 16
birkaç ay sonra 20
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç gün önce 41
birkaç gün 43
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
birkaç 16
birkaç ay sonra 20
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23