Birmingham tradutor Espanhol
407 parallel translation
Elbette öyle ama cumartesi günü Arsenal Birmingham'a kaybederse çok da memnun olunmamalı.
Si Arsenal pierde el sábado con Birmingham no me gustará nada.
Onu Birmingham'dan getirttiniz.
¡ La mandó traer desde Birmingham!
Neredeydi? - Birmingham.
Veamos... asumo que has nacido, ¿ dónde?
- Ne zaman?
Birmingham.
Bayan Lester, Dük Hazretleri Rendleshire Alayında Yüzbaşı Ray Cronin'in Birmingham'lı Myra Lester ile evlenmesine rıza göstermiştir.
Bien señorita Lester... Tengo el honor de anunciarle que su Señoría ha consentido el matrimonio del Capitán Roy Cronin del cuerpo de fusileros del condado de Wrenwood con la señorita Myra Lester de Birmingham, Worryorchard, Inglaterrra.
- Birmingham, fabrikalarında köle gibi çalıştığım yer.
Hugo. - A Nottingham.
Birmingham Bertha'yı bilir misiniz?
¿ Qué les parece Berta de Birmingham?
- Tren kaçta kalkıyor? - Birmingham ekspres 10 dakika sonra, 17. peron.
El especial de Birmingham dentro de 1 0 minutos, vía 1 7.
- Birmingham'daydım.
- Estuve en Birmingham.
- Birmingham mı?
- ¿ Birmingham?
- Birmingham, Glasgow, Manchester?
" Birmingham, Glasgow, Manchester-
Komutan, 1890'da Royal Tiyatro'da Widow Twenkey rolünü oynadığınızı hatırlıyorum.
Recuerdo cuando interpretó la viuda Twankey, en el teatro real de Birmingham.
Bu bölgede Arethusa, Manchester ve Birmingham kruvazörleri Danimarka boğazında ise Suffolk ve Norfolk kruvazörleri var.
En esta área, los cruceros Arethusa, Manchester, Birmingham. En el estrecho de Dinamarca, los cruceros Suffolk y Norfolk.
şöyle ki, ortalama, Londra'dan Birmingham'a kadar bir mesafede...
Digamos como de Londres a Birmingham.
Curtis, Birmingham'dan değil mi?
Oiga, Curtis, fue en Birmingham, ¿ Verdad?
Hava Orgeneral Sör Vincent "Japonları Öldür" Forster. Kendisi Birmingham stüdyomuzda.
Sir Vince "Matajaponeses" Forster está en el estudio de Birmingham.
"... marching to the fields of Birmingham? "
"... marching to the fields of Birmingham? "
"... marching to the Birmingham war. "
"... marching to the Birmingham war. "
"Hey, marching to the Birmingham war."
"Hey, marching to the Birmingham war."
Benim gibi sürekli seyahat edenleri bilirsiniz... Bir gün Brighton'da, diğer gün Birmingham'da...
Si estás viajando como yo, sabes, un día en Brighton y en Birmingham el siguiente.
İshalden muzdarip Birmingham'lı birkaç lenfatik sekreter ve sarkık beyaz bacakları. Çarpık bacaklı, esmer garson Manuel. Haftada bir kere Roma harabelerine gezi vardır.
I mecanógrafas de Birmingham con diarrea... y piernas blancas, y camareros peludos que se llaman Manuel.
Manchester, Coventry, Birmingham, Swansea, Liverpool ve daha birçok yer Londra'nın kaderine ortak oldu.
Manchester, Coventry, Birmingham, Swansea, Liverpool y muchas otras ciudades compartieron la trágica suerte de Londres
- Birmingham ne kadar uzaklıkta?
- ¿ A qué distancia está Birmingham.
Eminim Birmingham'da da vardır.
En Birmingham también los hay.
Umarım konuştuklarım için kırılmamışsınızdır. Sayın Harker, bir şey eklemem gerekir. Üyelerim özel bir Birmingham ödeneği hakkı iddia edebilir mi?
