Blok tradutor Espanhol
3,620 parallel translation
Görülmemek için iki blok ötede olacağız o yüzden tahminen bir dakika, en fazla 90 saniye. Harika.
Estaremos a dos manzanas de distancia para evitar ser vistos, así que supongo que un minuto, 90 segundos máximo.
Her yöne doğru altı blok.
Seis cuadras en cualquier dirección.
Çabuk, iki blok ötede bir karakol var.
Vamos, hay una comisaría a dos manzanas.
Teşkilatın iki blok ötede güvenli evi var.
La CIA tiene una casa franca a menos de dos manzanas de aquí.
Eteğine takılmasan blok koyabilirdin koca ayak.
Podrías haberme bloqueado si no hubieras tropezado con tu falda, Bigfoot.
Vegas'ta üç adet var, bunlardan biri kulübün sadece iki blok ötesinde.
Sólo hay tres en Las Vegas, uno de los cuales está a dos cuadras del club.
Marta Cuerto'nun 13 : 00 ila 18 : 00 arası öldürüldüğünü ve sonra da senin dükkanın bir blok ötesinde bulunan kız kardeşinin soyunma odasına taşındığını biliyoruz.
Y sabemos que Marta Cuerto fue asesinada entre la 1 : 00pm y las 6 : 00pm y luego llevada al vestidor de su hermana, que está a una cuadra de tu taller.
Arabası burada restaurant'tan bir blok uzaklıkta park edilmiş bulundu ama Sunita onu görmediğini söylemişti.
Su coche fue encontrado aquí, aparcado a un bloque del restaurante, pero Sunita dice que no le ve.
Şurası C-Blok.
Ese es el bloque C.
Oradan bir kaç blok uzaklıktayız.
Estamos sólo a unas pocas cuadras de allí.
O yalnızca 4 blok ötede oturuyor.
Sólo está a cuatro calles de acá.
Widmark, burası şu inşaat sahasından beş blok uzakta.
El Widmark... está a cinco calles de esta construcción.
Üç blok ötede bir çatıda saklanırken buldum.
- Se ocultaba en un techo a tres calles. - ¿ Qué hay de la bomba?
Arayip birkaç blok ötede oldugunu söyledi.
Me llamó. Dijo que estaba a un par de cuadras de distancia.
Miller'a bir adam ver ve tüm blok incelensin.
Dale una mano a Miller, e investiguen en el vecindario.
Margo'nun mali durumuna göre akşam saat 9 : 58 civarı kredi kartını on blok ötedeki Lorenzo's Deli'de kullanmış.
Según las finanzas de Margo, casi al mismo tiempo, a las 9 : 58 PM, estaba usando su tarjeta de crédito a unas diez calles de ahí.
Ve öldürüldüğü yerden bir blok ötede onu hayattayken gören son kişiydi, dolayısıyla...
Y fue el último en verla con vida a una calle de donde la asesinaron...
Buradan iki blok uzaktaki bir binada yaşıyorum ve sanırım mekanınızdan biri çöplerinizi benim çöp kutuma bırakıyor.
Vivo a dos cuadras de aquí y creo que alguien de este lugar deja basura en mis botes.
İki blok ötede bir balıkçı var.
Hay un lugar de pescado a dos manzanas de aquí.
Birkaç blok ötede.
Está a un par de manzanas.
Otobüs durağına giderken ve dönerken her gün sekiz blok yürüyen hamile bir kadınım.
Soy una mujer embarazada que anda ocho manzanas a y desde el la parada del autobús todos los días.
Casusluk yaptığın dairene yarım blok ötede bir Etiyopya restoranı olduğunu biliyor musun?
¿ Sabía que el apartamento en el que hace su vida de infiltrado está más o menos a media manzana de un restaurante etíope?
Bir blok batıda olmalı.
Estamos a una cuadra.
1600 Blok, North Polar'da çöken ev ihbarı var.
1600 block, Poplar norte.
O yüzden tiyatronun batısı ve doğusunda iki blok ötede barikat kurma imkânımız var.
Así que podemos tomar las dos manzanas este y oeste del teatro con barricadas.
