Bits tradutor Espanhol
280 parallel translation
Ben Tit Bits dergisini temsil ediyorum... Sizinle anılarınızın yayın haklarını görüşmek için görevlendirildim.
Represento a la revistaTitbits... y me han encargado que me dirija a usted... para obtener los derechos de publicación de sus memorias.
Tipik bir bilgisayar ikili kodunda, her sekiz bitlik düzen, bir harfe karşılık gelir.
Es un código binario típico,... cada secuencia de 8 bits sería una letra.
Milyonlarca bitlik bilgi, tamamı çapraz ilişki kurulmuş ve hızla erişilebilecek şekilde teybe kaydedilmiştir.
Millones de bits de información registrados y grabados, al alcance de la mano.
Milyonlarca bayt veri demek.
Millones de bits de información.
Daha karmaşık bir tanımlama daha fazla bit gerektiriyor.
Para detallar algo de más complejidad, se necesitan más bits.
Önemli durumların 20 bitle tanımlanabileceğini gösteren 20 Soru adlı bir yarışma var.
Existe un juego llamado 20 Preguntas que muestra que con sólo 20 bits se puede especificar mucho.
Hayır. Pekala, sadece 5 bitle ne olduğunu tanımlamakta önemli yol aldık.
Con sólo 5 bits hemos hecho un avance sustancial en la averiguación.
kambur balinaların notalı bir düzende şarkı söylediğini hayal edersem bir şarkıdaki bilgi bit sayısı ilyada odessa kitabındaki harflar kadar olur.
Si las canciones de las yubartas se cantaran en un lenguaje tonal el número de bits de información de una canción sería el mismo que el contenido en La llíada o La Odisea.
Yaşamın Dili. Milyarlarca harf ve daha fazla da bilgi söz konusu.
Hay miles de millones de letras varios miles de millones de bits de información.
Eğer farklı bir gezegenden gelseydiniz 20 soru oyunuyla bir insan ve bir balinayı ayırt edemezdiniz.
Si viniéramos de un lugar muy distinto no seríamos capaces de describir una ballena o persona con el juego de las 20 Preguntas, con sólo 20 bits.
Ne kadar bilgiye sahipseniz, yapabilecekleriniz de o kadar artar.
Cuantos más bits de información tenga, más se podrá hacer.
En basit organizma, bir virüs bile 10,000 bit ile açıklanabiliyor. Standart bir kitap sayfasındaki harflerin sayısına eşit. Başka bir organizmaya bulaşarak en iyi yaptığı işi ;
El organismo más simple, un virus sólo necesita unos 10000 bits el equivalente a la información contenida en la página de un libro no necesita más instrucciones para infectar a otro organismo y reproducirse que son las únicas cosas que es capaz de hacer.
Her biri yaklaşık 400 milyon bitlik DNA taşıyor 500'er sayfalık 80 kitaba bedel.
Cada una contiene unos 400 millones de bits en su ADN el equivalente a unos 80 volúmenes de 500 páginas cada uno.
bu durumda yanıt yaklaşık 5 milyar bit civarında.
Pues bien, parece que la respuesta es 5000 millones de bits.
Hayat ansiklopedimizde 5 milyar birim bilgi mevcut hücrelerimizin çekirdeklerinde saklı.
5000 millones de bits de información en nuestra enciclopedia vital en el núcleo de cada una de nuestras células.
Peki ya eğer birkaç milyar bitlik bilginin yetmeyeceği kadar karışık bir dünyada olsaydık?
¿ Qué sucedería si lo que tuviéramos que hacer fuera tan complicado que varios miles de millones de bits no fueran suficientes?
Beyindeki bitlerle anlatılan bilgi içeriği korteksdeki nöronların 10 ve 14. bağlantılardaki 100 trilyon bitlik akış ile kıyaslanabilir.
El contenido informativo del cerebro humano, expresado en bits es comparable con el número de conexiones entre las neuronas : Unos 100 billones de bits 10 elevado a la 14 conexiones.
Bu beyinlerimizde taşıdığımızdan çok daha fazla.
Son más de 10 a la 14 bits de información en palabras.
100 trilyon bitten fazla, ve resimleri de sayarsak 10 üzeri 15 bitlik bir bilgi.
Más de 100 billones de bits, y si contamos las imágenes son alrededor de 10 a la 15 bits de información.
Ve bu da genlerimizdeki bilginin 10,000 katı büyüklüğünde bir orana denk geliyor.
Esto es más de 10000 veces el número total de bits de información de nuestros genes.
Ulaşabileceğimiz bilginin hacmi muazzam genişledi.
