Boda tradutor Espanhol
23,245 parallel translation
Deej. Düğüne kimi çağıracaksın?
Entonces D.J. ¿ a quién llevarás a mi boda?
Düğünde DJ'in kavalyesi olacaksın, tamam mı?
Serás el acompañante de D.J. en la boda de Kimmy. ¿ Sí? Muy bien.
Yarın düğünde DJ'in kavalyesi sensin.
Serás el acompañante de D.J. mañana en mi boda.
Tatlım, düğünümde olacağın için çok mutluyum.
Cariño, me encanta que seas parte de mi boda.
Bu arada, Max düğününe gelmeyecekmiş.
Ah, y para que sepas... Max dice que no irá a tu boda.
Düğünüme mutlaka gelmen gerekiyor.
Pero debes venir a mi boda.
"Nikah Yüzüklerinin Efendisi" olacaksın.
Debes ser mi "Señor de los Anillos de Boda".
Hatta bazen düğünden önce bile.
A veces incluso lloran un poco antes de la boda.
Sanırım düğün için erken geldim ama belirli bir saat verilmemişti.
Supongo que es temprano para la boda, pero no me dieron un horario.
Söz, düğünden sonra kararımı vereceğim.
Después de la boda, prometo que tomaré una decisión.
Evet, Gibbler Tarzı, gelin partinizden sonraki altı ay içinde vereceğiniz bebek partisine yüzde 50 indirim yapıyor.
Sí, señora. Estilo Gibbler cobra la mitad si reserva su baby shower a menos de seis meses de su boda.
Belki bir yüzük aldıktan sonra yakın arkadaşlarımızdan 500'ünü davet edip bir düğün yaparız ve yedi çocuk yapıp büyük bir evde otururuz...
Y quizá podríamos pasar a una alianza de Tiffany y una boda con 500 de nuestros amigos más cercanos, tendríamos siete hijos y viviríamos en una mansión...
- Size sağdıç hediyesi almıştım.
- Tengo regalos para los padrinos de boda.
- Baş sağdıç kim? - Burada.
- ¿ Quién es el padrino de boda?
Evlilik bitince her şey bitti
Solo tenemos que aguantar hasta que acabara la boda.
Düğün davetlileri acaba.. ... sahte olabilir mi
"¿ Los asistentes a una boda pueden... ser falsos?"
Nişanlanmışsın tebrikler
Enhorabuena por su boda.
Evlilik sorunları?
¿ Depresión post boda?
Düğündeki akrabaların..
Tus familiares en la boda...
Düğüne yabancıları çağırmak...
Has llevado a extraños a tu propia boda.
Düğündeki akrabaların hepsi Sahte miydi?
Tus familiares de la boda, ¿ eran todos falsos?
Kuzeninle evliliğin tekrar aktif olduğuna göre pasta süsünü seçmek isteyebileceğini düşündük.
Desde la boda a su primo es nuevo, Pensamos es posible que desee elegir un adorno de torta.
Eğer Galavant ile evlenirsen, tüm düğünü benim karşılamam gerekir.
Si te casas galavant, Tengo que pagar para toda la boda.
Burada tutsak edilmem normalmiş gibi düğün planlıyorsunuz!
Planeando esta boda como si nada de malo Mientras estoy encerrado en esta prisión!
Korkarım tehlikenin düğünde ortaya çıkacağını varsaymalıyız.
Así que me temo que debemos suponer que la amenaza aparecerá en la propia boda.
Size o düğünde ihtiyacım var.
Le necesito en esa boda.
Ben düğüne katılırken siz de Bear'ı beslersiniz.
Puede alimentar a Bono mientras yo asisto a una boda.
Bir düğüne davetsiz mi katılıyorsun?
¿ Vas a colarte en una boda?
Ama siz bir düğüne gitmekten hoşlanmazsınız herhalde.
Pero seguramente usted no disfrutaría de una boda.
Bay Reese, davetiye bulmayı başardınız mı?
Sr. Reese, ¿ ha conseguido una invitación para la boda?
Tehdidi durdurmak için en iyi şansımız düğünün gerçekleşmesinden emin olmak.
Creo que nuestra mejor oportunidad de parar la amenaza es asegurándonos que la boda se celebra.
Bir düğüne davetsiz olarak katılmak üzereyiz.
Vamos a colarnos en una boda.
İyi eğlenceler efendim.
Disfrute de la boda, señor.
Ben daha çok Turner ailesinden birinin bu düğünün gerçekleşmesini istemediğini düşünüyorum.
Más bien creo que alguien en la familia quiere asegurarse de que esta boda no se celebre.
En iyi eylem planımız düğünün olması gerektiği şekilde devam etmesini sağlamak.
Nuestra mejor opción es asegurarse de que la boda se celebre.
- Düğüne gidiyor. Davetliyim.
Para una boda. ¿ Acompañante?
Seni düğüne giderken hayal edemiyorum da.
Estoy intentando imaginarte en una boda.
Görünüşe göre düğün yapılacak.
Parece que la boda sigue adelante.
Düğünün gerçekleşeceğinden emin olmak için 5 dakikamız var.
Bueno, tenemos cinco minutos para asegurarnos de que la boda se celebre.
Bu arada, belki güvenlik kamerası görüntülerinden bir şeyler çıkar.
Mientras tanto, quizá las imágenes de las cámaras de seguridad de la boda nos ayuden a encontrarles.
- Düğün fotoğrafçısı Maggie.
Maggie, la fotógrafa de la boda.
Kimsenin bir düğüne yakışmadığımı düşündüğüne inanmaya başlayacağım artık.
Estoy empezando a pensar que nadie cree que encaje en una boda.
- Hiçbiri. Düğün fotoğrafçısı Maggie.
Es Maggie, la fotógrafa de la boda.
- Tamam.
- Era una boda.
Düğün için.
Para la boda.
Slean'in düğününde benden kendisini temsil etmemi istedi.
Me ha pedido que le represente en la boda de Slean con Keela.
- Düğünün için.
Por tu boda.
Bu evlilik gerçekleşemez.
Esta boda no puede llevarse a cabo.
Düğün vakti geldiğinde her gelin güzel kokmalı.
Todas las novias deberían oler bien en su boda.
Evlilik günün değil ama.
No es el día de tu boda.
Mutlu düğün süslemeleri.
Decoraciones de boda alegres.