Espero que no le moleste, Sr. Hacker, pero ¿ podría respaldar la demanda de un subsidio especial para Birmingham?
44 Farringdon Caddesi ve 129 Birmingham Road, Solihull.
Entre Farringdon Street y Birmingham Road, en Solihull.
Morgan's sendikası için ödenek söz konusu değil.
Un subsidio en Birmingham para el sindicato de Morgan es imposible.
Bu onun özel Birmingham ödeneğinin arkasında ne olduğunu gösteriyor.
Por eso me ha pedido un subsidio especial para Birmingham.
Birmingham'ın doğusunda seçim görevlisi sonuçları açıklıyor.
En Birmingham East, el presidente de la mesa anuncia el resultado.
Londra'da geçen yedi gün içinde 17 bebek öldü... bunu, Glasgow, Birmigham, Manchester, Leeds ve Liverpool'dan gelen haberlere... göre 14 ölüm daha izledi.
En Londres, durante los últimos siete días han muerto 17 bebés y se han informado 14 muertes más desde Glasgow, Birmingham, Manchester... hasta Leeds y Liverpool.
- İshalden muzdarip Birminghamlı, sarkık beyaz bacaklı lenfatik sekreterler çarpık bacaklı, esmer garson Manuel'e asılır.
- Puede tranquilizarse, por favor? - desde Birmingham con maldita exactitud - Puede tranquilizarse?
Baltimore, Birmingham, Butte, adını sen koy.
- Baltimore, Birmingham, Butte...
"Birmingham'dan seçkin ziyaretçiler"
"Distinguidos visitantes de Birmingham".
Bu Birmingham Barons'dayken yaptırdığımız reklam şeyiydi.
Esta es una promoción que hicimos cuando estábamos en los Barones de Birmingham.
Birmingham şehrini yutan horlama.
Ronca mas que un cerdo.
Birmingham-Olayı, aşağı yukarı bir ay önce gazetelerdeydi.
El de Birmingham salió en los periódicos hace un mes.
Bire bir olan bu model, cesetlerde bulunan izler sayesinde yapıIdı.
Están reconstruidos a partir de las mordeduras del cuerpo de la Sra. Leeds y de la Sra. Jacobi en Birmingham el mes pasado.
Birmingham'daki metan değerlerini araştırın.
¿ Por qué no usa la policía una sonda de metano?
- Atlanta ve Birmingham ile ilgili.
- Es lo de Atlanta y Birmingham.
Birmingham Polisi kediyi arka bahçeye... gömülü buldu.Çocuklar gömmüş olmalı
EL GATO ESTABA ENTERRADO EN EL JARDÍN, QUIZÁ POR LOS CHAVALES.
Burada değil, Birmingham'da. Ajan Crawford şu an onunla görüşüyor.
- Está en Birmingham, pero está al teléfono con Crawford.
Hayır. Bob'un foto dükkanı, Birmingham.
Foto Bob, Birmingham.
Esas felaket 3 kişinin mayından dolayı ölmesi veya Birmingham sokaklarında polislerin köpeklerini kullanması...
Una tragedia es cuando tres hombres quedan atrapados en una mina.
Birmingham City : 3 Manchester City : 3
Birmingham City, 3, Manchester City, 3.
Birmingham'dan birkaç hödük geldi.
Me visitaron unos tontos de Birmingham.
Birmingham?
- ¿ Birmingham?
Birmingham yolu keyif veriyor, değil mi?
Hay linda ropa en Birmingham
Evet! Sevilen şarkıları birlikte söyleriz, mesela, "Birmingham Bertie", ve "Hop, Bayan Miggins, Enginarımın Üzerine Oturuyorsunuz." gibi.
- Y cantar canciones de las revistas, como "Roberta de Birmingham", o "Se ha sentado en mis alcachofas".
Detroit, Birmingham veya Schaffhausen gibi bir fabrika kenti.
Es una ciudad industrial, como Detroit, Birmingham o Schaffhausen.
Birmingham'lı.
¿ De Surrey?
Birmingham.
No, Birmingham. Birmingham...