Peter ve Elizabeth'in cep telefonlarını butikten iki blok ötedeki çöpte bulduk.
Hallamos los teléfonos de Peter y Elizabeth a dos cuadras de la tienda.
Bu, bir haftadan daha kısa bir süre içinde, polisler tarafından gerçekleştirilen ikinci ölüm olayı ve bildiğiniz gibi diğer kurban, buradan birkaç blok aşağıda vuruldu ve üzerinde silahı dahi yoktu.
Esta es la segunda víctima mortal a manos de la policía en menos de una semana y como ya sabes, la otra víctima, que fue tiroteada a dos manzanas de aquí, también iba desarmada.
Çözülmemiş iki vurma olayının olduğu blok.
Justo en ese bloque hubo dos tiroteos sin resolver.
Şey, neredeyse 20 blok öteye arabamı park ettim ve yürüdüm ve yalan söylemeyeceğim, birkaç kez vazgeçecektim ama bildiğim kadarıyla, yumruğumu havaya doğru kaldırdım ve çılgınca şeyler bağırdım ve bir çöp kutusunu tekmeledim ben - ben iyiydim, ben kesinlikle çok iyiydim.
Bueno, aparqué mi coche a veinte manzanas y vine andando. Y no voy a mentir, me quedé atascado un par de veces pero en cuando, ya sabéis, he levantado el puño y he gritado cuatro tonterías y he dado una patada a un cubo de basura, he... he podido seguir, he entrado sin problemas.
Soydukları mağaza sahibinden alıp bir blok ötedeki mağazaya rehin bırakmaya çalışıyordu.
Intentaba empeñarlas en otra joyería que está a un manzana de la que atracaron.
Bu silah birkaç defa blok civarındaymış.
Ese arma ha circulado por ese bloque varias veces.
Blok 99 gezegende
El 99vo... debe ser instalado en ese planeta
On blok ileride oturuyorken pahalı otel odasına para harcamak pek mantıklı değil.
No hay muchos motivos para gastar dinero en una habitación de hotel cara cuando vives a dos manzanas de distancia.
Üç blok öteden çığlıklarını duyduk.
Te escuchamos gritar desde tres cuadras atrás
Kadın benimle blok inşaatı üzerinde çalıştı.
Ella trabajó conmigo en la construcción del bloque.
Blok yerleştirildiğinde, kutlama için içki dağıtıldı.
Cuando el bloque se instaló, celebramos con unos tragos.
Blok yerleşmişti.
Fue por el bloque.
Blok olmuştu.
El bloque estaba instalado.
Bak, blok yerleştirilmişti.
El bloque estaba instalado.
Bu Nathan'ın cesedinin bulunduğu yerin bir blok uzağı gibi görünüyor.
Es a una cuadra de donde se encontró el cuerpo de Nathan.
Saat neredeyse 9 oluyor ve ben senden dört blok ötedeki Astor Caddesindeki Konağa gitmenizi istiyorum.
Es un poco más de las 9 : 00 y necesito que camines cuatro cuadras a la mansión de calle Astor.
Bu spor salonun sadece birkaç blok ötesi.
Es a unas cuadras del gimnasio.
İlki Hasim'in ezildiği yerin sekiz blok ötesindeki bir sanat sinemasındaki bilim kurgu maratonu.
Primero, una maratón de cine de ciencia ficción en un teatro a 8 calles.
20 blok.
- 20 manzanas.
Sesin gelmesine göre altı, yedi blok ötesinde olabilir.
Por el sonido, está a... seis u ocho calles de distancia.
Buradan bir blok ötede.
A una manzana de aquí.
- Blok yaptığın için sağ ol.
Gracias por bloquearme allí.
- Onun peşine takıldık, kızın apartmanına kadar birkaç blok yürüdü.
- Nosotros le seguimos un par de manzanas hasta un edificio de apartamentos.
Dünkü olay yerinden iki blok öteye park edilmiş.
Estaba aparcado a dos manzanas de la escena del crimen de ayer.
5 blok ötede.
A cinco cuadras.
Blok 99 nedir?
¿ El 99vo?