El número de bits al que tenemos acceso ha crecido notablemente.
Seni kullanmazsa, Bit'lerin seni yok etmesi için oyun şebekesine gönderir.
Si no, te envía a la zona de juegos a reventar tus bits.
İki kuruş için anneni sırtından vurursun sen.
Usted disparar a su madre en la parte de atrás de dos bits.
Ümitsiz yaşlı biri gibi davranmak, çok işe yarıyor Carla.
Patético hombre de edad-bits, Carla, funciona como un encanto.
"sevgilim seni bitlerin için seviyorum"
Cariño te amo en bits.
- Baco Bits nerede?
- ¿ Dónde están los trozos de tocino?
Bir bilgisayar bilimleri dersi istemiyorum.
Al sumar los bits... No quiero una clase de informática.
Lutz ve Biddle, Edi ve Büdü gibi!
Lutz y Biddle. Es como "Kibbles'N Bits", pero diferente.
Yarı iletgenler ve 64-bit mikroçiplerin sınırları üzerine kitaplar yazmıştı.
Escribiò un par de libros sobre los semiconductores y las limitaciones electrónicas del microchip de 64 bits.
İki-bit bilgisayar dolandırıcılığına dön.
Vuelve a tu engaño de computadora de 2 bits si eres tan bueno.
800 katrilyon bitlik dev bir depolama kapasitem var.
Tengo una capacidad de almacenamiento de 800.000 billones de bits.
286 işlemci, iki adet 8-bit tam boy yuva.
286 CPU, dos ranuras de 8 bits.
Yeni sıkıştırma algoritmaları, saniyede 60 kare hızında... tam çözünürlüklü dijital video olanağını... 32 bit destekli platform bağımsız RISC işlemcileriyle bir endüstri standardı...
Los nuevos algoritmos de compresión fijarán una norma de video digital de 60 campos por segundo con procesadores risc de plataformas independientes con una imagen a color de 32 bits...
Biraz daha, biraz daha. Başardım. Çok kolaydı yahu!
Un poco más, un poco más, Lo hice, este fue fácil de bits,
- 2F var mı sende?
Tienes que me prestes 2 bits?
- Benim mi? - Benim kalmamış.
40 millones de dinero en la lotería y tienes que llevar a mis 2 bits.
I couId've eaten a box of AIpha-Bits and crapped a better interview.
Podría haber comido una caja de Alpha-Bits y defecar una mejor entrevista.
64 bit şifreleme ile karşı karşıyayız.
Nos enfrentamos a una codificación de 64 bits.
Alfalfa-bits'e ne dersin?
¿ Qué te parece Trocitos de Alfalfa?
Yarı iletgenler ve 64-bit mikroçiplerin sınırları üzerine kitaplar yazmıştı.
Escribió un par de libros sobre los semiconductores y las limitaciones electrónicas del microchip de 64 bits.
"Kibbutz ve Bits" le mi?
"un poco de Kibbut"?
Ah, "Kibbutz ve Bits." Beğenmiş miydin?
Ah, "un poco Kibbut." Te gustó?
Wheat-Oh-Bits kalmamış.
Se acabó el "Weetabix."
Wheat-Oh-Bits kalmadı çünkü hepsini yedin. - Yine.
Se acabó el cereal porque te lo comiste todo... otra vez.
Bazen kanın içine Wheat-Oh-Bits ufalamayı seviyorum.
Sí, bueno, a veces me gusta mezclar el "Weetabix" en la sangre.
Yani şunu rahatlıkla düşünebiliriz Kaynak kodu 56 bits olarak şifrelenmiş olmalı Bunun anlamını biliyorsun değil mi?
Por eso, pienso que podemos presumir que está codificado en 56 bits.
Bu bebek 16-bit çift kanal D.A. çeviriciye... üç kanallı çıkışa, dijital tuş kontrolüne sahiptir. Eğer ses iyi çıkmazsa tonunu değiştirebilirsin, fakat buna ihtiyacınız olacağını sanmıyorum.
Este bebé tiene un convertidor digital dual de 16 bits... tres rayos láser... controlador digital de clave para cambiar el tono si no sabes cantar.
Sadece milyonlarca bit ve baytlık ham veriden bahsetmiyoruz.
No son sólo bits y datos los que flotan ahí dentro.
Yok.
Dos bits.
çoğalmayı gerçekleştirecek bilgilere sahip olmak için yeterli. Bir bakteri ise yaklaşık bir milyon bit yani 100 sayfalık bilgi taşır.
Una bacteria usa alrededor de 1 millón de bits de información unas 100 páginas impresas.
- 2 Frank.
2 bits.